Elektrikli Bisiklet Furyası

Çocukluğumuzun 25 kuruşluk 3 tekerlekli bisikletlerini günümüz gençliği bilmez. O bisikletlere binebilmek için bayram harçlıklarımızdan feragat edip, göz uzaklığımız kadar bir mesafede bir kez gidip gelip doymadığımız, yeni bir 25 kuruşluk feda ederek yeniden turlamak istediğimiz o doyumsuz anılardan geriye şimdi çok sayıda bisiklet, hatta elektriklileri kaldı.
Sağımız solumuz araç ve motor kirliliği iken bir de elektrikli bisikletlerle hayatımız iyice çıkmaza girdi. Yollarda, kavşaklarda, ışıklarda ve ana caddelerde sağımızdan solumuzdan geçen araçlarla birlikte onlar da bu görüntü kirliliğinin bir parçası olmuşlar, sağımızdan solumuzdan hızla geçerek ölüme ve yaralanmalara davetiye çıkarır duruma gelmişler.
İyi bir izleyici iseniz ve bu kentin duyarlı bir bireyi iseniz ne demek istediğim ortaya çıkacaktır. Yetkililerin her gün kural üzerine kural, yasak üzerine yasak koydukları ve seri tebligatlarla bildirdikleri bu çelişkili durumu neden kaleme aldım, aşağıda dilimin döndüğünce açıklayacağım sizlere.
Trafik kanununda zerre kadar hükmü bulunmayan, hiçbir cezai müeyyidesi bulunmayan ‘Elektrikli Bisikletler' maalesef bisiklet kategorisine girdiği için ne ayna, ne kask, ne de ne kadar yolcu taşıyacağı konusunda belirgin bir prosedür yok. Trafik ekiplerinin eli kolu bağlı, elektrikli bisikletler yollarda ölüm tuzağı, üzerindeki insanların bu boşluk yüzünden hiçbir yaşam garantisi maalesef yok.
Hal böyle olunca tek kişilik yolcular bazen 2-3-4 kişilik görüntülerle donanıyor ve trafikteki bu olumsuz görüntü, kırmızı ışık ihlalleriyle birleşince, araç aralarından istedikleri gibi geçişlere dönüşünce nahoş olaylar yaşanıyor ve bu güvencesiz, bu ehliyetsiz, bu kasksız ve kanunsuz bisikletçiler hem kendilerinin, hem de bizlerin canını fena halde yakıyorlar.
Kaldırımda yürüyen yayalara sorun onları. Neredeyse her yaya bir elektrikli bisikletçi mağdurudur ve ya kolundan, ya bacağından çarpılarak canı yanmıştır. Yaşanan nahoş olayların muhatabı kim diye soracak olursanız, bir bilen varsa açıklar elbet ve bizleri bu konuda detaylı bir şekilde aydınlatır umudunu taşıyorum.

Satış galerilerinde leblebi gibi satılan, hatta deyim yerindeyse ‘sudan bile ucuz' olan bu elektrikli bisikletlerden her yaya alabilir. Her bireyin evinin önünde bulunabilir. Kullanımı kolay, pratik, trafikte hiçbir engeli yok, hatta ve hatta şık ve gösterişli. Bu kadar avantajı var iken minicik bir tehlikeli boyutu, yani ‘ölüme davetiye çıkarıyorsa' abartmıyor muyum sizce de!.
Kent içindeki tehlikeli gösterileriyle, yaya, tramvay ve dolmuş, otobüs yollarındaki seyirleriyle, sessiz ve tehlikeli geçişleriyle elektrikli bisikletlere bir çeki düzen vakti gelmedi mi artık!. Onlar belki hayatımızı kolaylaştıran buluşlar, fakat bisikletin asırlardır doğru ve amaçlı kullanımı ile bugüne taşındığını söylemekte yarar görüyorum. Güvenli donanımı bisikletten daha fazla olabilir, ancak trafikteki tehdidi göz ardı edilmemeli ve bu zaman zaman canımızı yakan ve ölümlere davetiye çıkaran garip araçlara makul bir yaptırım uygulanmalı.
Mutlu kalın…