Artan Şikâyetler ve Antalya

Hızlı göçün getirilerinden biri olarak dikkat çeken ve kentimizde son yıllarda büyük bir patlamayla ön plana çıkan seyyar satıcılar, hurdacılar, çığırtkanlar, ıvır zıvır mesleklerle yaşam mücadelesi veren insanların artışı beraberinde farklı sorunları da getirmeye başladı.
Antalya’daki büyük yaşam rantı ön plana alındığında başka şehirlerden kentimize gelen işsiz güçsüz insanların öncelikli tercihi seyyar satıcılık veya hurdacılık. Edindikleri derme çatma arabalarla neredeyse sermayesiz bu işe soyunan kişilerin yaşam mücadelesi verdikleri kısacık süreçte Büyükşehir yaşamına kısa sürede adapte olamadıkları, ancak ilerleyen süreçte bu meslekleriyle hayata tutunmayı üç aşağı beş yukarı başardıklarını da görebiliyoruz.
BİR MERKEZDE TOPLANABİLİRLER
Bütün kenti saran bu pratik meslek hem kolay kazancın en etkili yolu, hem de yaşama sarılmada farklı bir konu olarak ön plana çıkıyor. Mahalle aralarında dolaşarak ve deyim yerindeyse kentin atıklarını toplayarak kök salan bu insanların yaşam standartları seyyar satıcılarda da aynı. Üç beş kasa meyve sebze alarak bunu satan ve sonrasında yaşamını idame ettiren kişilerin şikâyetlerini anlatacakları hiçbir merci yok. Ancak bu insanların kent içindeki olumsuz görüntüleri, zabıta ile yaptıkları köşe kapmaca ve sonrasında yaşanan olumsuz olaylar bizleri köklü çözümler konusunda rahatsız eden unsurlar. Bu yolla yaşamını sürdüren kişileri bir merkezde toplamak, onları kontrol altında tutarak hayatlarını ifa etmelerine yardımcı olmak da yetkililerin görevi.
POLİSİN SIRTINDA BÜYÜK KAMBUR
Mahalle aralarında hurda toplamaya çalışan hurdacıların merkezinin belirli bir standartta olmaması, bu işi yapan insanların keyfe keder hayatlarını sürdürmesi ve zaman zaman yaşanan düşündürücü olaylarla birleştiğinde ön plana çıkıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkan, insanlar uykudayken kolay yolu seçerek evlerinin önünde bulunan para edecek eşyaları arabalarına yükleyerek hızla kaçan bu insanların, (namusuyla bu işi yapanları tenzih etmek isterim) sorumluluğu ise en çok polisin sırtında ve şikâyetlerin ön önemlilerini bu konu oluşturuyor.
HIRSIZLIK OLAYLARI
Öte yandan Antalya derin uykudayken, saatin 4-5’inde yaşananlar ise yıllardır alışık olduğumuz olaylar. Denetimlere karşın Antalya’nın bütün mahallelerinde rahatça dolaşan, av peşindeki insanlar da hırsızlık vakalarıyla yine ön plana çıkıyorlar. Apartmanlara girerek, arabaların camlarını kırarak, balkonlara tırmanıp açık pencerelerden girerek kolay lokma arayan bu insanların ve bu insanların neden olduğu olumsuz olayların önlenmesi için yukarıda saydığımız mesleklerden başlayan sıkı bir denetimin başlaması şart.
KONTROLLER SIKLAŞTIRILMALI
Kimlik kontrollerinin sıklaştırılarak, işsiz güçsüz insanlar kayıt altına alınmalı, şüpheliler soruşturulmalı, suç dosyası kabarık insanlar topluma bir şekilde kazandırılmalı diye düşünüyorum. Yolu yanlış olan insanlara boş alan bırakmayarak, onları seri kontrollerle ve operasyonlarla sindirerek bu konunun mutlu sonla bağlanmasını diliyoruz.
DOĞRU YOL GÖSTERİLMELİ
Cafelerde, kahvehanelerde, eğlence yerlerinde, sokakta, caddede polisimizin daha sık kontroller yaparak olası suçlara meydan vermemesi tek dileğimiz. Antalya’nın bir cazibe şehri olduğunu varsayarsak bizler bu cazibe merkezinde mutlu insanlar olarak yaşamayı diliyoruz. Eğitim seviyesi oldukça düşük olan insanları doğru yola sevk etmek ve çağdaş bir toplum olma yolunda doğrunun ve eğrinin bir şekilde bu insanlara ayırt ettirilmesi gerekiyor.
Sevgi, sağlık ve mutlulukla.