İçimizden Biri: Abdullah SEVİMÇOK

Bugün sizlere bir Antalya Sevdalısı, bu kentin doğma büyüme çocuğu, değerleriyle, fikirleriyle ve hayata geçirmek için yanıp tutuştuğu projeleriyle bu kentin aşığı, bu kentin umudu AESOB Başkanı Abdullah SEVİMÇOK'tan söz edeceğim. Önceki gün gazetemize ziyareti esnasında yaptığımız sohbeti sizlere aktarıp, onun hayata geçirmek için yanıp tutuştuğu fikirlerinden söz edeceğim.

Yıllar önce bu mesleğe başladığımda şu anki (KAPALI YOL) olarak tabir edilen Kazım Özalp Caddesi'nde TEKTAT Pastahanesi'nde görürdüm sevgili Başkanı. Tanışıklığımız işte o zamanlardan ve babasının ellerinden damağımıza yerleşen muhteşem dondurmasıyla, çeşit çeşit tatlılarla ve Salebiyle o bölgenin yüz akı, Antalya'nın en ışıltılı markasıydı işletmeleri.
Yıllar ne çabuk gelip geçti yaşayanlar bilir, sözünü ettiğim o kişi şu an AESOB Başkanlık koltuğunda ve kıpır kıpır yüreği ile, muhteşem projeleri ile, heyecanlı söyleşilerinin içerisindeki ideallerini, projelerini hayata geçirmek için yanıp tutuşuyor ve bu kente hizmet aşkıyla kendini paralıyor.
‘Bu kenti ayağa kaldırmalıyız, esnafımızı yaşatmalıyız' diyerek esnafa verdiği değeri, bu kente verdiği önemi bir kalemde özetleyen SEVİMÇOK'un en büyük üzüntüsü her gün mantar gibi türeyen alışveriş merkezlerinin Antalya esnafını tamamen yok olmaya ittiği ve bu durumun içinden çıkılmaz bir hale geldiği. ‘Ne yapıp edip Antalya ayağa kaldırmalıyız' diyerek yüreğindeki yarayı gösteren Başkan'a nedir yapmak istediklerin diye sordum sohbetimiz esnasında.
İşte o doneler; ‘Yabancı menşeli alışveriş merkezleri Türkiye ekonomisine katkı vermez. Yerli esnafımız tamamen bitti. Ayakta kalmak için mücadele edenler de birer birer yok oluyorlar ve gözlerimizin önünde gerçekleşen bu yok oluşa seyirci kalmak bizleri gerçekten kahrediyor. Her gün mantar gibi türeyen alışveriş merkezleri Antalya patentli markalara kesinlikle yer vermiyor. Bizim düşüncemiz bu merkezlerde Antalya markalarının da yer alması ve tarihimizin bir şekilde yaşatılması' diyerek bu projelerini açtı.
Sevimçok; 7. Mehmet, Topçu, Tektat, Börekçi Tevfik, Zamora, Katmerci İbrahim, 18'in Bağaçaları, Dondurmacı Yaşar, Piyazcı Mustafa, Dönerci Hakkı Baba ve şu an aklıma gelmeyen çok sayıda marka gibi kaybolan esnafların yeniden bir araya getirilmesi için her türlü desteği vereceklerini, bunun için de çok amaçlı bir merkeze ihtiyaç duyduklarını söyledi. Bu isimlerin bir arada olacağı bir yerin Belediyeler tarafından belirlenmesini ve bu merkezde birer birer kaderine küsmüş esnafı buluşturmak istediklerini, değerleriyle ve damakta bıraktıkları tatlarıyla bu kültürümüzün yeniden oluşturulması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız şeklinde konuşan başkanın bir de Halk Pazarı Projesi var ki o da bana gerçekten mantıklı geldi.
Antalya esnafının gözyaşlarını silmek için bu görevi kabul ettiğini ve sermaye karşısında ezilen, hilesiz hurdasız iş yapan ve üreten kent esnafına sırt vermemiz boynumuzun borcu. Öz değerlere sahip çıkarak, bu kentin lezzetlerini ayağa kaldırma vaktidir. Biz hayalleri hayata geçirmek için bu görevdeyiz ve bu uğurda elimizden geleni yapmaya hazırız diyerek kararlılığını gösterdi. Sevimçok bu kentin tam teşekküllü bir Halk Pazarı'na da ihtiyacı olduğunu sözlerine ekleyerek;   ‘Yıllar önce bu kentin muhteşem bir Halk Pazarı vardı. O pazarın yerinde şimdi kocaman bir boşluk var. Dünü yeniden hayata geçirebiliriz ve biz içerisinde tüm eski özlemlerimizi yeniden yaratabileceğimiz bir projeyle Antalya'yı hareketlendirmek istiyoruz. Bu pazarın içinde Kasaplar, Balıkçılar, Manavlar, Peynirciler, Turşucular, Lokantalar ve daha birçok esnaf olacak ve bu merkez Antalya'lının huzurla alışverişini yaptığı, köklü değerlerini yudumladığı bir merkez olacak. Bunun için çalışmalarımız olacak' diye konuştu.
Sohbetimizin son bölümünde sözü yine Antalya'ya ve esnafa getiren Sevimçok'a 2012 beklentilerini sordum. Şöyle yanıtladı başkan; ‘Bu kente gösterilen özeni destekliyoruz. Esnaf olarak bu kenti revize etmeliyiz ve vitrin dizaynı başta olmak üzere tabela standartlarına önem vermeli, kent içindeki değerleri elbirliğiyle ayağa kaldırmalıyız. Müşteri-Esnaf ilişkilerinde sürekli eğitim veriyoruz. Çağa ayak uydurmalı, bu kent için sürekli vakit ayırmalıyız. Yapabileceklerimizin en iyisini yapabilmek için ekibimizle birlikte sürekli çalışmalar halindeyiz ve aynı hızla devam edeceğiz. ANTALYA ismi bizim için oldukça önemli bir değer ve bunun için sonuna kadar savaşacağız. Bir Esnaf Müzesi kurarak bu kente emek veren insanları ve sanatlarını yaşatacağız. Semerciler, dericiler, Ayakkabıcılar, vs. her esnaf bu müzede ölümsüzleşecek' dedi.
Bu düşüncelerinden dolayı sık sık Başkanları ziyaret ettiğini ve fikirlerini paylaştığını da sözlerine ekleyen Abdullah Sevimçok; ‘Sevgili Başkanlarımızın bu kent adına duydukları hassasiyeti biliyorum. Mustafa Akaydın ve Süleyman Evcilmen'e sizin aracılığınızla vereceği destekler için Antalya ve esnafımız adına şimdiden teşekkür ediyorum' dedi.
Gerçekten keyifli bir sohbetti ve geçmişe muazzam bir yolculuk yaptık sevgili Başkanla. Ayağına sağlık diyorum ve bu düşüncelerini bir an önce hayata geçirmesini diliyorum. Umarım hayalleri gerçek olur ve hem Antalya'mız, hem de esnafımız mutlu olur.


Sevgi, saygı ve mutlulukla.

Yayın Tarihi
15.12.2011
Bu makale 11859 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!