Şu Malum Kayıt Meselesi

Geçtiğimiz hafta okullara kayıtların başlamasıyla birlikte öğrenci velilerinin kayıt ücretleri konusundaki şikâyetlerine değinmiş, velilerin kayıt sırasında yaşadıkları sıkıntılardan, vermek zorunda kaldıkları kayıt parasındaki yüksek fiyatlardan söz etmiştik. Konu hakkındaki yorumumuzu ve çözüm önerilerini irdelemiş, velilerin ve okul yöneticilerinin karşı karşıya geldiklerinden, Milli Eğitimin bu konudaki açıklamalarının da genellikle siyasi olduğunu, ‘Aynı Tas Aynı Hamam’ şeklinde sistemin tıkır tıkır işlediğinden dem vurmuştuk.
Bu konudaki köşeme gelen iki yorumu sizlerle paylaşarak bugünkü yazıma devam etmek istiyorum. Mailler şöyle:
‘Ekrem Bey, yazınızla gerçek bir yaraya parmak bastığınız söyleyebilirim. Okul idarecileriyle detaylı bir röportaj yapınız....Okul Aile Birliği Başkanlarıyla da...Okulların devlet tarafından sadece öğretmen maaşı,elektrik,su gibi ihtiyaçları dışında desteklenmediğini göreceksiniz. Okul idareleri devlet okulları denen gemiyi su üstünde tutmak için bin bir takla atmak zorunda. İnanınız en değme babayiğit bir işletmeci bile okul idarecilerinin kılı kırk yaran işletme yönetimini sürdüremez. İşte okullar... İşte İdareciler... İşte okul aile birliği başkanları... Lütfen bu olayı biraz daha derin araştırınız. Şaşırtan, çarpıcı gerçekler karşısında şoke olacağınız söyleyebilirim. Allah'a emanet olun. ‘ (OKUL İDARECİSİ)
 
‘Sevgili Ekrem Şen, Veli desteği olmazsa devlet okulları stop eder. Yardımcı hizmetlisini bile sözleşmeli alabilen ve onların maaşını öğrenci velilerinden sağlayan okullardan söz ediyorum. Bakmayın tepedekilerin asarım, keserim demelerine. Maalesef gerçek bu! Devlet okulların yalnızca öğretmen maaşlarını, elektrik ve su giderlerini ödüyor. Tuvaletlerde kullanılan sabun, deterjan veliden. Sözleşmeli işçilerin maaşı velilerden. Ve işte böylesine bir kısır döngü içinde okul idarecisi ve veli karşı karşıya getiriliyor.Sonuçta da şikayetler..Şikayetler....Şikayetler! Yukarıdakiler de bir genelge yayınlayıp okullarda yardım parası toplayanların canına okuruz diyor. Şöyle bir nabzını dinleyin okul idarecilerinin...Bir tane oh diyenin olmayacağına kalıbımı basarım. Selam ve saygılar.’ (YÜREĞİ YARALI BİR OKUL İDARECİSİ)


İŞTE ARAŞTIRMALARIM


Yukarıda sizlerle paylaştığım mailleri aldıktan sonra tam 3 tane okula giderek durumu inceledim. Lara’da, Muratpaşa’da ve Konyaaltı’nda durum bildiğiniz gibi değil. Kepez’deki okullarda ise durum daha da içler acısı. Okul idarecilerinin savları genellikle bana gelen maillerdeki gibi. Fakat benim bu konudaki yorumum daha farklı ve müsaade ederseniz sizlerle bunu açıkça paylaşacağım.
Mesele bir bedel ödemekse bunun adı mutlaka konmalı. Milli Eğitim Bakanlığı ayrı, Başbakanlık ayrı, Okul yönetimi ayrı konuşmamalı. Söylenenlerde gerçek payı oldukça fazla, ancak okul idarecilerinin hiçbir şekilde yanmaya yakılmaya hakları yok. Okulda odun, kömür, araç gereç yoksa bunları velilerden alacaklar diye bir kaide yok. Durumu iyi olanlardan (bağış) adı altında talepte bulunulabilir, ancak dayatma, kavga veya peyderpey taleplerle bu konu çözülemez, aksine yılan hikâyesi gibi uzar gider.
Bir öğrenci velisinin maddi durumu üç aşağı-beş yukarı bellidir. Bu durumu yüzüne bakıp anlayamazsınız, ancak küçük bir araştırma ile o kişinin durumuna uygun karar verebilirsiniz. Okullardaki araç gereç stokları, ‘evet yanlış okumadınız, stokları’ hat safhada. Bir okulun yıllık bakım masrafları, boya, çevre temizliği, genel temizlik ve bunlar için gerekli araç gereçlerin maliyeti ne ise kabataslak bir hesap yapın. Tebeşir, yazışma kâğıtları, kalem, silgi, vs her neyse bunları da kaydedin lütfen. Malum yöneticilerin sözünü ettiği gibi bu giderlerin öğrenci velilerinden bir şekilde talep edilmesine de sözüm yok. Ama ne işe yarar bunca araç gereç ve nereye gider bu paralar lütfen araştırılsın. Bu kadar isyan ve şikâyete birileri eğilsin ve ‘Denetim Müfettişleri’ hayata geçirilerek okullar adam akıllı denetlensin.
‘Kayıt parası almayacağız. Çocukların kitaplarını bedava dağıtıyoruz, yine dağıtacağız, bu tür kişileri bize şikâyet edin, gereğini yapacağız’ gibi söylemlere, ifadelere ve açıklamalara da itibar etmiyorum artık. Veliler dert küpü, ama çözüm yolları konusunda hiçbir çalışma yok, her yıl ‘Aynı Tas, Aynı Hamam’ kervan yola devam ediyor.
Değerli okul yöneticilerine yanıt olmuştur sanırım yazdıklarım. Oturdukları yerden kimse ahkâm kesmesin ve vatandaşın yerine kendini koysun. Ekmek aslanın bilmem neresine girmiş, sizler bürokrasiden söz ediyorsunuz. Hadi canım siz de…


Sevgi, sağlık ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
11.08.2011
Bu makale 6815 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!