Dolmuş ve Otobüslerin İşgüzarlığı

Antalya’da gün geçmiyor ki otobüs ve dolmuşlardan şikâyet olmasın, şoförler ve vatandaşlar arasında yaşanan tartışmalar ve kavgalar basına yansımasın, kuralları ihlal eden sürücüler defalarca uyarılmasına karşın yine aynı hataları yapmaya devam ededursun bizlere ulaşan, bizlerden sizlere yazılı olarak ulaşan bu sıkıntılardan birine değineceğim bugünkü yazımda. Duyarlı bir vatandaş, oldukça canı yanmış ve sinirli bir şekilde aradı büromuzu. Ben de konuyla ilgilenmek ve onun sıkıntısını sizlerle paylaşmak istedim.
İsminin Mehdi olduğunu söyleyen, soyadı ve iletişim numarası bizde kayıtlı bu duyarlı vatandaş öncelikle bu güzel kentin şanslı bir insanı olduğunu, bu kente İstanbul’dan gelip yerleştiğini ve ulaşımı dışında hiçbir şikâyeti olmadığını dile getirdi. Geldiği büyük ildeki trafik sıkıntısını insanların kendi özverileriyle, birbirlerine olan saygı ve sevgileriyle aştıklarını, kuralların insanlar için konulduğunu, ancak bu kuralları yine insanların kendileri alaşağı ettiğini ifade ederek sıkıntısını anlatmaya başladı.
Şöyle diyordu Mehdi bey; “Geçtiğimiz günlerde Özdilek Park’ın önünde bir dolmuş durak olmadığı halde 50 mt mesafede 3 kez durdu. Dolmuştaki yolcular çok kez kendisini uyarmasına karşın şoför bildiğini yaptı. Dayanamadım müdahale ettim. Oldukça medeni bir şekilde kuralları ihlal eden bu şoförle konuşmayı denedim.  Kendisine orada durak olmadığını, neden yasak olduğu halde burada durduğunu ve son derece ukala bir şekilde hareket ettiğini kibar bir dille anlatmaya çalıştım. Şoförün yanıtı kaba ve oldukça sertti. ‘Sana ne kardeşim. Keyfimin kâhyası mısın? Acelen varsa taksiyle git, bu aracın nafakasını sizler mi veriyorsunuz. Zaten işlerimizin tadı tuzu yok, sıkmayın benim canımı’ gibi ifadelerle bizleri, yani o dolmuşta seyahat edenleri susturdu. Kendisini şikâyet edeceğimizi ifade ettiğimizde de; ‘Nereye ederseniz edin. 'Hep aynı terane' gibi kaba sözlerle bizleri susturdu. Ben de o dolmuştaki vatandaşlar adına derdimi, sıkıntımı sizlerle paylaşmak istedim. Bu konuyu değerlendirirseniz teşekkür ederim’ diyerek telefonu kapattı.
Mehdi beyin sıkıntısını gayet iyi biliyoruz. Geçenlerde Haber Müdürüm Kubilay Eldemirci’de buna benzer bir olayla karşı karşıya gelmiş ve hemen şoförlerin bağlı olduğu kurumu arayarak sıkıntısını çözmüş. Bu arkadaşımız da aynısını yapmak istemiş, ancak her şikâyet yerini bulmuyor ve her şikayet de amacına ulaşmıyor. Bunu ifade ederek bizlere konuyu aktardı ve yetkililerin dikkatini çekmemizi rica etti. Bizlerden hatırlatması. Gereğini yapacaklarını umarak o aracın plakasını buraya yazıyorum.  İnanıyorum ki sevgili başkan Mustafa Gönenç konunun üzerine titizlikle giderek o şoför arkadaşımızı uygun bir dille uyararak gereğini yapar. Plaka şöyle. 07 AB 0036.

A KENT’E BİR İHBAR

Önümde biriken şikâyetlerden birini daha sizlerle ve ilgililerle paylaşmak istedim bugünkü köşemde. A Kent Otobüsleri bu kentin trafik yoğunluğunu hayli önledi ve kaliteli ve geniş kapsamlı ve klimalı otobüslerle insanlar huzur içinde yolculuk ediyorlar. Şikâyetler yok mu peki? Elbette var. Bunlar nedir derseniz alt alta sıralamak istiyorum izninizle.
50-60 Yaşındaki insanlar öğrenci kimliğiyle yolculuk ediyorlar. Evet. Burası Türkiye ve yurdum insanı çözüm üretmekte oldukça maharetli. Her koşulda kendisini düze çıkaracak formüllerle ön plana çıkıyor. Bunlardan biri yukarıda sözünü ettiğim 50-60 yaşındaki insanlar belki de torunlarının kartlarıyla seyahat ediyorlar. O insanların bu kimlikleri taşımaları ne kadar ilginçse A Kent’in bunları görememesi ve denetleyememesi de ilginç.
Klimalar neden kapatılır?. Maazallah Antalya’ya pek sıcaklar gelmedi. Tropik bir iklim yaşıyoruz artık. Bahar ne zaman geldi, yaz ne zaman gelecek ve işin garibi kış ne zaman gidecek şaşkın bir haldeyiz. Fakat zaman zaman bastıran sıcaklarda ve bundan sonra daha da etkili olacağını sandığım böylesi durumlarda şoförlerle yolcuların klima muhabbetleri artacak gibi görünüyor. Bazı şoförler bu konuda oldukça hassas davranırlarken bazıları da doğal klimadan yararlanmaya itiyor yolcuları. Aracın tüm camlarını açarak, bir de arabesk şarkı patlatarak basıyor gaza, saçlar uçuşa uçuşa, rüzgâr bir kapıdan girip diğer kapıdan çıka çıka bitiyor yolculuk ve yaşanan münakaşalar, tartışmalar günden arta kalanlar oluyor.
Sıkıntı yaşanan hatlara araç ilavesi yapılsın. Otogar, Havaalanı, Varsak, Düden, Lara, Konyaaltı, Teomanpaşa’nın alt mahalleleri, Mehmet Atay Caddesi, Gaziler, Çakırlar, Ahatlı ve ismini sayamadığım birçok bölgeden sıkıntı mesajları geliyor mailimize. Vatandaşlar bu bölgeye ek otobüslerin konulmasını, otobüslerin direk seferlerle buralara gelip gitmesini, saatler süren yolculuklardan artık nefret ettiklerini, bu durumu ilgililere aktarmamız konusunda dileklerini aktararak bizlere ulaşıyorlar.
Sıkıntılar ortak bir noktada birleştirilmeli ve çözüm yolları konusunda hareket edilmeli. Gece seferleri de arttırılarak, bu kentteki yaşam saati 11’e terk edilmeyerek daha uzun süre nöbetçi otobüs ve dolmuşlarla ulaşım rahatlatılmalı. ‘Her noktadan her noktaya ulaşım’ sloganıyla bu kentte yaşam daha huzurlu, daha rahat ve daha yaşanılır bir şekle sokulabilir. Bizler sıkıntıları yetkililere aktarıyor, takipçisi olacağımıza söz veriyoruz…
Sevgi, sağlık ve mutlulukla…