Seçimler Öncesi Antalya

Anayasa’ya uyum çerçevesinde milletvekili Seçim dönemini 5 yıldan 4 yıla indiren yasa teklifine göre önümüzdeki seçimin tarihi 12 Haziran 2011. Teklife göre bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren 4 yılın dolmasından önceki son pazar günü oy verilecek. Oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak 90 günlük sürenin ilk günü, seçimin başlangıç tarihi olacak. Buna göre genel seçimin resmi tarihi 12 Haziren 2011.
Bu bilgiyi verdikten sonra Türkiye genelinden çok bizi ilgilendiren Antalya’da milletvekili seçimlerinin kent üzerindeki etkisi, bu seçimde hangi partiden kimlerin aday olacağı konusunda söyleşeceğiz çok kısa. Bana göre bu seçimde Antalya’nın iktidar partisiyle kıran kırana bir yarışa gireceği kesin. AKP, CHP ve MHP’nin sandıkta kozlarını paylaşacağı bu kentte bazı sürpriz isimlerin listelere gireceğini, çok sayıda sürpriz ismin de liste dışında kalacak gibi görünüyor.
Bir önceki seçimde 13 Milletvekiliyle meclise giren Antalya’nın bu seçimde de aynı rakamları üç aşağı beş yukarı taşıyacağını bekliyorum. AKP’nin çok fazla bir aksilik olmazsa 5’i 6’ya taşıması, aynı doğrultuda CHP’nin de 5 olan bir önceki sayıyı yine 6’ya ulaştırması, bu durumda MHP’nin de yarış içerisinde var olmak için varını yoğunu ortaya koyması muhtemel gibi .
Peki hangi isimler bu gidişatı etkiler. Partilerin liste seçimlerinde öncelikli olarak 3 partinin bu ilde farklı bir rekabet yarışı içerisine gireceğini bekliyorum. AKP yeni bir hamleyle onur meselesi yaptığı Antalya’da sürpriz isimlerle, CHP Kılıçdaroğlu’nun onayı doğrultusunda, eski başkan Deniz Baykal’ın önerileriyle AKP’nin hamlelerini savuşturmak isteyecek, MHP de bu hamleleri doğru tahminlerle kıracak duruşuyla bu seçimi kendi lehine çevirecek sürprizler peşinde olacaktır.
Çok sayıda internet sitesinde ve bazı gazetelerin sayfalarında birkaç aydır yapılan ‘Kimi Milletvekili Görmek İstersiniz?’ şeklindeki anketlere ve kamuoyu araştırmalarıyla ortaya çıkacak isimlere çok itibar etmiyorum. Bu seçimlerde bana göre parti kurmayları çok fazla hata yapmayacaklardır . Ne yapılırsa yapılsın önümüzdeki seçimlerde tüm kozlarını oynayacak partiler. Umarım bu durum Türkiye’nin kaderine çok fazla etki etmez, olumlu yönde insanların yaşamını felç etmez.
Görünen o ki önümüzdeki seçimler kıran kırana geçecek ve kalan süreç Türkiye’nin makûs talihini belirleyecek.

Halk Kart Kaosu ve Büyükşehir Belediyesi

Çok fazla haberi yapıldı ve çok fazla şikayet alarak gündemi fazlasıyla meşgul etti Halk Kart. Otobüs ve dolmuşlarda yaşanan kavgalar, vatandaş ile şoförün karşı karşıya geldiği tartışmalar, vatandaşın ve taşımacının mağduriyeti ve Büyükşehir Belediyesi’nin bu konudaki duruşu hala net değil.
Dolum merkezlerine giderek kartına dolum yapan vatandaş daha otobüse adımını atar atmaz şok bir yanıtla karşılaşıyor; ‘Kartınız boş gözüküyor’. Bu durumda nereye gideceğini, şikâyetini nereye yapacağını bilemeyen vatandaş ile şoför arasında yaşanan tartışmalar, kavgalar muhatap bulamıyor ve insanlar kendi meselesini yine kendisi hallederek, kimisi otobüsü ve dolmuşu terk ederek, kimi yeniden ücret ödeyerek, kimi de şoför ile kıran kırana bir münakaşa yapıp, gerektiğinde de arslanlar gibi kavgasını ederek meseleyi çözüyor.
Peki nereye kadar? Mesele çok fazla şikayete ve mağduriyete yol açtı. Bu bir gerçek. Ancak görünen o ki bu geçiş döneminde yaşanan bu olumsuzluklar Büyükşehir Belediyesine ve dolayısıyla da yetkili şirkete çok büyük güven sarsıntısına neden olmuştur. İlgililerin bu konudaki gayretleri yok denecek kadar azdır ve mesele kamuoyu ile sağlıklı bir şekilde tartışılmamıştır. Vatandaşın mağduriyeti umarım Büyükşehir Belediyesine olan bakışını değiştirmez.

Trafik Işıkları, Otobüs ve Dolmuş Yarışları

Antalya’nın karınca hızıyla ilerleyen trafiğinden farklı bir bakış sunmak istiyorum sizlere bu bölümde. Trafik Sinyalizasyonlarını kim hangi ölçümlere göre yapıyor merak ediyorum. Dünyanın hiçbir yerinde çok önemli bir kavşakta geçiş süresi 20 saniye iken, bekleme süresi 90 saniye olmaz. Bu sürenin daha önce 120 saniye olduğunu söylersem şaşırmayacaksınız, çünkü aynı görüntülerle sizler de aynı stresi, aynı sıkıntıyı yaşamışsınızdır bir şekilde.
Trafik ışıklarında dakikalarca bekleyen bir araç ışığa 3 metre kala yanan 20 saniye geçiş ışığına rağmen hala yerinde durup karşı yönden geçişe yönelen araçların geçişlerini tamamlamamasıyla insanlar sinir küpüne dönüşüyor ve birbirini ikaz eden insanlar, çalınan klaksonlar ile kent trafiği bir anda sabah ve akşam saatlerinde curcunaya dönüşüyor.
Neden insanları özellikle güne kötü başlatır sistemler. Neden insanca bir yaşam standardı konusunda hamleler yapılmaz. Bu kentin kavşakları neden yine bu kentin trafiğiyle kilitlenir ve birbirinin üzerine yığılan araçlarla, hele hele akşam üzerleri inanılmaz görüntülere sahne olan caddelerle bu resim neden tersine dönüştürülmez? 
Bir diğer mesele de dolmuş ve otobüslerin kentin belli bölgelerinde yolcu kapmak, geçirdiği saatini telafi etme yarışları. Bu yarışları şaşkınlıkla izleyen yolcular oluşan kaza hallerinde de başka araçlara sevk ediliyorlar ve bu konuda trafik ekiplerinin cezaları bile yetersiz kalıyor. Nedir ve nedendir aceleniz soruyorum şoförlere. Sizler insan taşıyorsunuz ve yapacağınız hatalar yine insanların mağduriyeti ile sonuçlanacaktır. Sizleri daha duyarlı ve daha sakin olmaya davet ediyorum.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
24.02.2011
Bu makale 5853 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!