Selim Kazak'ın ardından…

Acı haberi duyunca içime dolan karanlık ile irkildim, inanamadım tekrar sordum, üşüdüm ve inanmak için tekrar sordum.
Evet, duyduğum doğruydu. Yıllardır dostluğumuzdan hiç taviz vermediğimiz, birbirimize olan sevgi ve saygımızı asla kaybetmediğimiz o idealleri olan adam, o yüreği ışıl ışıl parlayan insan, o kendini eğitime ve çocuklara adayan eğitimci Selim Kazak hayatını kaybetmişti.
Bir süre önce karaciğer nakli ameliyatı geçirmiş, daha sonra hızla iyileşip aramıza, işlerinin başına dönmüştü. Yine eğitim için kolları sıvamış, gazetemiz elemanlarından Afife Demirtaş,  Yusuf Özcan ve Selahattin Yetgin'i peşine takarak çocuklara onlar vasıtasıyla şiiri ve şairliği aşılamak için seminerler tertiplemişti.
Talyaço ismini verdiği gazetesini çocukların emrine sunarak, onlara gazetenin sayfalarını açarak mükemmel bir işe de önderlik eden Selim Kazak'ın Televizyonlarda düzenlediği bilgi yarışmaları ve bu uğurda gazete gazete dolaşarak koltuğunun altına derleyip okullara ulaştırdığı gazete yığınları ile görenler onun ne yapmak istediğini, neleri hayata geçirmek istediğini anlamakta hep zorlanmışlardı.
İnanılmaz yaşam aşkı ile, hayata tutunuşlarıyla ve ideallerinden taviz vermeyen kişiliği ile seveni oldu, sevmeyeni oldu. Onun karakterini, hedeflerini, düşüncelerini ve icraatlarını saymaya kalkmayacağız bugün.
Bugün eğitim camiasında var olan emekçilerin, bundan sonra da hep var olacak isimsiz lejyonerlerin hayata geçirmeye kalkıştığı değerlerden de söz etmeyeceğiz. Dün toprağa verdiğimiz ve arkasında binlerce gözü yaşlı öğrenci bırakan, ötesinde evlat bırakan ve ardında bıraktığı o kutsal değerlerle ebediyete inanıyoruz ki huzurla giden bir adama güle güle dedik sevenleriyle.
Onun duygusal yapısındaki hammaddenin sevgiden kaynaklandığını daha ilk görüşte anlamış, dostane elini sıkarak yıkılmaz bir birlikteliğe imza atmıştım. Ta ki ecel onu bizden koparana, yüreğimizden sökene kadar da bu böyle kaldı.
Eğitim camiasının başı sağolsun diyorum.  Yaşarken yapmayı çok istediği şeyleri mesai arkadaşlarından dinledikçe, onun yüreğindeki yıkılmaz yaşam aşkını anlamıştım. Temposu ve ömrü yetmedi yapacaklarına. Bundan sonra huzur içerisinde yatmasını dilediğim yerde olacak ve kaldığı yerden inanıyorum ki o mesai arkadaşları ve sevgi aşıladığı çocuklar devam edecek.


Güle güle sevgili dostum, arkadaşım, hocam.

Huzur içerisinde uyu.Toprağın bol, cennet mekânın olsun.

Yayın Tarihi
04.11.2010
Bu makale 5232 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Umarım değerli kardeşimiz SELİM KAZAK'ı bir yıl önce kaybettiğimizi unutmamışsınızdır. Facebook sayfamda onu fotoğrafı ile şöyle andım: 02 Kasım 2010 da, Türkiyenin değerli büyük evladı SELİM KAZAK'ı zamansız yitirdik. Umarım dostları, Akdeniz ilavesinde köşe yazarlığı yaptığı AKŞAM gazetesi, onu unutmamıştır. Gerçek insan, Sosyal Hızmetler Uzmanı Selim Kazak, VTV de 8 yıl süreyle "Dönme Dolap" program yapımcılığını olağanüstü sürdürmüştü. Türkiye "Çocuk Evleri Vakfı" yönetim kurulu başkanıydı. Türkiyede ilk "Ana Okul" nu, Aile Danışma Merkezini açtı. Onunla Akşam Gazetesinde tanışmıştık. CİN&CAN serimin yayını için yardımcı olacaktı. Onunla Ana Okul'daki bürosunda ilk kez buluşup konuştuğumuz sahne yaşlı gözlerimde buğulanıyor. Değerli insanlar ne yazık ki, öldükten sonra çabuk unutuluyor nankörce. Selim kardeşimize rahmet dilerken, toprağında çiçeklerin eksik olmadığını umuyorum. 03. Kasım.11

Öktemer Köksal 03.11.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!