Kentlilik Bilinci ve Turizm!..

Antalya turistik bir kent. Her yıl milyonlarca turistin gelip gördüğü, tarihi ve doğal güzelliklerini resimlediği ve aynı zamanda olumsuzluklarını da izleyip yaşadığı şehre götürdüğü bir metropol kent. Yolları, sokakları, trafiği, gezi yerleri, tarihi değerleri, insanı, salaş mekânları, kısaca her karesi ile her kulvarda afişe edilecek bir dünya cenneti.
Bir kentin altyapısı, yolları, trafiği, eğlence mekânları, dinlence yerleri, parkları, mesire alanları, tarihi yapıları, burayı ziyaret edenlerin yeterli bilgileri alabilmesi için tanıtım tabelaları, danışma büroları, eğitimli elemanları ile bu kente gelenleri kucaklamaları, bu kentin dokusunu ve kültürünü çok iyi anlatmaları gerekiyor.

Turistin daha uçak bileti rezervasyonunu yaptırdığı andan itibaren başlayan bir süreç onun memnuniyetini sağlamak, bu memnuniyeti ona uygulamalı olarak yaşatmak. Havaalanından kente giriş yaptığı andan itibaren o gizemli yolculukta turist her gördüğü güzelliği, her yaşadığı olumsuzluğu bir şekilde kaydeder ve bunları gezi boyunca tartarak yorumlar ve sonucu ülkesine götürür.
Tur otobüslerinin araçlarını kentin belirli noktalarına park edip içerisindeki yolcuları kente yolcu ettikleri anlardır asıl macera. Otobüsten iner inmez onun koluna yapışan boyacılar, simitçiler, imitasyonlu losyon satıcıları, giysi dükkânlarının önünden geçerken çağdışı bir şekilde onları zorla işyerine davet eden tezgâhtarlar, halıcılar, hediyelik eşya satıcıları, viegralı çay, cezerye, lokum gibi safsatalarla onları kandırma eylemine girişenlerle öykü devam eder.
Çağdaş ülkelerden gelmiş olan ve bir müddet sonra kandırıldığını anlayan bu insanların olumsuzlukları bir anda sineye çekmelerini beklemek çok yanlış bir düşünce. Bozuk ve hileli ürünlerin bir şekilde farkına varan ve böylesi durumlarda şikâyetlerini sunan turistlere yardım işte bu noktada başlamalıdır. Onların sıkıntılarını giderme yolunda ve mağduriyetlerini önleme konusunda yapacaklarımız bizi daha üst noktalara taşıyacağı için bu konudaki yaptırımların daha caydırıcı olması gerekiyor.
Bu şehrin minarelerinden yükselen ezan seslerini bile hayranlıkla dinleyen ve döndüklerinde anlatan bu turistleri memnun gönderebilmek için öncelikli olarak bu kentin bir turizm kenti olduğunu kabul etmeliyiz ve ettirmeliyiz. Yıllar öncesine dayanan çağdışı yöntemlerle ürünlerini satmaya çalışan, kültürsüz, deneyimsiz ve altyapısız elemanlar çalıştırarak turizmi kötüleyen bir mizaçtan artık kesinlikle arınmalıyız.
Turistlerin gezdikleri her alanda, her işletmede ve bütün tarihi ve turistik tesislerde onların memnuniyetini sağlayan büfeler, vc'ler, cafeler ve danışma büroları olmalıdır. Onlar memnuniyetlerini bir şekilde bizlere ödedikleri için sıkıntılarını da çözme yolunda bizler elimizden geleni yapmalıyız. Yerliye farklı, turiste farklı tarife sunan işletmelere caydırıcı cezalar vermek de yetkililerin görevi.
Yazımın sonunda yine bir kentin güzelliği ve turizmle ilişiği nedeniyle birkaç dipnot vermek istiyorum. Yoğun geçen bir kışın ardından sahillerimizin durumu içler acısı. Bu bölgelerdeki temizliğin kısa sürede sağlanması için birey olarak elimizden geleni yapalım ve bu görevi sadece belediyelere bırakmayalım. Her okuldan bir gönüllü öğrenci ordusu tedarik ederek bu bilinci öğrencilerimize yerleştirme ve ezberletme adına belediyeler ve milli eğitim aracılığıyla öğrencileri doğaya davet etmenin vakti geldi diye düşünüyorum.
Sevgi, saygı ve mutlulukla…