‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’?!.

Kayıtların başlamasıyla birlikte öğrenci velilerinin kayıt ücretleri konusundaki şikâyetleri de arttı ve bu durum okul yönetiminin farklı, Milli Eğitimin farklı açıklamalarıyla ve öğrenci velilerinin feryatlarıyla birleşiyor, ortaya farklı bir durum çıkıyor. Örneğin  Konya altı  ve Kepez bölgesindeki bir okul öğrenci velisinden (ismi bizde saklı olan) 1.500 TL kayıt parası istemiş. İşin garibi bu parayı gazeteciyim demesine karşın ısrarla istemişler, bir şikâyetiniz var ise gidin şikâyet edin diyerek adeta kapı dışarı etmişler.
Okul aile Birlikleri’nin öğrenci velilerinden kayıt bedeli olarak istedikleri bağış şekli bazen kitaba uygun, bazen de abesle iştigal etmekte. Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı sık sık ekranlara çıkıp, kitap ve kırtasiye bedeli almıyoruz ve şu kadar öğrencimizin kitaplarını şöyle karşılıyoruz, böyle dağıtıyoruz dese de bu işin cılkı senelerdir çıkmış durumda ve her veli çocuğunu okula kayıt ettirirken mutlaka ve mutlaka o köprüden, yani bağış adı altındaki sömürü köprüsünden geçmek durumunda.
Soruyorum, soruşturuyorum ve velilerden derlediğim bilgiler ışığında gerçekten şaşırıyorum. Kardeşim bu kadar tebeşiri, bu kadar A3 kağıdını, bu kadar boyayı ve temizlik malzemesini ne yapacaksınız allahaşkına. Savaşa mı gidiyorsunuz, yoksa seferberliğe mi hazırlanıyorsunuz? Soruyorum size, bunun adını kim koyuyor, bu kırtasiye araç ve gereçlerini kim size öğrenci velilerinden alın diyor. Ben yıllardır velilerden toplanan bu kırtasiyenin nasıl ve ne şekilde kullanıldığını merak ederim hep. Bir veliden istenen bilmem ne kadar tebeşir, bilmem ne kadar A3 kağıdı ile ne yapılır, bunu okulun mevcudiyetiyle çarpınca ortaya korkunç bir rakam çıkıyor ve her okulda uygulanan bu yöntemle kim kime kazanç, kar sağlıyor!!!
Bu çelişkinin bir an önce düzeltilmesi, öğrenci velilerinin mutlaka ve mutlaka her yönüyle aydınlatıp rahatlatılması temennimle şimdiden hayırlı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.
MOBESELERLE ASAYİŞ BERKEMAL!!
Kent içerisindeki Mobeselerin tamamen hayatımıza girmesiyle özellikle şehir içinde ASAYİŞ BERKEMAL.
KALEDER’in de kendi imkanlarıyla şehrin belli noktalarına serpiştirdiği MOBESE’ler ile suç oranlarındaki azalma, suça yeltenmedeki caydırıcılık ve suç makinelerinin birer birer yakalanması, teşhir edilmesiyle şehir içindeki asayişin rayına oturması, yerli ve yabancı turistlerin rahatça alışverişlerini yapması, kent içinde huzurla dolaşması sağlandı.
Kentin temizliği, asayişi ve huzuru bu günlerde dört dörtlük. Aman nazar değmesin diyorum ve buradan emeği geçenlere sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
HOŞ GELDİN YA RAMAZAN!
Ramazan ayının gelmesiyle insanlar Ağustos sıcağında neredeyse tel tel dökülüyorlar. Sıcak havada tutulmak zorunda kalan oruç ara ara esen rüzgârla insanlara adeta nefes aldırıyor, akşam ezanının okunmasıyla birlikte oruçlar açılıyor, daha sonra teravih namazları kılınıyor ve gün bu şekilde gelip geçiyor.
Dikkat ederim hep. Nedense, özellikle Ramazan ayında vurguncular ortaya çıkar. Ekmek, sofra harçları başta olmak üzere, kavun, karpuz, domates, salatalık vs’nin fiyatları kimseye danışmadan artıverir. Bu durum nasıl oluşur, fiyatlar neden başıboş kalır hep düşünürüm ve kimse neden bu vurgunculara ‘DUR’ diyemez.
İnsanımızın en zayıf anını kollayarak fiyatları değiştiren, birkaç gün önceki etiketleri bire ikiye katlayarak onların kesesine göz diken ve bu boşluktan yararlanarak servetine servet ekleyenlere Allahtan korkun diyorum. İnsanların Allah için tuttukları oruçları bile burnundan getiren sizler biraz elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Bu konudaki denetimler konusunda ilgililerin daha duyarlı olmasını diliyorum. Halkımızın sofrasına uzanan o kirli elleri ne olur kırın…
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…
Yayın Tarihi
04.08.2011
Bu makale 6812 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Ekrem Bey, yazınızla gerçek bir yaraya parmak bastığınız söyleyebilirim. Okul idarecileriyle detaylı bir röportaj yapınız....Okul Aile Birliği Başkanlarıyla da...Okulların devlet tarafından sadece öğretmen maaşı,elektrik,su gibi ihtiyaçları dışında desteklenmediğini göreceksiniz. Okul idareleri devlet okulları denen gemiyi su üstünde tutmak için binbir takla atmak zorunda. İnanınız en değme babayiğit bir işletmeci bile okul idarecilerinin kılı kırk yaran işletme yönetimini sürdüremez. İşte okullar...İşte İdareciler...İşte okul aile birliği başkanları... Lütfen masa başından kalkıp bir araştırma yapınız.Şaşırtan,çarpıcı gerçekler karşsında şoke olacağınız söyleyebilirim. Allah'a emanet olun.

Okul Yöneticisi 04.08.2011

Sevgili Ekrem Şen, Veli desteği olmazsa devlet okulları stop eder. Yardımcı hizmetlisini bile sözleşmeli alabilen ve onların maaşını öğrenci velilerinden sağlayan okullardan söz ediyorum. Bakmayın tepedekilerin asarım,keserim demelerine.Malesef gerçek bu! Devlet okulların yalnızca öğretmen maaşlarını,elektrik ve su giderlerini ödüyor. Tuvaletlerde kullanılan sabun,deterjan veliden.Sözleşmeli işçilerin maaşı velilerden. Ve işte böylesine bir kısır döngü içinde okul idarecisi ve veli karşı karşıya getiriliyor.Sonuçta da şikayetler....Şikayetler....Şikayetler! Yukarıdakiler de bir genelge yayınlayıp okullarda yardım parası toplayanların canınıa okuruz diyor. Şöyle bir nabzını dinleyin okul idarecilerinin...Bir tane oh diyenin olmayacağına kalıbımı basarm. Selam ve saygılar.

Yüreği yaralı bir okul idareci 04.08.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!