Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile halkın güvenini hızla kaybetmeye başlayan AK Parti iktidarı, ekonomik darboğazdan çıkamaz ve muhalefet; halkın gönlünü kazanan bir adayda karar kılar ise 2023 seçimi, iktidar kanadı için hayal kırıklığı olabilir. Kimileri yapılan hatalardan ve fabrika ayarlarına dönülmesi halinde seçimin alınacağında ısrarlı. Lakin zor! Bunu sağduyulu siyasetçiler de görüyor.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa’da bir iftarda yaptığı konuşmada; "Ekonomide bozukluklar varsa, alım gücünüz azalmışsa, Türk parasının kıymeti düşmüşse, her gün ihtiyaç maddelerine zam geliyor ve enflasyon resmi rakamlarla yüzde 60’ı da bulmuşsa milleti hitabetle coşturamaz, konuşmayla aldatamazsınız" ifadelerini kullandı.
Bunu kime söyledi? Herhalde muhatap, muhalefet partileri değildir. İktidara ekonomik kriz üzerinden açıkça uyarıda bulunuyor. Mealen, “Aklınızı başınıza devşirin!” diyor. Ancak iktidar bu uyarıları dikkate alacak ruh halinden çok uzakta. Zira Erdoğan’a hep iyimser ve rakamları ile oynanmış veriler sunuyorlar. “Kral Çıplak” diyen kalmadı, birer birer iktidar gemisini terk ettiler.
Erdoğan 2023 yılında aday olacak mı? Siyasetin ustası olarak bilinen ve girdiği her seçimi kazanan Erdoğan, halkın nabzını tutan ve sürekli anketler yaptırarak seçime hazırlanan bir lider…Eğer seçimi kaybedeceğini bilse, kesinlikle aday olmayacaktır!
Erdoğan kazanacağına inanıyor. AK Parti resmen aday açıklaması yapmadı ama koyu bir Erdoğan hayranı olan MHP lideri Bahçeli, “Bizim adayımız, Recep Tayyip Erdoğan’dır” diyerek işin içinden sıyrılıp çıktı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hem ülkeyi hem iktidarı hem de Tayyip Erdoğan’ı yıpratmıştır. Bu oyunu kim kurdu? Erdoğan’ın eski yol arkadaşları; muhalefet safında yer alarak, en ağır eleştiriler ile amansız bir şekilde ona karşı mücadele ederken… 28 Şubat’ın en önemli aktörü ve Ergenekon sanığı Doğu Perinçek ile kendisine en ağır hakaretler eden Devlet Bahçeli, Erdoğan ile aynı çizgide ittifak yapıyor. Düttürü Dünya…Oyun içinde oyun kuruluyor.
Erdoğan bu oyunun önemli bir aktörü olmayı tercih etmeseydi ve parlamenter sistem devam etseydi, seçimlerde yine AK Parti birinci parti olabilirdi. Zira tüm olumsuzluklara ve hatalara rağmen Tayyip Erdoğan’ın hala %30 kemikleşmiş oyu var. Cemaat ve tarikatlar, Suriyeliler, hazinenin para gücü, algı yaratacak mekanizmalar, dış politika argümanlarının iç politikaya alet edilmesi ve medya…Hepsi Erdoğan için çalışıyor ve çalışacaktır.
Muhalefetin hedefinde, ülkeyi bu duruma getiren cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var. Suçlu ayağa kalk! Muhalefet 2023 seçimlerini kazanırsa, iddia ettikleri tek adam kararı ile yapılan bunca yanlış karar ve uygulamaları nasıl düzeltecektir? Millet İttifakı’na mensup 6 parti, yapılacak atamalarda ve çıkarılacak yasalarda nasıl anlaşacaklardır? O nedenle var olan sorunların ivedilikle çözülmesi için, makul bir süre mevcut sistemden yararlanılması yerinde olacaktır.” Yiğit düştüğü yerde kalkar.”
“Azaltılmış hukuk, yok edilmiş adaletle birlikte, ehliyet ve liyakatin tamamen ortadan kaldırıldığı, parti devletine doğru gidiş adımlarının hızla atıldığı” bir ülkede yaşıyoruz. Her gün güzel sözler ve pembe hayaller rüyalarımızı süslüyor. İnsanlar; afyonla değil ama medyayla uyuşturuluyor, tatlı yalanların yarattığı mistik havada mesut ve bahtiyar bir şekilde ömür törpülüyor!
Ya uyanırsak… “Doğru söyleyeni de dokuz köyden kovarlar.” Onuncu köy de korkusundan kabul etmez!
Millet İttifakı’nın adayı kim olacak? İktidar kendisi adayını resmen açıklamış gibi ısrarla soruyor: “Adayları kim? Daha adaylarını bile açıklayamadılar.” Muhalefet, adayın şimdiden yıpratılmaması için ince bir taktik ve iyi bir strateji ile adayını gizli tutuyor. İYİ Parti lideri Akşener: “Adayımızı merak ediyorlarsa, seçim kararı alsınlar” dedi.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın durup dururken, “adayımız Mansur Yavaş “demesi siyasetin gündemini sarstı. “Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü?” Gösterilen bu iltifatın, yakınlığın, ilginin gizli bir nedeni mi var? Zira bu açıklama hem Millet İttifakı’nı hem de Mansur Yavaş’ı zora sokmuş ve rahatsız etmiştir. Nitekim Mansur Yavaş, “Ben Millet İttifakı'nın belediye başkanıyım. Cumhurbaşkanı adayına altılı masa karar verecek. Bunu herkes biliyor. Hal böyleyken, böyle bir açıklamanın yeri yok, gereği de yok. Benimle görüşülmemiş. Bana sorulmamış. Benim fikrim alınmamış. Ben “adayım” dememişim. “Aday değilim” diyorum üstelik. Buna rağmen Özdağ'ın kendi amacı doğrultusunda yaptığı bir hareket bu. Açıkçası rahatsız oldum” açıklamasını yaptı.
Mansur Yavaş’ın bu rahatsızlığını iletmek için İYİ Parti ve CHP ziyaretleri yerinde ve akılcı bir girişimdir. “Bulanık suda balık avlıyorlar…” Nitekim Mansur Bey’in dediği gibi, kararı Ümit Özdağ değil, 6 lider verecektir. Ümit Hoca’yı bir Türk milliyetçisi olarak tanır, sever ve sayarım. Lakin iyi bir vatansever ve akademisyen olan Özdağ, iyi bir siyasetçi olamamıştır. “Muhalefetin içine sokulmuş, Truva atı” yakıştırmalarına maruz kaldı. İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya, elinde herhangi bir belge olmadan, “FETÖ suçlaması” yaptığı gibi siyaseten yine yanlış yapmıştır.
CHP içerisindeki Ulusalcı kanadın, DEVA ve GELECEK Partilerini ima ederek, “Ülkenin bugünkü duruma gelmesinde rolü olanlardan medet umulması, ittifaka zarar vermektedir” söylemi de evlere şenlik. Kime ya da kimlere hizmet ediyorlar? Gün; hak, hukuk ve adalet diyenlerin bir araya gelmesini gerekli, hatta zorunlu kılmaktadır.
Mansur Yavaş, yaptığı hizmetler ve duruşu ile önce Ankaralının sonra da Türk insanının gönlüne girmiş bir insandır. Aday yapılırsa kazanacağını anketler de söylüyor. Ben de… Bu saatten sonra sular durulacağa benzemiyor. Adaylık tartışmaları alevlendi bir kere… Kim ne derse desin, Millet İttifakı’nın adayı açıklanana kadar Mansur yavaş adaylık yarışında önemli bir aktör olmaya devam edecektir.
Halk nazarında Mansur Yavaş onaylanmış gibi görünse de karar verici durumda olan liderler ser veriyor, sır vermiyor! Mansur Yavaş’ı yıpratma oyunları bu saatten sonra tutmaz.
Mansur yavaş rüzgarını dindirmek için Haşim Kılıç ve Ali Bardakoğlu isimleri öne atılsa da başarılı olamayacağı gibi tepki de çeker. II. Ekmelettin Vakası yaşanır. Bunlar kasıtlı olarak üfürülen isimlerdir. Türkiye’nin iyi yönetilmesi, yerel yönetimlerden daha önemsiz değildir. Bu nedenle Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu aday yapılmayacak ise, mutlaka bu isimlerden daha iyi bir aday bulunmalıdır.
Kimse kukla bir isimle Tayyip Erdoğan’ı yeneceğini düşünmesin! Adayın hukukçu olması yeni getirilecek sistem için bir avantaj olacaktır. Benim aklımda bir siyasetçi ve hukukçu olarak takdir ettiğim, iyi bir seçim çalışması ile var olan PİAR’ı daha da yükseltilebilecek bir aday var. Prof. Dr. Bahadır Erdem… Neden olmasın? Üstelik bilgili, donanımlı, egosu ve hırsı olmayan bir akademisyen, üstelik iyi bir hatip… Haydi gelin hep birlikte bir düşünelim!
AK partinin yaptığı tahribatı kim düzeltecek? Bir toplumun bir başkası tarafından kurtarılmayı beklemesi o toplumun ergin olmayışını gösterir. İnsanlar kriz durumlarında, krizi yok edeceğine inandığı kişiyi başa geçirir ve onu bir kahraman gibi görür. Aslında kendi hayallerini bir başkasının gerçekleştireceğine inanan insan, geleceğini de kurtarıcının eline vermekte ve kendi kendisini yok etmektedir. Lakin bizim toplumun gerçeği de seçimin kurtarıcı olarak görülen bir aday ile kazanılacağıdır.
Gösterilen adayın özellikle AK Parti ve MHP’den oy koparabilmesi gerekir. Mansur Yavaş veya Bahadır Erdem profilinde bir aday bunu başarır. Aksi halde seçim başa baş geçer diye düşünüyorum.
Toplumda, “Ekrem İmamoğlu’nu küresel güçler, muhalif medya ve HDP istiyor” şeklinde bir algı oluştu. Muhalifleri ise, “seçilirse CHP koltuğu İmamoğlu’na geçer” iddiasında bulunuyor. İmamoğlu, AK parti ve MHP’den oy alabilir mi? Belki sınırlı sayıda…
Bir ara Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i de düşündüm! Lakin Antalyalı bile vize vermedi! Antalyalının vize vermediğine Türk halkı vize vermez! Vazgeçtim!
Daha önceki yazılarımda, “Boşuna HDP’yi Millet İttifakı’na yamamayın! 3. ittifak olacak” diye yazmıştım. Doğru çıktı. HDP’nin öncülüğünde 8 sol, sosyalist ve devrimci yapı bir 3. Bir ittifak için çalışmalara başladı.
Bir de sıra dışı, ezber bozan bir aday var. Onur Hareketi’nin adayı Yaşar Aydın… Kendisini iyi yetiştirmiş ve ülkenin sorunlarına parmak basan biri. Lakin arkasında kitle partilerinin desteği olmadan hiçbir aday başarılı olamaz. Antalya’da bir araştırma yaptım. Tanınırlığı yok denecek kadar az. Seçim tahmin edildiği gibi Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı adayları arasında geçer. Doğru bir adayla Millet İttifakı kazanmaya daha yakın duruyor.
Siyasette 24 saat uzun zamandır. Neler olur, neler…Bizimkisi bir analiz ve öngörü den fazlası değildir.