CHP Milletvekili aday adayı Mehmet Yılmaz ile sohbet

12 Haziran'da tüm Türkiye 5 yıl aradan sonra yeniden Milletvekili seçimleri için sandık başına gidecek. Bu seçimler bir anlamda Türkiye'nin siyasi yaşamına, kültürel yaşamına ve makûs talihine etki edecek bir seçim olacak gibi görünüyor.
Türk siyasi tarihinde değişim umutlarıyla gidilmiştir her seçim günü sandıklara. Bu umutlar, beklentiler, kendisinden beklenilenleri vermek için seçim gününe kadar kürsülerden inmeyen, bu kürsülerden vaatler veren ve seçmenlerini etkilemek için akıl almaz projeler üreten adayların bir sonraki seçimde mesanesi okunmaz, yemin töreninde yaşadığımız yeri temsil eden o zat-ı muhteremler bir sonraki seçimlerde ortalıkta görünmez.
Bu durum Türk siyasi tarihinin değişmez gerçekleri. Belki de değiştirilemeyen çelişkileri. Milletvekili maaşına bağlandıktan sonra tasını tarağını toplayan, bundan sonra partisinin kapısından bile girmeyen, projelendirdiği icraatlarının bir tanesini bile hayata geçiremeden 5 yıllık serüvenini tamamlayan ve aramızdan sessiz sedasız gelip geçen birçok isim sayabilirim burada size. Kısaca, alın birini, vurun ötekine ve ağlayalım hep birlikte kaderimize.
Tüm bunlar bu yazıyı yazmadan kafamdan gelip geçerken gazeteye uğradığımda arkadaşların CHP Antalya Milletvekili aday adayı Mehmet Yılmaz ile söyleştiğini gördüm. Aday adayı olduğu günden beri sürekli bizleri ziyaret eden ve olumlu icraatlarıyla, projeleriyle, bilgi ve donanımıyla benden geçer not alan hemşerimizi görünce ben de sohbete dahil oldum bir anda. Keyifli bir sohbetin içerisindeydim artık ve o müthiş sohbetten satır başlarını sizlere de aktarmak istiyorum.

Serik Çandır'dan Mehmet Yılmaz. 32 yıllık bürokrat. 22 yıl Kaymakamlık yapmış. Doğum yeri olan Serik'ten CHP'nin aday adayı olmuş ve kendine olan inancıyla, oturduğu yeri dolduruşuyla, bilgi ve donanımıyla sabırlı bir siyasetçi profili çiziyor ilk anda.
Görev yaptığı dallar gereği devleti çok iyi tanıyor Mehmet Yılmaz. Sohbetin ilerleyen bölümlerinde ona şunu soruyorum. ‘Sayın Yılmaz, milletvekili seçildiğiniz anda neler değişir hayatınızda?.
Şöyle yanıtlıyor Mehmet Yılmaz;  ‘Amacım sadece görev yapmak önemli değil zaten. Bu olayı yaşamak, hissetmek, bir de bundan yorum çıkarmak önemlidir. Burada ben kendi kendimi övmek değil, sadece seçmenlerime Mehmet Yılmaz'ı tüm açık yürekliliğimle anlatmak istiyorum. Bu idareciliğim dönemimde başarılı çalışmalar yaparak tüm Anadolu insanımızın güven ve itimadını kazandım. Hatta bu çalışmalarımdan dolayı 1997'de Afyon Bolvadin Kaymakam› iken "yılın idarecisi" seçildim ve dönemini Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından ödüllendirildim. Buradan şuna gelmek istiyorum; devletin içinde olmam sebebiyle devletin hem iyi yönünü hem de kötü yönünü çok iyi tanıyorum. Ceberrüt Devleti de tanıyorum, Baba Devleti de tanıyorum'.

İTHAL ADAYLAR
Geçmişte seçmen tanıdığı, bildiği, güvendiği ve inandığı adaylara oy verirdi. Onlardan beklentilerini 5 yıl boyunca beklerdi ve bir sonraki seçimde o aday tekrar aday olursa bir anlamda cezasını keserdi. Sordum Mehmet Yılmaz'a. CHP İl Örgütü bu seçimde de ısrarla yerli adaylar üzerinde yoğunlaştı. Seçmenin tanıdığı, bildiği ve inandığı isimlerin listeye alınmasını bekliyorum. İthal adaylardan beklediğini bulamayan partilere karşın yerli adayları tercih eden partiler arasındasınız. Nedir görev verildiği andan itibaren rotanız?
Mehmet Yılmaz yine kendine özgü anlatımıyla söz aldı. ‘2009 yerel seçimlerinde Antalya Büyükşehir aday adayıydım. O dönemde de Serik ve çevresinden bana olan destek büyüktü. Yeri gelmişken onlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Coğrafi itibariyle Antalya Hali ile yakınen ilgiliyim ve özellikle buranın sorunlarını çok iyi biliyorum. İthal aday konusunda da haklısınız ve endişelerinize ben de katılıyorum. Antalya'mın sorunlarını, dertlerini bilmeyen insanların meclis kürsüsünden yapacağı konuşmaların bana göre hiçbir hükmü yok ve olmamıştır da. Ben halkın arasından çıkan kişilerin o halkın sıkıntılarını aktarmada daha isabetli bir tercih olduğundan yanayım ve Allahın izniyle Antalya'mın meselelerini meclise taşımaya ve çözüm yollarını aramaya talibim'.
Partinin meclise taşıyacağı listedeki isimlerden biri olmanız gerekiyor öncelikle dedim sayın Yılmaz'a. Bu konuda kendinizi ne kadar şanslı görüyorsunuz diye ekledim.
Yılmaz bu konudaki açıklamasını da şöyle ifade etti.'Evet 131 aday adayı arasından önemli bir yarışın içerisinde bulacağız kendimizi. Bu beni korkutmuyor. Aksine daha dinamik yapıyor. Bu listede yer alabilmek için kolları sıvadım ve ilk günden itibaren kendimi bu konuda bileyliyorum. Takdir elbette genel merkezin. Ben aday olmam durumunda blok oylar alacağım ve 150 yıllık bir boyun oyuyla partimin hizmetine girmeyi bekliyorum. Kesin bir rakam veremem, ancak etki alanıma güveniyorum. Parti içinde kesin olarak patlama yapacak gücümüz ve etkimiz var. Serik oylarını, Merkez ve doğu batı ilçelerinin oylarıyla önümüzdeki seçim CHP'nin çığlığının Ankara'dan hissedildiği bir seçim olacaktır'. Dedi.
Yılmaz'a kesin ve net bir soru sorarak konuyu kapatmak istedim. ‘Önümüzdeki seçimde kaç milletvekili çıkarabilirsiniz?.
Bu sorumu sanki bekliyormuşçasına gülümsedi Yılmaz ve şöyle yanıtladı:'Antalya'da kesinlikle birinci parti oluruz. Ama kesinlikle etkili bir liste yapılması gerekiyor. Doğu-Batı ve Merkez dengesini iyi kurmak ve yıpranmamış isimleri seçmek gerekiyor. Bu kentin sorunlarını çok iyi biliyorum ve vakti geldiğinde Mehmet Yılmaz'ın neler yapabileceğini tüm halkım görecek' dedi.
Teşekkür ettim Yılmaz'a bu güzel sohbet için ve gözlerindeki o kararlılığa hayran kalarak şöyle kutladım onu; 'Yolunuz açık olsun. Umarım Antalya siz ve sizin gibi adaylarla gurur duyar.

Sevgi, sağlık ve mutlulukla.