MOBESE’li Asayiş

Antalya’nın güvenlik merceği haline gelen Mobese’li denetim, kent içindeki trafik ve asayişin artık 1 numaralı vazgeçilmezi.
Mobese’lerin şehrin belli başlı noktalarındaki duruşu ve kenti kararlı gözlerle izleyişi bir anlamda insan olmanın olmazsa olmazlarından biri haline geldi ve trafik kazalarındaki azalış, gasp ve hırsızlık konularındaki düşüş bir anlamda bizi haklı çıkaran nedenler.
Geçtiğimiz ay komşumuz Antalya Restaurantta bir hırsızlık olayı yaşandı. Çatıdan komşumuzun işyerine giren hırsızlar kayda değer ne var ne yok götürmüşler ve ertesi gün işyeri sahibinin haklı feryadı hala kulaklarımda çınlıyor. Şöyle diyordu mağdur komşumuz; ‘Nerede sapa yer var oraya giriyorlar artık. Toplanalım birkaç noktaya kamera koyduralım’..
Evet. Nasrettin Hocanın fıkrasındaki gibi testiyi kırmadan önlemi almak gerekir aslında. Fakat biz mutlaka başımıza bir iş geldiği zaman tedbiri alıyor, dövündükten sonra olayın farkına varıyoruz.

KAVŞAK DİLENCİLERİ

Özellikle kavşaklarda konuşlanan ve kırmızı ışık yanar yanmaz harekete geçen dilenciler, su satıcıları, çiçek satıcıları, sigara isteyen ayyaşlara hiç yabancı sayılmazsınız.
Bu insanların mekânı haline gelen kavşaklardaki bu olumsuz görüntüye kim ‘Dur’ diyecek merak ediyorum. Aracınızın camını açık gördüğü an içeriye başını uzatan, ‘Abi bir ekmek parası, abla karnım aç’ ‘Çiçek ister misiniz?’ ‘Buz gibi su abla’ diyerek olumsuz görüntüler çizen bu insanların ekmek davasına ve ekmek mücadelesine asla sözümüz yok.
Ancak bıktırıcı bir edayla o bölgeden gelip geçenleri rahatsız edenlerle de mutlaka mücadele edilmeli. Çocuğunun nafakasını çıkarmak için sıcak soğuk demeden çalışanlar bir yana, üçkağıtçılık yaparak, duygu sömürüsü ederek insanları kandıranlar bir yana.
Ne diyelim. Yorum sizin.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…