Şu akıllı kart meselesi ilk ortaya çıktığında, toplu taşıma araçlarını kullanan bir kişi olarak gerçekten sevinmiştim. Bunu daha önceki yazılarımda da defalarca dile getirdim. Ancak eğri oturup, doğru konuşalım, Antkart’ın iptalinden başlayarak Halkkart sürecine kadar olup-bitenleri benimsediğimi, kabullendiğimi söyleyemem.
Nedenini sorarsanız sebeplerim var.
Efendim; öncelikle şunu söylemeliyim ki; Antkart ya da Halkkart her ikisi de iyi olabilir, her ikisi de akıllıdır, ya da aptaldır, sahipleri şudur, ya da budur beni bunlar ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren halktır, halkın en ucuza toplu ulaşım araçlarını kullanma olanağına kavuşmasıdır, ardından Antalya halkına hizmet eden yerel yönetimin ve son olarak da bu işten ekmek yiyen dolmuşçu ve otobüsçülerin kazanmasıdır.
Oysa bir yılı aşkın süredir tartışılan kart meselesinde bir arpa boyu bile yol alamayışımız maalesef ortada…
Gelin isterseniz işi baştan alalım. Hatta sizlerin de kafalarınızı kurcalayan soru ve cevaplarla sonuca gitmeye çalışalım:
Soru: Antkart iptal edildi. Neden?
Birincisi Antkart ihalesi MenderesTürel döneminde meclis kararı alınmadan, Encümen kararı ile yapıldığı için, yetkisizlik yüzünden mahkeme kararı ile iptal edildi,
İkincisi bunu fırsat bilen Hoca yönetimi sözleşmeyi tümden iptal etti. Bu konuda Antkart şirketinin açtığı tazminat davası da sürüyor.
Soru: Ankart ile Halk kart arasında ne fark var?
Antkart’da şirket, KDV hariç yüzde 9, Belediye yüzde 2 komisyon alıyordu. Halkkart’da, belediye hiç komisyon almıyor, şirket de yüzde 4,5 pay alıyor.
Soru: Kim ödüyor bu komisyonu?
Otobüscü ve dolmuşçular. Yani halkın oranın düşük ya da yüksek olmasından dolayı bir yararı ya da zararı yok. (Halkçı belediye olmak bu olsa gerek)
Soru: Belediye niçin komisyondan vazgeçti, ya da almıyor?
Önemli bir soru. AKP İl Başkanı Samani’ye göre belediye bu kararı ile yılda 3 milyon lira zarara uğrayacak. Rakam bu mudur bilemem ama; Belediyenin almadığı bu para halka da yansımıyor. Bu para dolmuş ve otobüscülerin direkt cebine giriyor. Bu nedenle bilet ücretleri de düşmüyor, aksine zamlanıyor. Şu anda otobüslerde 140, dolmuşlarda 150 kuruş olan ücret tramvayda 125 kuruş. Emekliye de 15 kuruş indirim yapılıyor. Ayrıca ve de en önemlisi, belediyenin pay almaması nedeniyle taraf sayısı ikiye indiğinden bu işten kazancın miktarı belli olmayacak. Başka bir ifade ile Halkart şirketi ile otobüs ve dolmuşçular kendi aralarında anlaşarak kazancın istedikleri miktarını faturalandıracaklar. Bu da dedektif vergi memurlarının otellerin peşini bırakıp dolmuş ve otobüsleri gözaltına almalarına sebep olacak.
Soru: Peki Antkart alırken vatandaş kart ücreti ödedi mi, bu paralar ne oldu?
Evet önceleri 10 lira, sonra tepkiler üzerine 5 lira ödedi. Bu paralar geriye ödenmedi, ancak Antkart yöneticileri toplam 40 bin lirayı bulduğunu söyledikleri ve kimsenin gelip almadığı kart alacaklılarını Mehmetçik Vakfı’na bağışladıklarını açıkladılar.
Soru: Kart parası almayacaklarını söyleyen Halkkart’da uygulama nasıl?
Halkkart’da kart ücreti olarak 8 lira alınıyor. Bunun depozito olduğu söyleniyor, ama ne zaman iade edileceği belli değil. Çünkü depozito, iş bitince iade edilmelidir.
Soru: İki kart yönetimi arasında ne fark var?
Antkart yönetimi şeffaftı, her konuda sorulara yanıt verirdi. Kaç kez basın tıoplantısı yaptıklarını hatırlamıyorum, ama Halkkart’da kim yetkilidir, görüşme taleplerini kabul etmiyor, telefona bile çıkmıyor, açıklama yetkisi olmadığını, yetkinin büyükşehir belediyesinde olduğu mesajını gönderiyorlar.
Soru: Halkart neden sadece tramvayda uygulanmaya başlanıyor?
Çünkü Halkart’ın işlem göreceği makineler otobüslere ve dolmuşlara henüz takılamadı. Bir söylentiye göre zaten yeni kurulan ve Antalya Büyükşehir Belediyesinin ihalesi ilk işi olan bu şirket akıllı aletleri alabilmek için kart satmayı bekliyor.
Üstelik ihale şartnamesinde kendilerine verilen süre, talepleri üzerine iki kez uzatılmış ve uzatma süresi dolmuştur. Aradan geçen bir ayı aşkın süreye rağmen, belediyenin tek taraflı sözleşmeyi feshetmek yerine beklemesinin sebebi merak ediliyor. Şayet bana şunu söylerlerse; “Uzama bizim yeni ve daha iyi olacak isteklerimiz yüzündendir” bunu kabul edemem, yeni isteklerinizi daha önce şartnameye yazsaydınız.
Netice olarak Halkkart’ın Halkkart’ın devreye girmemesine kimse sesini çıkarmıyor. En önemlisi de kamuoyu…
Daha sorulacak çok soru var.
Ama şu gerçeği iyi biliyorum ki sizler hangi kartın daha halkçı olduğunu yorumlayacaksınız. Ayrıca, şunu da iyi biliyorum ki; Halkkart şirketi otobüs ve dolmuşlara makinaları ne zaman takarsa taksın hep birlikte bekleyecek ve onlar ne isterlerse yapmayı sürdüreceğiz.
Değerli Hocam; bu kadarı da fazla değil mi?
Dolmuşçu ve otobüsçülere, kendi ifadeleri ile sizi seçtirdikleri için daha ne kadar taviz vereceksiniz?
Tramvay hattında hala çalışan ve bu yüzden tramvayı boş bırakan otobüs ve dolmuşları bu hatlardan ne zaman kaldıracaksınız?
Halkçı söylemle gelip, halka kart parası verdirmeyeceğinizi söyleyip, her kart için 8 lira para toplamalarına ne zaman dur diyecek ve bu firmaya 2 kez uzatma kararına rağmen hala faaliyete geçememeleri nedeniyle, sözleşmeyi iptal hakkınız doğmasına rağmen ilk ihtarı ne zaman vereceksiniz?
Kentin en önemli sorunu ulaşımla ne zaman ciddi bir biçimde ilgileneceksiniz hocam… Akşam saatlerinde, bu sıcakta şöyle cadde ve sokaklara çıkıp halkın ve sürücülerin haline bir bakın isterseniz değerli hocam…