Biden ile Erdoğan arasında beklenen ve çok arzu edilen ilk telefon görüşmesi nihayet gerçekleşti. Basına yansıyan bilgilere göre, görüşmede mesafeli bir dil kullanıldı ve iki ülke arasındaki ‘müttefik’ ilişkisine hiç vurgu yapılmadı. Başka bir deyişle,” Kardeşim Joe” veya Merhaba Tayyip” gibi samimi ilişkiler sergilenmedi.
Ne konuşmuşlar? “ Biden, “İşbirliği alanlarının arttırıldığı ve anlaşmazlıkların etkili bir şekilde yönetildiği, yapıcı ikili ilişkilere ilgi duyduğunu” iletmiş.
Ve Erdoğan ile Biden, ikili ve bölgesel konuları Haziran ayındaki NATO Zirvesi'nde ikili görüşmede ele alacaklarmış!”
FETÖ’nün ABD’de varlığı… PKK/PYD terör örgütüne verilen destek… Ege ve Doğu Akdeniz sorunu… Halk Bankası Davası… Kıbrıs… F-35 projesinden Türkiye’nin çıkarılması ve Rusya’dan alınan ve bir türlü kullanılamayan S-400 hava savunma sistemleri gibi çözüme kavuşturulması gereken konular; NATO Liderler Zirvesi’ne kalmış. Orada görüşülecek mi? O da belli değil. Biden, Erdoğan görüşmesine tam sevinecek ve şova döndürecektik ki… ABD Dışişleri Bakanlığı, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıyacaklarını duyurdu. Ve “Bir çuval incir berbat oldu!”
Joe Biden ABD Başkanı seçildiğinde sorunlu bir dönem olacağı tahmin ediliyordu. Lakin sorun beklenenden erken başladı. Türkiye’nin S-400 füze savunma sistemi alımı, ABD’nin kimyasını bozmuş görünüyor. Buna karşı bir yaptırım olacağı kesin gibi.
Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını öngören ve kısa adıyla CAATSA (Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) olarak bilinen yasa iki yıl önce onaylandı. Peki, CAATSA ne içeriyor?
- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat-ithalat bankası desteğinin kesilmesi,
- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi,
- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi,
- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi,
- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi,
- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması,
- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması,
- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması,
- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması,
- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması,
- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı,
- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması.
İşte seçilmesi için destek verdiğimiz ve lobi oluşturduğumuz, kardeşim Trump’ın onayladığı CAATSA yaptırımları… “Körün istediği bir göz, Allah vermiş iki göz.” Biden yönetimi için hazır omlet!
Peki, biz S-400’lerin kutusunu açtık mı? “Hayır.” Neden alındı? Cevabı zor sorulardan birisi… Çevremizdeki ülkelere karşı göreceli hava gücü üstünlüğümüzü kaybetmeye değer miydi? Onu merak edenlerdenim. Mesele, ABD ya da Rus karşıtlığı değildir. Mesele, Türkiye’nin bekası ve çıkarlarıdır. CAATSA yaptırımları konusunda yeterince sesimizi çıkaramadık. Bazı olaylar kamuoyundan gizlendi ve medyada yeterince yer almadı. Geçmiş dönemlerde; Kıbrıs harekâtından, 1 Mart tezkeresine… İsrail’in Filistin işgalinden, HAMAS ile ilişkilere… 1975’de üstlerin kapatılmasından, haşhaş ekimi iznine kadar birçok konuda ABD’ye karşı dik bir duruş sergilenebilmiştir. Bu yaptırım kararına da, “Eyy Amerika...” diye başlayacak bir konuşmanın ve gösterilecek sert bir tepkinin tam sırasıydı. Olmadı!
24 Nisan… Ermeni soykırımı iddialarının yıldönümü… ABD Başkanı Biden, bugüne kadar seleflerinin kullanmaktan kaçındığı, 1915’te yaşananları ‘soykırım’ olarak niteledi.
Ne olmuştu 1915’de? Osmanlı I. Dünya Savaşı içerisinde iken, düşmanla işbirliği içerisinde olan Ermeni toplumunun önde gelen bazı isimleri tutuklandı ve tehcir edildi. Tutuklular 24 Nisan 1915 tarihinde Ankara yakınlarında iki tehcir merkezine taşındı. Bunlardan bazıları suçlu görülerek idam edildi ya da hastalık neticesi öldü.
Ya Ermeni çetelerince öldürülen binlerce masum Müslüman Türkler… Bunların hakkını da savun Eyy Biden! Savaş şartlarında karşılıklı işlenen suçlar da olabilir. Buna siyasiler değil, tarihçilerin incelemesi ve hukuk karar verir.
Türkiye ile ilişkilere önem veren ve bu yüzden bu kelimeyi kullanmaktan kaçınan ABD başkanları… Bu sefer ABD’nin yeni başkanı bu kelimeyi niye kullandı? ABD’nin düşüncesinde ve tarihte yaşananlarda bir değişiklik mi var yoksa Türkiye’nin ABD siyasetinde ağırlığımı azaldı? Üzerinde tartışılması gereken konu budur. Türkiye, kimsenin kavrayamadığı birtakım dış politika adımları sonrasında “iki arada bir derede” denebilecek bir politika izliyor. Ne İsa’ya yarandık ne de Musa’ya…
Biden, ‘Ermeni Soykırımı’ açıklaması ile hem iki ülke ilişkilerine ağır bir darbe vurmuş hem de haziran ayında yapılacak NATO Liderler Zirvesi’nde mevcut sorunları konuşacak psikolojik ortamı tahrip etmiştir. Bunu bilmeyerek yapmış olabilir mi? ABD’de tek kişi yönetimi değil, kurum ve kurallar yönetimi olduğuna göre, izlenecek politikaların ipuçları gösteriliyor. Biden bu açıklama ile Ermeni Tehciri konusunda hassas olan Türk halkının desteğini de kaybetmiştir. Türkiye’de zaten zirve noktada olan Amerikan aleyhtarlığı daha da güçlenecektir.
Kaldı ki, ABD soykırım konusunda söz söyleyecek en son ülkelerden birisidir. Biden’ın açıklaması üzerine sosyal medyada bir paylaşım yaptım:
“Sen; milyonlarca Kızılderili’yi yok ettin, Sen; Irak ve Vietnam’da milyonlarca kişiyi katlettin; Sen; Japonya’nın iki kentini atom bombasıyla yeryüzünden sildin; Sen; Ortadoğu’yu kan ve gözyaşı gölüne cevirdin; Sen; Suriye'de PKK/PYD terör örgütünün hamiliğini üstlendin;
Eyy Biden Türk’ü soykırım yapmakla suçluyorsun! Şunu öğren ki; Türkler hiçbir millete soykırım yapmamıştır. Ve buna siyaset değil, hukuk karar verir. Soykırımcı arıyorsan aynaya bak! " İlk taşı hiç günahsız olanlar atsın."
Ülkeyi yönetenlerden de istikrarlı ve ilkeli bir dış politika bekliyoruz. Salkım söğüt gibi bir o yana bir bu yana sallanmayalım. Dünya biliyor ki, ABD emperyalist bir devlettir. İt itliğini, puşt puştluğunu yapacaktır. “ Duygusal tepkilerim böyle olmasına rağmen… İtiraf etmeliyim ki, ABD ile iyi ilişkiler ülkenin yararınadır.
Görünen o ki, Türk-ABD ilişkileri tepe taklak yol almaya devam ediyor CAATSA yaptırımları konusunda dik duran ve sert tepki koyan bir politika oluşturulabilseydi… Biden, “soykırım” kelimesini kullanmaktan kaçınırdı diye düşünüyorum.
****
Tuz diye yutturur buzu
Gafil düştük kuzu kuzu
Dünyanın en namussuzu
Amerika katil katil
Devleti devlete çatar
İt gibi pusuda yatar
Kan döktürür silah satar
Amerika katil katil
Âşık Mahsuni Şerif