ANTALYANIN KAHYASI

Vergisini ödemeyen değil, yüksek ödeyen suçlu

Televizyonda CNBC-e kanalındaki ekonomi programına konuk olan Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un sözlerini duyunca önce kulaklarıma inanamadım. Konu vergi denetimleriydi.

Hoca aynen şöyle dedi:

 

“Antalya bölgesini gezdim. Bizzat yüksek vergi ödeyen mükelleflerle konuştum. Neden Antalya değil de İstanbul’da vergi yatırdıklarını sordum. Bana verdikleri yanıt çok ilginç: ‘Efendim Antalya’da yüksek vergi öderseniz hemen denetim altına alınıyorsunuz. Belki bu İstanbul’da “da böyle ama size sıra gelinceye kadar yılın sonu geliyor. Burası küçük hemen dikkat çekiyor ve sürekli inceleme altındasınız…’ Ben şaşırdım sizi bilemem”

Değerli hocam Şükrü Kızılot’un bu sözlerine bendeniz de çok şaşırdığımı söylemeliyim.

 

İşi baştan alalım isterseniz.

Biz yıllardır şirketler Antalya’da kazandıklarının vergilerini Antalya yerine şirket merkezlerinde yatırarak bu kente zarar verdikleri konusunda şikayetçi değil miyiz?

Bunun nedeni de, yerel yönetimlerin merkezi yönetimin gelirlerinden pay alırken, o kentte yatırılan vergi ile orantılı pay aldığı için başta belediye başkanları, ardından sivil toplum örgütleri ve en önemlisi de işadamlarını temsil eden sivil toplum örgütleri bu konudan yakınmıyorlar mı?

Önümüze gelen Maliye Bakanına dert yanıp:

“Aman bakanım bu şirketlerin her ne kadar merkezi İstanbul’da ise de, parayı buradaki fabrikasından, tesisinden kazanıyor. Hiç değilse buradaki kazancının vergisini burada yatırsın” diye yalvarıp yakarmıyor muyuz?

Hatta ATSO’nun vergi rekortmenleri ödül törenine katılan dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan abiye, açış konuşmasında ATSO Başkanı Çetin Osman Budak’ın Antalya’da faaliyet gösteren şirketlerin vergilerini Antalya’da yatırmalarını istemesine değerli bakanın, espri ile karışık; “Kardeşim isteyen istediği yerde vergisini yatırır, yeter ki yatırsın, cukkalar bize gelsin de…” dediğini de bugün gibi anımsıyorum…

 

Ortada bir yanlış var

Kızılot hocanın söylediğine göre iki ihtimal var. Birincisi ya merkezlerini İstanbul’a taşıyanlar doğru söylüyor, Antalya’da işadamları Vergi Dairesinin kıskacı altında, ya da vergi kaçırmak için çok ideal yer arıyor ve İstanbul’u yeniden keşfediyorlar.

Sonuç hangisi olursa olsun, ortada bir yanlış ve kaybeden Antalya var. Hele bir de merkezlerini İstanbul’a taşıyan Antalya firmalarını görünce yapılan yanlışın boyutu da ortaya çıkıyor…

Bir işyerinin salt yüksek vergi ödediği için gözaltına alınmasına hiç mi, hiç aklım ermez. Şahsen ben başından beri vergi denetmenlerinin bu gözaltı meselesine karşıyım. Bizim sıkı denetim yerine herhalde batıda olduğu gibi vergi ahlakını yerleştirmemiz, işverenler adına hareket eden Sebest muhasebeci ve mali müşavirleri eğitmemiz lazım. Bir insanı ne kadar çok sıkarsanız ve yasaklarsanız, o tarafa meyleder. 

Yayın Tarihi
28.06.2010
Bu makale 2703 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Etraftan duyduklarım ve kuşlarım yalan söylemiyorsa; Devlet Güneydoğu'dan gereği gibi vergi tahsil edemiyormuş. Hatta elektrik ve su parası bile tam tahsil edilemiyormuş. Dahası ölülerin adına alınan faturalı cep telefon hatları da bir ay kullanımdan sonra atılıp yenisi alınıyormuş. Bunlar doğru ise ben bunların açığını zam olarak ödemek zorunda değilim. Devlet bu konuya acilen el atsın. Aksi halde bu sahtekarlığın ülkeye yayılması halinde vah halimize.

Yrd.Doç.Dr.İbrahim baykan 04.07.2010

Burasi Türkiye, ülkenin heryeri esit olsaydi adamlarin Istanbul'da ne isi olurdu birileri cikip dur diyene kadar bagci maalesef dövülmeye devam edilecek... sonucta her sey Ankara´da bitecek Antalya duyarli birini dört gözle bekliyor...

Sedat Tuac,Almanya 30.06.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!