ANTALYANIN KAHYASI

Bunu mu istediniz?

ERDOĞAN KAHYA

MHP Genel Başkanı daha dün Antalya’daki partisinin kampında konuştu. Daha doğrusu eline verilen yazılı kağıdı camdan okudu. Aslında önce Cumhurbaşkanı söylüyor, ardından Bahçeli, tekrarlıyor. Bütün mesele, Millet ittifakı ile PKK ve FETÖ’yü aynı kefeye yerleştirmek ve seçimlerin hile ile kazanıldığı konusunda algı yaratmak. Özellikle İstanbul seçimini iptal ettirmek…

Dün Bahçeli Antalya’da konuştu…

Tam bir tribün üslubu ile…

Bakın neler söyledi Bahçeli:

"31 Mart’ta PKK, CHP’nin lehine çalışmadı mı? 31 Mart’ta FETÖ karanlık propagandasıyla zilletin yanında durmadı mı? Türkiye’nin siyasi ve ekonomik yıkımını hedefleyen iç ve dış odaklar CHP’nin taşeronluğuna umut bağlamadı mı?"

Bu sözleri dinleyip de inanan hangi vatan evladı CHP’ye ve ortağı İYİ Parti’ye, onların Genel Başkanlarına tepki göstermez?

Ardından sözü İstanbul’a getirip; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına onca usulsüzlük, onca haksızlık, onca sandık hileleriyle seçilen şahsın Saraçhane’deki konuşmasında iç ve dış odakları selamladığını söyleyen Bahçeli, "Terörist Demirtaş övgüleri yakın tehlikenin işareti sayılmayacak mı? FETÖ’cüler kimi kutladı? PKK’lılar kimin için sevindi? İki gün önce CHP’nin destekçisi PKK’lı teröristler dört vatan evladını Türkiye-Irak sınırında şehit etmedi mi?”

Bu sözlerin ardından hangi vatanını seven insan, Kılıçdaroğlu’na, Akşener’e ve bilumun seçim kazanan CHP ve İYİ Partililere, en başta da İmamoğlu’na diş bilemez.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son olarak da asıl niyetini, seçimi yeniletme gayretini; "İstanbul’da seçim tekrarı beka meselesidir. Ne İstanbul ne de Türkiye sokakta bulunmuştur" diyerek noktaladı.

Yine Beka Meselesi…

Yerel seçimler ülkenin Beka Meselesiydi, şimdi İstanbul seçimi Beka sorunu oldu. İstanbul seçimi yeniden yapılırsa ve Cumhur ittifakı da kazanırsa Beka Meselesi ortadan kalkacak. Aksi olursa başka sebepler bulunacak.

Bütün bunları 7 yaşındaki çocuğa anlatsanız inandıramazsınız…

İki lafın başı Milli İradeye saygılı olduklarını söyleyen, ama söylemleri ile göstermedikleri anlaşılan,

Seçimi kaybedince oyunbozanlık yapan, “yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali yenilgiyi bir türlü kabul etmeyenler,

Kendi görevlerini yerine getirmeyip, bu konuda ortaya çıkan sıkıntıları muhalefete yükleyenler,

Sonunda muratlarına erdiler.

Bir tek PKK’lı demedikleri kalan Kılıçdaroğlu’, Ankara’nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesinde bir grubun fiili saldırısına uğradı.

Yazıklar olsun.

Peki cenazedeki Kılıçdaroğlu taraftarları da, o’na saldıranlara karşı gelseydi ne olacaktı?

Gerçekten yazıklar olsun…

Halk ancak bu kadar tahrik edilebilir. Halkı bölmek, kutuplaştırmak, ayrıştırmak için ancak bu kadar çaba harcanabilir.

Siz halkı galeyana getirmek için bunca çaba harcayacağınıza, mühür elinizde; PKK ve FETÖ ile ilişkisi bulunan siyasetçileri neden ortaya çıkarmıyor, işbirliği içindeki siyasi partileri neden kapatmıyorsunuz bende bunları merak ediyorum.

Son olarak CHP ve İYİ Parti’nin seçim listelerindeki, Doğu ve Güneydoğulular PKK’lı ya da FETÖ’cü de, sizin listenizdekilere ne demeli?

Kamuoyu ile bunları da paylaşıp, seçimi unutup, biraz da halkı perişan eden ekonomi ile ilgilenseniz nasıl olur acaba? Diye düşünen çoğunluğun sesini sizlerle paylaştım. Bilginiz ola…