Yörükler Derneği ve Abdullah Duman

Basından ve icraatlarından takip ettiğim bir dernek Yörükler Derneği. Birkaç yıldır hummalı bir şekilde hem kültürel alanda, hem siyasi alanda ve hem de ekonomik ve kültürel alanda aktivitelerini devam ettiren, seslerini duyurma yolunda ve bu kentin ismini daha önemli kulvarlarda yarıştırma adına başkanları Abdullah Duman önderliğinde faaliyetlerde bulunuyorlar, tüm kurum ve kuruluşları hem ziyaret ederek, hem de kentin sorunlarını yetkililere iletme yolunda girişimlerde bulunarak ses oluyorlar.
Antalya'nın hizmet alamayan köy ve beldelerinde öne çıkan meseleleri yerinde tespit edip, dernek üyeleriyle birlikte çözüm yolları arayan ve bu çözüm yollarını yetkililere sunarak bir anlamda köprü vazifesi gören Yörükler Derneği en son icraatını sizlerle paylaşmak istedim bugünkü köşemde. Mailime düşen bir haber metnini hem sizlerle paylaşmak, hem de derneğin çalışmalarını sizlere aktararak onları alkışlamak istedim, dernek üyelerini ve Başkan Abdullah Duman'ı yürekten kutlayarak.

 


Maili paylaşıyorum izninizle;  ‘Yörükler Derneği 2B meselesine müdahil oldu'. Başlığı altında şöyle ifade edilmiş ziyaret; ‘Yörükler Derneği Aksu'da merakla beklenen 2B rayiç bedel fiyatları konusunda görüş belirtmek ve çözüm önerileri sunmak için bir komisyon kurup meseleyi Hükümet nezdinde dikkat çekmeye çalışacak. Geçtiğimiz günlerde 5 bin'e yakın Aksu'lunun Hacıaliler mahallesinde TBMM'de yasalaşmayı bekleyen Orman Vasfını Kaybetmiş arazilerin 2B rayiç bedellerinin yüksekliğine dikkat çekmek üzere bir araya gelmesi üzerine hareket geçen Yörükler Derneği meselenin çözümüne dair görüş alış verişinde bulunmak üzere Aksulu Muhtarlar ve vatandaşlarla bir araya geldi.
Bir derdimiz var dediniz bizde bu derdinize çare bulmak için geldik diyen Yörükler Derneği başkanı Abdullah Duman: Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak bu meselenin halli için buradayız. Siz derdinizi anlatacaksınız ki biz de çaresini arayacağız. Türkiye'de konuyu en iyi bilen bu bir yörük büyüğümüzü danışma kurulumuz üyesi Mustafa Kaya'yı  size getirdik 2B'de yaşadığınız sıkıntıyı en acil çözümü için ne yapılması gerekiyorsa çözümünü size bulacaktır."dedi.
Toplantının sonunda Aksu Muhtarlar Derneği Başkanı ve Hacıaliler Mahallesi Muhtarı İbrahim Ekinci Yörükler Derneği Başkanı Abdullah Duman, Emekli Müfettiş ve hukukçu Mustafa Kaya'ya kendilerini dinledikleri için teşekkür etti.Ekinci:Aksu'da bir trajedi yaşanıyor.Onlarca yıldır yaşadığımız topraklardan olacağız.Bir çözüm arıyoruz sayın Başbakan'dan randevu talep ediyoruz. İktidar ve muhalefet milletvekillerine sesleniyoruz. Ekip biçtiğimiz araziler ödeyemeyeceğimiz rakamlar istenirse elimizden gidecek dedi.
Toplantıda Hacıaliler köyü eski muhtarı Ali Coşkun,Büyükşehir Büyükşehir eski belediye meclis üyesi Esat Şekeroğlu, Ramazan Demirkaplan,Duran Celbiş,Kadir Çelbiş, Çetin Duran,Ak Parti Aksu kurucularından Ali Özgür,MHP ilçe yöneticisi Recep Bal,Mustafa Coşkun söz alarak durumlarının düzeltilmesini bir çare bulunmasını istediler.
Toplantının detayları konusunda çok fazla zamanınızı almak istemedim, ancak Yörükler Derneği bu ve buna benzer konularda, hizmet konusunda atıl kalmış bölgelere tabir yerindeyse Hızır gibi yetişerek bir anlamda köprü vazifesi görüyor, bir köşeye itilmiş sorunları yetkililerin dikkatini çekerek çözülmesi yolunda çaba harcıyor. Bu ve buna benzer konularda siyasi anlamda da şekillenen Yörükler Derneği'nin bu çalışmaları bana göre Antalya için büyük bir kazanç ve onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Kolaylıklar diliyorum bir kez daha, Başkan Abdullah Duman'a ve tüm dernek üyelerine…
Sevgi, saygı ve dostlukla…
 

TAYLAN ERTEN / ANKARA'DAN
2840 değişikliği Rusya için mi?
E-Posta Gönder
04 Nisan 2012 Çarşamba 08:17
 

1983 yılından beri yürürlükte bulunan 2840 Sayılı Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesi, Linyit ve  Demir Sahalarının Bazılarının İadesi Hakkında Kanun, 2'nci maddesinde öngörülen bir değişiklik için TBMM'de görüşülmeyi bekliyor.


Hükümetin sevk ettiği tasarıyla yapılmak istenen değişiklik, ilk bakışta "sıradan" gözüküyor. Anılan maden sahalarının mülkiyeti devlette kalmak şartıyla özel sektör tarafından işletilmesi gibi bir "sıradanlık" bu. Üretimi  taşeronlaştırılmış linyit kömürü örneği var.


Ancak tasarının gerekçesi "sıradanlık algısını" şöyle bir sarsıyor: "Uygulamadaki bir takım farklılık ve tereddütleri gidermek; bor, uranyum ve toryum madenlerinin üretim ve zenginleştirme aşamasında günün teknolojisine uygun üretim yöntemlerinin hızlı ve etkin uygulanabilmesini sağlamak ve üretim maliyetlerini düşürmek için bir kısım işlerin hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilmesi..."


Devlet eliyle...


2840'ta 16 Şubat 1994 tarihinde çıkarılan 3971 Sayılı Kanun'la şu değişiklik yapılmıştı:
"Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır. Bu madenler için 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş olan ruhsatlar iptal edilmiştir."
Bu bilgiden özel sektörün kanun değişikliğinden önce bor, uranyum ve toryum madenlerini arama ve işletme imkanına sahip kılındığı anlaşılıyor. Ancak, madencilik firmalarına verilen ruhsatların değişiklikle birlikte 6 ay içinde ilgili kamu kuruluşlarına iade edildiği de biliniyor.


Şimdi, 2840'ın "devlet eliyle işletilir" kesin hükmü TBMM'deki tasarıda "Uygulamadaki bir takım farklılık ve tereddütleri gidermek..." gerekçesiyle kaldırılıyor ve böylece 1994 yılı öncesine dönülüyor.


Nükleer anlaşma


Tasarı, Rusya Federasyonu'yla yapılan Nükleer Santral Anlaşması'yla ilintili okunduğunda farklı bir amacı işaretliyor.  Hatırlanacaktır; hükümetin 12 Mayıs 2010'ta Rusya Federasyonu ile imzaladığı  "Akkuyu'da Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma" 15 temmuz 2012'da TBMM'de onaylanarak kesinleşmişti..


Anlaşmayla, Rusya Federasyonu Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATAM)  nükleer santral konusunda tartışmasız "imtiyaz" tanımına girecek hak ve yetkilerde donatılmıştı.


Buna göre, Rusya, kuracağı "proje şirketiyle" toplam 4 bin 800 megavatlık 4 üniteden oluşacak santralin "sahibi" olacak; bu şirket  başlangıçta yine Rusya'nın "yetkilendireceği" diğer şirketlerin sermayelerine doğrudan veya dolaylı yüzde 100 payla katılacak. Daha sonra da sermaye payları yüzde 51'den aşağı düşürülmeyecek.


Anlaşma iki ülkenin nükleer santral konusunda tasarım, altyapı dahil inşa, işletim, üretilen elektriğin alım- satımı, kullanılmış nükleer yakıtın taşınması, santralın sökülmesi gibi çok geniş ve çeşitli alanda işbirliğini öngörüyor.


Rusya Federasyonu'na verilen nükleer santral imtiyazının, TBMM'ye sunulan tasarıyla ilgisi, anlaşmanın işbirliğini tanımlayan bölümünde yer alan şu cümlede netleşiyor: "Türkiye'deki yakıt üretim tesislerinin kurulması ve işletimi de dahil, nükleer yakıt döngüsü gibi konular..."
 

İşbirliği anlaşmasındaki bu cümle, ayrıca, tasarı gerekçesindeki "bor, uranyum ve toryum madenlerinin üretim ve zenginleştirmesinde günün teknolojisine uygun üretim yöntemlerinin hızlı ve etkin uygulanmasını sağlamak" cümlesiyle birlikte okunursa, Rusya'yı görmek kolaylaşır. Çünkü, tarif edilen teknoloji Türkiye'de yok, Rusya'da var!

 

 

Yayın Tarihi
05.04.2012
Bu makale 10243 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!