Bu bir bilmece değil değerli okurum. Adı Af mı, yoksa barış mı bilemiyorum ama Torba Yasa ile yasadışı yapıları, tümüyle yasallaştıran, resmi adıyla “ İmar Barışı” hokkabazlığından söz ediyorum. Bir Devlet düşünün ki; Yasama Erk’i tarafından bir yasa çıkarılıyor. Adına İmar Yasası diyorsunuz. Bu yasa ile kentlerin sağlıklı ve güvenli, nitelikli ve çağdaş olması için kurallar koyuyorsunuz. Yürütme Erk’i de bu Yasa’ya dayanarak aykırı davranış içine giren her kim olursa olsun cezalandırıyor, yerel yönetimler izim vermiyor, bazıları da kaçakları yıkıyor, cesaretleri varsa tabii. Ya da hangisi olursa olsun iktidardan yana kimseleri yoksa…
Şimdi aynı Yasama organı, üstelik şapkadan tavşan çıkarırcasına yeni bir yasa çıkararak mevcut İmar Kanunu ve diğer Yasalara aykırı olarak yapılan tüm yapıların fazla katını, doğal ve kentsel SİT alanlarına yapılanlarını, fazla kat çıkanlarını, Devleti tanımayıp hazinenin ya da Vakıflar idaresinin arazileri üzerine, “Gecekondu” diyerek yapılan apartmanları ve villaları affediyorsunuz. Bu işleri yaparak milyonlar götüren, denizin kıyısında yaptığı kaçak yapısı milyonlar eden kişiden de, sadece rayiç bedelinin yüzde 1,5 ila 3’ü arasında bir ceza alıyorsunuz.
Ne memleket değil mi?
Peki namuslu vatandaş niye yapmadı kaçak bir gecekonducuk?
Vergisini ödedi yıllarca, İmar’a ıuygun olması için planlar çizdirdi, müteahhitden aldığı evde dolandırıldı, dövizzede oldu, dövizle daire aldığı için ar meselesi yaptı o’nu da ödedi.
Şimdi bunun ikisi de bu Devletin bireyi, vatandaşı daha doğrusu … Hani senin Anayasa’n “vatandaşlar arasında dil, din, ırk ve mezhep ayırımı yoktur” diyordu. “İnsanlar eşittir, Devlet her bireyine eşit hizmet götürür”, ya da buna benzer anlamsız laflar ediyordu.
Nerede kaldı Hz. Ömer Adaletiniz, ya da boş ver Ömer’i, sizin adaletiniz nerede kaldı. Hukukunuz böyle kanunlar çıkarmanızı nasıl kabul ediyor, nasıl içlerine sindiriyorlar, hâkimleriniz, savcılarınız?
**
Allahtan memlekette hala akl-ı Selim sahibi teknokratlarımız var. Belki cürmü kadar yer yakıyorlar ama , yakıyorlar işte. Karınca’nın karadaki bir yangını söndürmek için denizden damla damla su taşıması gibi…
Antalya Kent Konseyi, bugüne kadar yasalara aykırı yapılmak istenen tüm projelere sivil toplum örgütleri ile birlikte karşı çıktı. Bu Torba Yasaya da karşı çıktılar. Kent Konseyi’nin gazetemizde haberini okuyacağınız İmar ve Planlama Grubunun bildirisi tüm gerçekleri ortaya koyuyor.
Bakın bu işin uzmanı kişiler ne diyorlar?:
- Yasadışılığı kent mekanında meşrulaştıran İmar Affı Yasasının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
- Bu şekilde Türkiye’de 13 milyon kaçak yapının bu kanunla yasallaştırılması öngörülmektedir.
- Bahsedilen yapılar Hukuken yasadışı ve özellikle Anayasanın kamu kaynakları, kıyı, doğal çevre ve ormanların korunmasına ilişkin temel maddelerine aykırıdır.
- Kişisel menfaatler amacıyla yapılmış olan kaçak yapıların dolayısıyla çarpık yapılaşma ve kentleşmenin affı anlamı taşıyan bir düzenlemedir
- Devlet eliyle kamusal kaynakları kaybettiren plansız mekansal gelişimin teşvik edilmesi, yaşama, kentlere, doğaya ve topluma ihaneti meşrulaştırmaktır.
- Bugüne kadar yasalara aykırı şekilde inşa edilmiş yapıların affedilmesi kent hakkı ve toplumsal adalet anlayışının zedelenmesidir. Bu zamana kadar hak, hukuk, adalet çizgisinden ayrılmayanlara, gelecek nesillerle bir cezadır
- Antalya gibi doğal ve kültürel bakımdan zengin bir turizm kentinde, birçok hassas ekosisteme sahip arkeolojik ve doğal sit alanını içeren Side ve Adrasan gibi merkezlerin tamamı ile Patara ve benzeri doğal sit alanları, Kaleiçi, Kaş Alanya Kalesi ve çevresinin ve kentsel yerleşim alanlarındaki tüm kaçak ve ruhsatsız yapılar bu kapsamda değerlendirileceği gibi, imar affıyla birlikte Sit Alanlarında çözüm üretilmeye çalışan planlama çalışmaları da olumsuz olarak etkilenecektir.
- Kentlerin Geleceğe Sağlıklı Güvenli Yasal Ve Nitelikli Bir Şekilde Hazırlanmasının Yolu İmar Affı Değil Planlamadır.
Kararı siz verin…