Mardan’da maç izlemek taraftara hayal olmasın!

Antalyaspor’un bu sezon hiç maçını izlemedim. İzlemedim derken, canlı gözle diyorum, bu gidişle de pek izleyeceğe benzemiyorum. Nedeni MARDAN’ın. uzaklığı ve ulaşımının son derece zorlu olması.
Antalyaspor tarihi bir başarıya imza attı bu sezon. 9 haftada 17 puan toplayarak inanılmaz bir rekoru gerçekleştirdi ve bu takım geçen sene elde ettiği başarıyı egale ederek sezonu tamamlayacak gibi görünüyor.
Fakat bu tarihi başarıyı elde ederken üzülerek söylüyoruz ki taraftar yönünden, kendisini destekleyecek kitle yönünden kısır kalacak ve bu durum belki de daha fazla olası başarılarının önüne geçecek.
Gelelim MARDAN’ın takım üzerindeki dezavantajlarına, daha sonra da avantajlarına. Bu takımın elde ettiği başarıları takdir etmeyen yok. Spor kamuoyu tüm haberlerinde ve yorumlarında ligin 5. Sırasındaki bu takımı öve öve hakkını veriyor, ancak Mardan’ı da es geçemiyor. Bir lig maçını 2500 kişi izliyorsa ve bu takım ligin 5. Sırasında ise insanın oturup derin derin düşünmesi gerekiyor bana göre.
O düşünüşlerin hiçbir faydası yok ise, bırakın sizler de düşünmeyi. Puan durumu ve konumu itibariyle şu an Beşiktaş ve Galatasaray’ın üstünde olan, önümüzdeki hafta Galatasaray’a konuk olacak olan bu takımın maçlarını hiç olmazsa 5 bin kişi izlemeli. Bırakın 5 bini, 4 bine bile razı bu takım. Taraftar desteği dezavantaj olacaksa, alınan başarıları gölgelemeyecekse bu takımın maçlarına tüm imkanlar seferber edilerek sağlam karakterli taraftarlar ücretsiz taşınmalı ve onların maça gidiş dönüşleri kontrol altına alınarak avantaj sağlanmalı.
Yorucu bir yol güzergahı ile, uzun bir yolculuk ile bu stada giden taraftarların oradaki rahatları, oradaki harcamaları, oradaki konumları çok iyi tasarlanmalı ve aynı taraftar gittiğine pişman olmadan, bir sonraki maça kendini hazırlamalı. Bu nasıl olur, nasıl hayata geçer uzmanların bu konuya el atmaları ile mümkün. Başarı sorumluluğunu harfiyen yerine getiren, taraftara olan sorumluluğunu göstermek için onları bekleyen bu takımın ivedi olarak taraftarla ödüllendirilmesi gerek. Zoraki imkânlarla buraya götürülen, kendi olanaklarıyla takımını desteklemek için fedakârlık edenlere yenileri eklenmeli ve bu konu uzman çözümlerle halledilmeli.
Sayın valimiz, belediye başkanımız, kulüp başkanımız ve yetkili ve etkili kim varsa bu takıma el atmalıyız. Onun başarısı hepimizin, bu ülkenin başarısı olur ve yol yakınken onu bu anlamlı yolda yalnız bırakmayalım ve bir destek omuzu daha vererek MARDAN’ı Antalyaspor’un mabedi yapmalısınız.
Bu takım bu desteği bana göre çoktan hak etti…
Evcilmen’in ATA aşkı
Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen’i hepimiz tanırız. Sportif ve sevimli kişiliğiyle ve belediyecilikteki etkisiyle sevgili başkanımızın çevresindeki hayranlık ağı giderek genişliyor ve o sevimli kişilik Antalya’nın idolü olmaya başladı ve dolayısıyla bu kentin gururu olmaya hak kazandı.
Nasıl mı? Sevgili başkanımızın makamındaki kararlı oturuşu, enerjik yapısı ile neredeyse tüm sanatsal açılışlarda hazır bulunuşu, kent için önemli işlere ve projelere imza atışı bizi haklı kılan nedenlerden birkaçı. Sonrasında ziyarete gittiği her yere ulu önderimizin farklı resimlerinden hediye götürmesi, o manevi varlığı yaşatma yolunda önemli adımlar atıyor ve o değer farklı karelerde, farklı mekânlarda gururla gönlümüzü okşuyor.
Önceki gün haberlerde ulu önderimizin 1936’daki ses kayıtlarını dinledik. Bir manavda çıkan ve İran Şahı’nı kabulde yaptığı konuşmayı dinlerden tüylerimiz diken diken oldu ve bu memleketin onun gibi insanlara ne kadar özlem içerisinde olduğunu bir kez daha anımsadık. Sevgili Süleyman Evcilmen’in gazetemize hediye ettiği Atatürk resmi de o güne kadar hiç görmediğimiz bir karesiydi. Üzerinde; “Gazeteciler; gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar” sözü olan ve kendisinin imzaladığı portreye gözümüz gibi bakıyoruz ve sık sık sevgili Evcilmen’i bu jestinden dolayı anıyoruz.
Eski ATSO Binasının hali ne olacak?
Yaklaşık 2 yıl önce boşaltılan ve o günden bu güne atıl bir şekilde çürümeye terk edilen eski ATSO Binasının karşısında otururken hep dikkatimizi çeker ve birbirimize sorarız dostlarla; “Ne olacak bu ATSO binasının hali?” diye.
Önündeki güzelim ağaçların bakımsız halini gördükçe, bu ağaçların budanmaması nedeniyle gürleşen dallarından oradan geçemeyen insanların halini gördükçe inanın duyarsızlığımıza sitemler ediyorum. Onlarca katlı ve onlarca odalı bu işyerini şu ana kadar kiraya veremeyen zihniyet, buranın hiç olmazsa ayda bir bakımını yapamıyorsa ve bu güzelim yapıyı kaderine terk ediyorsa düşünmek gerekiyor.
Şehrin tam orta yerinde tüm haşmetiyle ayakta duran, ancak içinde inlerin ve cinlerin cirit attığı, bakımsızlıktan gün gün harap bir hale dönüşmeye başlayan buraya başkan Çetin Osman Budak’ın el atmasını bekliyoruz.
Akıbeti konusunda bizleri bilgilendirirse ayrıca mutlu oluruz.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…