Cebimizdeki Bombaya Dikkat

Neredeyse her bireye bir cep telefonunun düştüğü günümüzde hayatımıza jet hızıyla giren bu teknolojinin bütçemize yansıması akıl almaz boyutlarda. Düzenledikleri  kampanyalarda tüketiciden haksız kazanç elde eden GSM şirketleri, vatandaşı mağdur etmeye devam ediyor.. Daha önce Tüketici Hakları Yönetmeliği'nde kontör atış süresinin 20 saniye ile sınırlandırıldığı, ancak daha sonra bu sınırlamaya riayet edilmemesiyle tüketicilerin mağduriyeti bir kez daha gündeme geldi, ne kadar ücrete ne kadar süre konuştuğunu bilemeyen milyonlarca tüketici operatörlerin bu gizli tuzağı ile karşı karşıya bırakıldı.
GSM operatörlerinin sayısı her geçen gün artınca rekabetçi bir ortamın da oluşması kaçınılmaz oldu. Yalan dolan kampanyalarla ve bir operatörden diğer operatöre transferlerle insanların başı döndü, şikâyetler ayyuka çıktı ve bu durum hayatımızın kaçınılmaz parçalarından biri oldu. Geçiş dönemlerinde tüketicilere, çanta, şapka, ajanda, kontör vaatleri gibi aldatmacalarla saflarına çekildi.  Bu rekabet ortamı ise tüketicinin faturalarına yansıtıldı. Öncelikle ödenilen fatura bedelleri düşmeye başladı. Numara taşınabilirliği uygulamaya girince de operatörler değişmeye başladı. GSM şirketleri bu kez de farklı paket kampanyalarla tüketicinin cebine girmeye devam ettiler. Hatta bu öyle bir durum aldı ki, GSM abonesi olan tüketicilerin her biri neredeyse bu konuda kendilerine uzman danışman tutmak zorunda kalacak duruma geldiler. Son dönemde bir operatörden diğerine geçiş yapan, olmadı tekrar eski operatörüne dönerek rekorlar kıran tüketicilerin sayısı da çığ gibi arttı anlayacağımız.
Soygunun bir başka versiyonu olan ve yıllardır bir düzenleme ve iyileştirme bekleyen GSM şirketlerinin hayatımızdaki yerini hangi açıdan ele alsak derdimizi anlatamaz, o derde derman bulamayız bir anlamda.  Özellikle bu paket tarifelerden edinen tüketicilere faturaları konuştukları ölçüde yansımadı. Örneğin bir tarifede, 10 dakikası "x" kuruş olarak verilirken, buna göre konuşan tüketici, faturaya yansıyan ücretin çok daha fazla olduğunu görüyor. "Kota aşımı" şeklinde bir de kılıf uydurulan bu uygulama ile her ay daha yüksek gelen faturaların adına da "serbest piyasa" denildi. Bugün ise, kendi uydurdukları serbest piyasa ile GSM şirketleri halkın cebine girmeye devam ediyor.
İşte tuzağın işleyiş hali: Herhangi bir GSM operatörünün bir tarifesine geçiş yapan abone, bu kampanya ve kamu tarifesi dâhilinde fatura bedeli olarak aylık 35 lira, bir de tarifenin yanında satın aldığı telefon için de aylık 80-90 lira civarında bir bedel ödemek üzere anlaşıyor. Yani tüketici ayda toplam 125 lira civarında bir para ödemek için sözleşme imzalıyor. İlk birkaç ay bu tarife üzerinden hattını kullanan abone, daha sonra gelen faturalarla içinde bulunduğu durumun farkına varıyor. Bakın vatandaş mağduriyetini nasıl aktarıyor: "Söylenildiği gibi hiçbir zaman faturamı 125 lira ödemedim. Faturam hep 170-180 lira civarında geldi. Abonesi olduğum operatörden bir mesaj aldım, tarife değişikliği yapıldığına dair. Tarifelerin genelinde bir değişiklik yapıldığını söyledikleri gibi, o ay için de faturamın 513 lira olduğunu söylüyorlar.
Hediye Kazandınız Mesajının altındaki Gerçek: “Tebrikler hediye kazandınız!" mesajlarının atında aslında büyük bir sahtekârlık yatıyor. Bu şekilde gelen mesajları alan abone söz konusu mesajın geldiği telefon numarasını aradığında, konuşmanın faturası müşteriye yansıtılıyor. Bu şekilde mağdur olan çok sayıda abone bulunuyor. Hatta bazı aboneler bu numaraları şikâyet etmek için aradıklarında müşteri hizmetlerine ulaşamadıkları gibi, görüşme yapabildikleri durumlarda da bu tür mesajları atan şirketlerin GSM operatörünün çözüm ortağı şirketlerinden olduğu ortaya çıkıyor. Yani GSM şirketleri vatandaşın cebini vakumlamak için kendilerine çözüm ortakları buluyor!
 
"Tebrikler hediye kazandınız!" mesajlarının atında aslında büyük bir sahtekârlık yatıyor. Bu şekilde gelen mesajları alan abone söz konusu mesajın geldiği telefon numarasını aradığında, konuşmanın faturası müşteriye yansıtılıyor. Bu şekilde mağdur olan çok sayıda abone bulunuyor. Hatta bazı aboneler bu numaraları şikâyet etmek için aradıklarında müşteri hizmetlerine ulaşamadıkları gibi, görüşme yapabildikleri durumlarda da bu tür mesajları atan şirketlerin GSM operatörünün çözüm ortağı şirketlerinden olduğu ortaya çıkıyor. Yani GSM şirketleri vatandaşın cebini vakumlamak için kendilerine çözüm ortakları buluyor!
Her Yöne Sınırsız Tuzağı: Her yöne sınırsız tarife denilen kampanyalara da sınır konulduğunu biliyor musunuz? Bir ayda 25 bin dakika konuşan tüketicinin sınırsız tarifeli hattına 7 bin 500 liralık fatura geliyor. Hattı kapatılan tüketici Tüketici Mahkemesi'ne başvurunca mahkeme tarife tutarı olan 66,7 liranın ödenmesini kararlaştırıyor. Üstelik aynı şirketin, tanıtım reklâmlarında "konuşmada sınır yok" diye tanıtım yaptığı da biliniyor. Ancak asıl ilginç olan tarafı da GSM operatörü adına savunma veren avukatın cevabı: "Şirket reklâmlarının yanıltıcı olduğuna dair davacı beyanlarının kabulüne olanak yoktur. Reklâmlardaki ifade tüketicilerin dikkatini çekmeyi amaçlamaktadır."
Hakkınızı Nasıl Arayacaksınız? GSM operatörlerinin kampanya koşullarında da hukuksuz tarifelendirmeler söz konusu. "........ İletişim Hizmetleri A.Ş. fiyatları güncelleme hakkına sahiptir. Oysa, 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Hakkındaki Kanun'un 6. maddesi tüketiciye şöyle bir hak veriyor: "Madde 6- Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır." Yani, herhangi bir GSM operatörüne aboneliği olan vatandaş, böyle bir tek taraflı hüküm karşısında bu maddeyi gösterip de hakkını alabilir. Şartlar ne gösterirse göstersin cebimizde taşıdığımız bombanın bizi hangi durumlarda yaralayacağını, hatta parçalayacağını unutmamanız gerekir. Hayatımıza tüm haşmetiyle giren ve olmazsa olmazlarımızdan olan bu iletişim aletlerini kullanan tüketicilerin haklarını arayabilecekleri bir mercii elbette olmalı ve ‘bir şikâyet bir yanlışı giderir’ mantığıyla bu çelişkiye olumlu oranda iyileştirme getirilebilir.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla.
 
Yayın Tarihi
23.09.2010
Bu makale 3013 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!