Çin Mallarının ekonomimize zararı

Antalya’da yaklaşan yeni öğretim dönemi öncesinde hızlı bir trafik yaşanıyor. 20 Eylül’de resmen açılacak olan ilköğretim, ortaöğretim ve lise dönemi öncesinde alışveriş merkezleri, kent içindeki okul araç gereçleri satan kırtasiyeler ve forma satışı yapan işyerlerindeki trafik anlatılır gibi değil. Öğrenciler ve velilerinin neden olduğu bu trafik bana göre 10-15 gün daha devam eder, ancak benim endişe ettiğim, dikkatini çekmek istediğim konu farklı. Bu alışveriş döneminde öğrencilerin ve velilerin maddi durumlarını ön planda tutarak piyasada bol miktarda bulunan Çin mallarına yönelmeleri, kalitesiz ve dayanıksız bir şekilde okul araç ve gereç sektöründe yığılmaya neden olan bu malzemelerin denetimden uzak oluşu.
Neredeyse yağmur gibi hayatımıza giren, albenisi fazla, ancak bünyesindeki dayanıksızlık ile kullanıcıların bir anda hayal kırıklığına uğradığı bu malları ucuz olduğu için tercih eden aileler bir müddet sonra yerlerine yenilerini almak zorunda kalarak ikinci bir masrafın içerisinde buluyorlar kendilerini. Kimi velilerin, ‘Bir alırım, tam alırım’ felsefesiyle hareket ettikleri ve değer vermedikleri Çin mallarına rağbet eden kesim de az değil. Maddi imkânsızlıkların yanında basit ve pratik malzemeleri tercih eden, sonrasını hiç düşünmeyen ailelerin gerçeği görmesi ve bu yanlışlarından dönmesi bir anlamda zaman alıyor ve gerçek maalesef söylediğim gibi üzücü oluyor.
Bu malların hayatımızdaki yeri çok insan tarafından tartışılır. Doğruyu bulmak için ‘dene-gör’ mantığını baz alan çok sayıda insanın ekonomik anlamda kaybı ve bunun Türkiye ekonomisine dönüşümü bazı yıkımları da beraberinde getirmekte. Fiyatıyla, sağlık konusundaki olumsuz koşullarıyla ve kalite anlamındaki zayıf notuyla bu malları tercih eden insanlara buradan sesleniyorum; “Gelin paranızı çöpe atmayın. Yurdum insanının ürettiği ve yıllardır çok fazla şikâyetçi olmadığımız malları tercih ederek hem ekonomimizi kalkındıralım, hem de çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atmayalım. Onların kullandığı her araç gereç kaliteli olmak zorunda ve bu kaliteyle gelişmeye ve yetişmeye gerçekten hakları var.
OKUL FORMALARI KİMİN TEKELİNDE?
Yeni öğretim dönemi başlıyor dedik. Çin mallarını konuştuk ve sıra geldi Okul formalarına. Özellikle Kalekapı civarında birçok esnafımızın satışını yaptığı, dükkânlarının dolup dolup boşaldığı, müşterilerinin biri olmazsa diğerini seçtiği ve genellikle hepsini dolaşarak fiyat araştırması yaptığı okul formaları konusunda küçük bir araştırma yapmanızı öneriyorum.
Kalite açısından ve fiyat açısından çelişkileri de beraberinde getiren bu formaların üretimi, pazarlaması ve satış yetkisi farklı ellerde ve bunda bir standartın olmaması en büyük sıkıntı. Öğrenci velisi bir dükkândan içeriye giriyor ve çocuğuna uygun olan formaları bir anlamda tedarik ediyor. Az ötedeki bir satış noktasına da usulünden yaklaşarak soruyor, tam takım bir forma ne kadara çıkarsa hesaplatıyor. Sonuç çok abartı olmasa da şaşırtıcı boyutta. Almış bulunuyor, ya da işyeri sahibinin kendi malına olan övgüsüyle, diğer işyerlerini karalamasıyla karşı karşıya kalıyor.
Özetle; kimse malını kötülemiyor. Herkes bir yol tutturmuş gidiyor ve okullar açılana kadar, hatta açıldıktan bir müddet sonraya kadar bu yoğunluk ve çelişki sürecek gibi gözüküyor. ‘Alan memnunsa satan da memnun', ancak ben yetkilileri bu köşeden uyarıyorum. Bu forma konusunda kesinlikle standart konulmalı. En azından bu işe gönüllü yerler belirlenmeli ve forma satış noktaları sabitleştirilmeli. Vatandaş muhatabını bilirse, kalitesiz ürünlerde derdini dökebileceği bir merci bulabilirse daha iyi olmaz mı?
Sevgi, sağlık ve mutlulukla.
Yayın Tarihi
16.09.2010
Bu makale 3056 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!