Kulağımızda Ezan Sesleri!

Kulağımızda Ezan Sesleri!
23.05.2012

Zaman zaman kaleme alırım ve bu kentin minarelerinden yükselen ve bazen rahatsız edici, bazen de huşu içinde dinlediğimiz o değişik makamlarda okunan ezanları konuşalım istedim bugün. Müsellim Camii İmamıyla zaman zaman bir araya geldiğimizde bu konuyu konuşma fırsatımız olur ve onun ruhani sesiyle ve diğer imam arkadaşlarımızın da farklı yorumlarıyla ezanın nasıl ve ne şekilde okunması gerektiğini irdeleriz.
Sevgili imam dostumuz bizlere ezanların makamlarının iyi seçilmesi gerektiğini, okunan kişinin bunu büyük bir aşkla ve sorumluluk içerisinde icra etmesinden yana olduğunu söyler her fırsatta. Onun sesine aşina olduğumuz için ve çevre camilerden yükselen ezanları iyi bildiğimiz için pek fazla eleştirimiz olmaz, ancak alınmasınlar bazı müezzinlerimiz var ki gerçekten rahatsız edici bir içerikle ezanları okumakta ve bu durum çevredeki insanların dikkatinden kaçmamakta.

EZAN HANGİ MAKAMDA OKUNUR: İşte sizlere ezanın nasıl okunması konusundaki derlemelerim ve edindiğim bilgiler. ‘Camilerde Arap özentisi arabesk usulü ezan okunuyor.

- Sabah ezanı: Saba makamı,

- Öğle ezanı: Rast makamı,

- İkindi ezanı: Hicaz makamı,

- Akşam ezanı: Eviç, Segâh makamı,

- Yatsı ezanı: Uşşak, Beyâti makamlarında okunmalıdır’.

Evet. Makam seçiminde müezzinlerin işi gerçekten çok önem arz ediyor. Şehrin yüksek minarelerinden yükselen ve hemen hemen her vakitte kulaklarımızın pasını silen ve kulağımızdan girerek ruhumuzu parselleyen ezanlar ve bunu okuyan müezzinler insanlar üzerinde bıraktıkları etkiyi ve tepkiyi gayet iyi algılamalılar. Öyle müezzinler var ki okuduğu ezanla ve seçtiği makamla bizleri alıp çok uzaklara götürebiliyor ve onu gerçekten hayranlıkla dinleyebiliyoruz. Ezanı bittiği zaman da; ‘Ağzına sağlık be hocam’ diyerek gönül teşekkürlerimizi o duymasa bile gönderiyoruz.


SÖR/VAY/VIR-MAĞDURLARI!..

TV’de yayınlanan yarışma programlarının ana formatı reklâm üzerine kurulu. İsimlerini vermek istemiyorum, ancak bu yarışma programlarının toplumumuzu öylesine aciz hale düşürdüğünü gördükçe, insanların bu programlarda neler bulduklarını düşünmeden de edemiyorum. Kimi şansa dayalı olan, kimi bilgimizi yeniden kontrol etmemizi sağlayan, bu yarışmaların ana şablonu bana göre birilerinin cebini doldurmak, bazılarını köşe döndürmek ve özetle fiyasko.
Oturduğu yerden kazanma düşü kuran insanlarımız çoğalıyor. Gözyaşları akıtılıyor, duygu sömürüsü ayyuka çıkarak kişilerin gururuyla bile dalga geçiliyor. Yapılan pazarlıklar sonrası cüzi bir rakamla stüdyodan ayrılırken insanımız geride cebini dolduran kuruluşlar, kişiler kalıyor ve bu çark milyonlarca insanımızı içine çekiyor. Saatlerce hangi bayanı istiyorsun, hangi beyi beğeniyorsun safsatalarıyla ve o ekranların karşısında ömür tüketen insanlarla ne garip bir toplum olduğumuzu maalesef idrak edemez hale geldik.
Dünyanın bir köşesine stüdyolar kurarak, onları ‘sözde’ aç bırakarak, bir mangal partisi için yarıştırarak ve ekran başındaki insanlara ajitasyon sunarak, her hafta birilerini yarışma dışına iterek heyecan katsayısı yaratan, miskin bir seyirci kitlesi yaratılmasında başrol üstlenen bu ve benzeri programları izlemediğim için kendimi kutluyorum. Aileme ve çocuklarıma da bu tür programları izlememeleri konusunda makul uyarılarımı yaparak ruhen huzur buluyorum.

Ne demiş NİETZSCHE ‘Neyi yaşamak istiyorsan onu yaşa’.. Düşündüren, sorgulayan, özümüzü gözler önüne seren bir yaşam felsefesi bana göre. Sizlerle de paylaşmak istedim büyük ustanın günümüze kadar gelen ölümsüz sözlerini…

NEYİ YAŞAMAK İSTİYORSAN ONU YAŞA
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki,
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım, hem güldüm halime.
Sonra dedim ki “söz ver kendine”
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım.
NİETZSCHE

Sevgi, saygı ve mutlulukla…

Yayın Tarihi
24.05.2012
Bu makale 9040 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
NİETZSHE sözleri güzeldi, devamını da yazarsan sevinirim. ekrem doğan kardeşim

mustafa pıhlıs 25.05.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!