Organ Mafyası Mı?

Hafta içinde cep telefonum çaldı. Arayan tanımadığım biriydi ve bir konuda rahatsız edeceğini söyleyerek başladı anlatmaya. Duyduklarım ilgimi çekmişti. Daha sakin bir köşe seçerek bu konuyu tüm ayrıntılarıyla anlamaya, daha sonra da sizlerle paylaşmaya o an karar verdim.
Kundu bölgesinde bulunan Hacıaliler Mahallesinden geliyordu şikâyet. O bölgede uzun süredir biriken, ancak kimsenin birileriyle paylaşmaya cesaret edemediği, daha doğrusu bu konudaki endişelerini paylaşacak birini bulamadığı bir durum oluşmuş. Bayramda birkaç kişi kendi arasında bu konuyu masaya yatırmışlar ve gazetem aracılığıyla benimle paylaşmaya karar vermişler. Bir dostum benim cep telefonumu vermiş bir vatandaşa, daha detaylı konuyu aktarması için de gazetemizin adresini vermiş.
Her neyse bu konunun içeriğini paylaşmak istiyorum sizlerle. Vatandaşın söylediği, bana anlattığı konu aynen şöyle; ‘Biz Kundu bölgesinde oturuyoruz, Hacıaliler Mahallesinde Öğretmenevi Lojmanları civarında bir evin karşısında bulunan bir çöp kutusunda haftanın belirli günlerinde sürekli bazı tıbbi atıklara rastlıyoruz oradan geçerken. Fazla inceleme şansımız olmadı, ancak o bölgeden çöp alan bir çöpçü arkadaşımıza orada neler olduğunu sorduk üstü kapalı. Buradan belirli aralıklarla serum şişeleri, şırıngalar, hortumlar ve kanlı pamuklar olmak üzere çok fazla tıbbi atık almaya başladığını söyleyince merakımız arttı ve sonrasında kendi kafamızda konunun ne olabileceği hakkında yorumlar yaptık. İlk yorumumuz orada bir sağlık ocağı olmadığı için doktor oturabileceğini düşündük. Ama bu kadar atık nasıl çıkar? Diye de düşünmeden edemedik. Bölge halkı olarak her gün bu konuda çeşitli teoriler üretiyoruz, elle tutulan tek şey buradan alınan atıklar ve sizin aracılığınızla bu konunun açığa çıkmasını istedik. Köşenizde yer verirseniz yetkililerin bu konudaki araştırmalarıyla da daha sağlıklı bir bilgi edinmemiz sağlanabilir’ diyerek konuyu noktaladı.
Konu gerçekten ilginçti. Buradan kimseyi suçlamak, ya da kimseyi yargılamak niyetimiz yok. Bir çöp bidonunda bu kadar atığın çıkması normal değil bana göre de. Aklıma gelen şeyler öncelikli olarak bu bölgede bir organ mafyası olabileceği, daha sonra bu bölgede bir doktorun oturabileceği ve evinde bazı ameliyatlar yapmış olabileceği. Sonrasında da doğal olarak bu atıkların ne olabileceği hakkında çok fazla yorum yapma şansım olmadığı için bu konuyu önce sizlerle, dolayısıyla da yetkililerle paylaşmak istedim. Zaman zaman ayyuka çıkan, şehir efsaneleriyle çığ gibi büyüyüp, bazen de sadece söylenti olarak kalan bazı olaylara benzemiyor bu durum.
Gazetecilik damarım kabardı dün ve bu konuyu kaleme almadan önce atlayıp arabama telefondaki kişinin tarifine göre bu bölgeye gittim. Birkaç tur attım o bölgede, ancak geç kalmıştım sanırım. O bölgedeki çöp bidonları gayet temiz ve boştu. Şansımı çok fazla zorlamak istemedim ve geriye döndüm. Aynı bölgeden geçerken bir başka konuyu da beraberimde getirdim. Her iki konuyu da sizlerle paylaştıktan sonra yetkililerin dikkatini bu bölgedeki konulara çekmek istiyorum.
İşte Kundu bölgesinden bir başka konu;


Mardan Stadı’na Ulaşım İşkence

Evet. Kundu bölgesinden geçerken direksiyonu Mardan Stadı’na kırdım. Bu bölgeye daha önce balık merakımız yüzünden sık sık gitmiştim, ancak Antalyaspor’un taraftarlarının çektiği malum sıkıntıyı dile getirmek için buraya her 15 günde bir gitmek zorunda olan kişilerden biri olmalısınız. İki aracın yan yana geçemeyeceği kadar küçük bir yol bu güzergâh ve insanların buraya hem gidiş, hem de gelişleri gerçekten sorun. Özellikle maç günlerinde ve maç saatlerinde müthiş bir yoğunluk oluşuyor bu bölgede. Ben Mardan Stadına kadar sakin bir yolculuk yaptım diyemiyorum. İlla ki bu bölgede bazı anlarda trafik kilitlenebiliyor. Bu bölgedeki trafiğin rahatlaması için neler yapılabilir şöyle bir düşündüm. Öncelikli olarak yolun genişletilmesi. Daha sonra ek bir yol açılması. Yani çift yol. Bu yolun maliyeti ise o bölgenin stratejisini arttıracaktır, ancak beraberinde farklı sıkıntılar da getirecektir. Bir başka yol Antalyaspor’un yeni bir stada kavuşması ve bu süreçte bu sıkıntının illa ki göğüslenecek olması.
Netice itibariyle çözümü mümkün bir konu. Umarım sıkıntı daha fazla büyümeden Antalyaspor’a gönül verenler başarılarıyla göğsümüzü kabartan o takımı daha rahat ve daha kalabalık izleme şansı bulurlar.


Sevgi, dostluk ve mutlulukla.

Yayın Tarihi
25.11.2010
Bu makale 5280 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Ne kadar doğruluk payı var bilemiyorum; ülkemizde adil bir organ bekleme listesi oluşturulmadığından dolayı bağışlanan organlar zengin ve hatırlılar tarafından kapanın elinde kalıyormuş ve bu yüzden insanlar organlarını bağışlamıyorlarmış. Durum böyle olunca ortaya organ mafyaları çıkıyor ve bu talebi her türlü ahlaksızlıkla maddi çıkar uğruna karşılıyor. Devlet yetkilileri de böylesi önemli bir konuda maalesef Fransız.

Yrd.Doç.Dr.İbrahim BAYKAN 02.12.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!