Hıdrellez ve Bahar Bayramları

Çok değil, yaklaşık 30 yıl önce, belki biraz daha uzun yıllar öncesi Hıdrellez, Bahar Şenlikleri ile çoşardı Türk halkı. Mayıs ayının ilk haftasına denk gelen 6 Mayısta günlerden hangi gün olursa olsun halk günler öncesinden yaptığı hazırlıklarla Bahar Şenliklerine katılır, o gün işçinin, çalışanın, yaşayan her canlının bayramı olurdu.
Hiç unutmam anacığım bir gün öncesinden hazırladığı yiyecek sepetiyle ve öteberi teminiyle o kadar heyecanlı uğraşırdı ki bu mutluluk bizi de kollarına alırdı. Sabaha kadar gözümüze uyku girmezdi inanın. Ertesi gün erkenden yapılan hazırlıklarla yola düşerdi insanlar. Bayram havasında, karnaval coşkusuyla yollara düşülür, yaşadıkları yerleşim alanının en uygun yerlerine akın ederdi insanlar. Bu muhteşem görüntü insanların birbirleriyle kaynaştığı, birbirleriyle mutluluğu paylaştığı muazzam bir resime dönüşürdü bir müddet sonra.
Toplanma alanında yakılan mangallar, pişirilen yemekler, iç içe yenilen yemekler, içilen çaylar, kahveler ve çocukların o günü bir yıl daha yaşayamayacakları bir bayrama dönüştürürdü. Sevgililer kırlara yürüyüşe çıkar, yaşlılar koyu bir gölge altında mutluluğu yorgun bedenlerine çeker, analar, babalar bu mutluluğu pekiştirerek harika bir güne imza atılırdı hep birlikte.
Bu alışkanlığımızın takvimlerden koparılıp, hayatımızdan atılışı da çok eski değil aslında. Olaylı 1 Mayıs gösterilerinden sonra bu alışkanlığımızdan mahrum edildik. O gün İşçi Bayramı idi, sonrasında bir hüzün bayramına dönüştü ve biz öz değerlerimizden koparılarak o günleri özleyen bir topluma dönüştük. Böylesi birlikteliklerin, böylesi kaynaşmaların ve coşkuların eksikliğini duymaktayız yıllar yılı ve bu çok önemli bir kayıp bana göre.
HIDRELLEZ HAKKINDA BİLGİ
Hızır ve İlyas (a.s)'ın her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan milâdi 6 Mayıs, Rumî 23 Nisan'a rastlayan güne verilen isim. Söz konusu günde Hızır ve İlyas (a.s)'ın buluşarak sohbet ederler ve bu günlerde vakitlerini Allah yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle kuvvet bulurlardı. Hızır (a.s)'ın Allah'ın lütfu ile dolaştığı yerde yeşillikler çıkar ve çorak yerler çiçeklere bezenirdi. İşte bu olaya dayanarak, halk zamanla bu günlerde buluşup Hızır ve İlyas (a.s) ın geleneğini sürdürmek amacıyla özel anda ve dua günleri tertib eder olmuşlar. Ancak bu zamanla aslî hüviyetinden çıkarılarak günümüzde olan şekliyle Hıdrellez adını almıştır. Günümüzde kullanılan mânası ise; İnsanların kıştan kurutuluşlarının bir işareti ve bahar güneşinden faydalanma, piknik yapma, stres atma, eğlenme, nişan, düğün, sünnet törenleri tertip etme, uğursuzlukları giderme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen "bahar bayramı" inancıdır ki tam bir bid'at olarak ortaya çıkmıştır.

Hızır, Hıdır yahut Hadır Arapça bir kelime olup, yeşillik mânasına gelmektedir (Tecrîd-i sarîh Tercümesi, IX,144). İslâm âlimlerinin çoğuna göre Kur'ân-ı Kerîm'in Kehf sûresinde geçen Salih adam kıssasından Hızır (a.s)'ın anlaşıldığı ve onun Peygamber olduğu görüşü müfessirlerin bazılarının tercih ettiği bir görüştür (İbn Kesîr, Tefsir, V,179; el-Kehf,18/65). Ancak bazı âlimler tarafından da Nebî değil Velî olduğu görüşü ileri sürülmektedir (Tecridî Sarîh tercümesi, IX, 145). Ebû Hureyre (r.a)'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s), Hızır (a.s)'a Hızır denmesinin sebebini izah ederken; "Hızır otsuz kuru bir yere oturduğunda ansızın o otsuz yer yeşillenerek hemen dalgalanırdı"buyurmaktadır (Tecrîdî Sarih tercümesi, IX, 144).

Hızır (a.s) Kur'ân-ı Kerîm'in Kehf suresinde "Kullarımdan birisi..." şeklinde sabit olmuştur. Veli olduğunu dahi kabul etsek, "İkinci Tabaka-i Hayatta bulunmaktadır. Bu mertebede aynı anda çok yerde bulunmak mümkündür."

İlyas (a.s) İsrailoğulları Peygamberlerinden olup Kur'ân-ı Kerîm'de ismi geçen ve Tevrat'ta "Elia" diye zikrolunan Peygamberdir. M.Ö. IX. asırda yaşadığı ve daha sonra zamanın hükümdarları ile çok mücadele ettiği, çoğu zaman mağaralarda yaşadığı kaydedilmektedir.

Hz. İlyas (a.s) yada "İlyasîn" şeklinde ismi zikredilen (es-Sâffât, 37/130). Peygamberliği bildirilen "Hiç Şüphe yok ki İlyas gönderilen Peygamberlerdendir" (es-Sâffât, 37/123), şeklinde hitab edilen İlyas (a.s.) İsrailoğullarına Allah'ın elçisi olarak gittiğinde onlar "Ba'l" adında dört cepheli put'a tapıyorlardı. Hz. İlyas'ın bütün gayretlerine rağmen İsrailoğulları bu puta tapınmaktan vazgeçmemiş Hz. İlyas'ın Peygamberliğini yalanlayarak (es-Saffât, 37/ 124). Onu ülkeleri olan Ba'lbak'ten çıkarmışlardı. Fakat Allah'ın gazabı bunların üzerine geldiğinde pişman olmuşlar ve İlyas (a.s)'ı geri çağırmışlardı. Ancak tekrar nankörlük etmişler, bunun üzerine İlyas (a.s) oradan uzaklaşmıştır.

İlyas (a.s)'ın İsrailoğullarından ayrılması Hızır (a.s) ile buluşması gerçekleşti. Bu buluşma "Hızır İlyas" iken sonradan Hıdrellez şeklinde değiştirilmiştir.

Halk inançlarında Hıdrellez:

Hızır'da darda kalanlara yardımcı olma, bereket getirme ve gelecekte dilekleri gerçekleştirme vasıflarını görmek mümkündür. Geceden gül dallarına gümüş kuruşlar, çeyrekler, kırmızı bezler bağlanır, gül dibine genç kızlar yüzük atar, mani söyler, içki sofraları hazırlanır, davullar eşliğinde oyunlar oynanır, su kenarlarında, yeşilliklerde eğlenilir, ateşten atlanılırsa ev sahibi olacağına inanılır; öküzü arabaya koşmama... vb. gibi İslâm'la çelişen ve din ile ilgisi olmayan inançlara rastlanmaktadır. Aynı şekilde Hıristiyan inancına göre Saint Georges yortusu da bizim halk geleneklerimizle paralellik arzeder ve Hıdrellezle aynı günde kutlanmaktadır. Görüldüğü üzere İslâm'ın Tevhid bilinçliğinden uzak, sahte mitolojik dürtülerin ve şamanist kalıntılarını uzantılarını yansıtan günümüz Hıdrellez anlayışıyla, Hıristiyan Saint Yortusunun paralelliği de göstermektedir ki İslâm dışı her şeye yakınlık duyma ama İslâm'ın gerçek kimliğine karşı çıkma düşüncesinin neticelerini gözler önüne sermektedir.
Hızır, bu nitelikleriyle mitoloji dünyasının kendilerine üstün yetenekler atfedilen tanrılarını hatırlatmaktadır.
Sonuç olarak, Anadolu’da hala görkemli törenlerle kutlanan Hıdrellez Bayramı insanlık tarihinde çok eski zamanlardan beri kutlanmaktadır. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdrellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün olmaktadır. Baharın gelişi ve doğanın canlanması insanlar tarafından bayramlarla kutlanması gereken bir durum olarak algılanmıştır. Böylece bir bahar bayramı olan Hıdrellez evrensel bir nitelik kazanmıştır. (ALINTI)
Yazımın son bölümünde Bahar Bayramının yeniden bir bayram havasında ve şölen coşkusuyla kutlanması konusunda özellikle belediye başkanlarımızdan bir talepte bulunacağım. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı Belediye Başkanları bir ilki başlatarak insanları bu tür aktivitelere motive edebilirler ve önayak olabilirler. Ortak çalışmalarla unutulmaya yüz tutan bu değerlerimizi yeniden hayata geçirmek için elele verebilirler. Otobüslerle uygun mesire alanlarına insanlar taşınabilir, farklı aktivitelerle bu değerlerimiz yeniden hayata geçirilebilir.
Çok zor değil, insanların birlik ve beraberliklerinin yeniden sağlanması için bana göre özümüze çok derin bir göz atmamız yeterli.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
24.03.2011
Bu makale 6610 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Çok doğru beyefendi. Eskilere muazzam bir yolculuk yaptım sayenizde. ne güzel günlerdi diye hayıflandım. Ahh. ahh. rahmetli annemle babamın o günlerdeki heyecanını biliyorum bu devirde hiçbir baba yaşayamıyor. Umarım sesinizi duyan olur. Selametle.

Şahin Ergün 25.03.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!