Ramazan ve Sabrımız!..

Kutsal Ramazan ayının içerisindeyiz. Oruç tutarak, ibadet ederek bu anlamlı ayı yaşıyoruz. Yaz sıcakları, susuzluk, 16 saate yakın tutulan oruç insan psikolojisini allak bullak etse de, sinir katsayımızı en uç seviyelere çıkarsa da bu kutsal ayı idrak ediyoruz ve hayatımızın en önemli bölümüne itinayla yerleştiriyoruz.
Olaylar konusundaki sabrımız ve bu önemli ayda gelişen siyasi oluşumlara da duyarsız kalamıyoruz. Suriye’de yaşanan gerginlik, son günlerdeki belirsizlik bu ay nasıl bir çözüme uğrar bilmiyorum, ancak bu bölgedeki sıcak gelişmeler birey olarak beni hayli tedirgin ediyor, siyasilerin bu konudaki çabalarını da dikkatle takip ediyorum.
Bizi, yani insanları ilgilendiren bu kaosun bir an önce bitmesi tek dileğimiz. Bu kutsal ayı burnumuzdan getiren gelişmeler karşısında ağzımızın tadı kaçmakta, insanların yaşadığı depresyon, acı, elem ve keder maalesef dünyanın ilgisiz ve politik bakışlarıyla bir hüzün bulutu oluşturmakta.
Haberleri dinlemek ve izlemek için artık sabrımız tükenmiş. Hangi kanala geçsek olumsuz bir haber, kavgalar, polemikler, atışmalar, sataşmalar, kim kiminle ne yapmış, kim diğerine ne yapmış, neresi kan gölü, neresi artık yaşanamaz hale gelmiş vs.vs.
Özellikle akşam saatlerinde insanların iftara yetişme çabaları farklı resimler oluşturuyor ülkenin her yerinde. Kimi kırmızı ışıkta geçiyor, kimi diğerine yol vermiyor, bir diğeri yarım salise geç hareket ettiği için küfürlere maruz kalıyor, araçlardan iniliyor, kavgaya tutuşuluyor, oruçlu ağızlara yakışmayacak küfürlerle ve birbirlerini tacizlerle bu anlamlı günler zehir ediliyor.
Sıcaklar, oruçlu bedenler, daralan gönüller, sıkışan kalpler ve sonrasında sabrımızın tükenmesiyle oluşan olaylar. Sakinlik yolunda çaba göstermekten aciz bir toplum olduk. Sevgimiz tükendi, birbirimizle dalaşmak için an kolluyoruz ve birbirimizin ardından dedikodular ederek bize asla yakışmayanlara imza atıyoruz.
Bu kutsal ayda ne olur her adımımızı ölçerek biçerek atalım. Sabırla düşünelim, sabırla hareket edelim. İnsan olduğumuzu unutmadan bu ölümlü dünyada ardımızda güzel izler bırakalım. Yaşadıklarımız ve her şey gelip geçici. Kimseyi kırmadan, kimseyle tartışmadan sabırla, gururla ve insan olmanın onuruyla mutlu olalım.
Sevgi ve mutlulukla.