ANTALYANIN KAHYASI

Vatandaş ne diyor?

Muhabir arkadaşımız Dilan Eray, dün ilginç bir araştırmaya imza attı. Haberi dünkü gazetemizde yer aldı. Yerel seçimlerle ilgili partiler aday belirlemek için çalışadursun, bizim Dilan aslolan vatandaş ne diyor o’nu araştırdı.

Genel olarak baktığımızda siyasi görüşü ne olursa olsun vatandaş ortak akılda buluşuyor;

Birincisi bu seçimle ülkeyi değil, kenti yönetecek, birebir muhatap, şehrin emin adamı seçilecek,

İkincisi bugüne kadar hak ettiği değeri bulamayan Antalya’ya en iyi hizmeti vereceğine inandığımız adaya oy verecek,

Üçüncüsü ise siyaset kurumunun vatandaşın güvenini kaybettiği yönünde… Ayrıca söylemlere göre; Parti’den çok adayın ön plana çıkacağı bir seçim yaşayacak gibiyiz.

Bu ortak payda çerçevesinde meseleye baktığımızda kısa notlarla vatandaş bakın neler söylemiş:

  • Ak parti Büyükşehir adayını açıkladı, biliyor tanıyoruz, ama CHP’nin adayı çok önemli, mukayese şansımız olacak. Bir de hem CHP’li, hem Ak Parti’li belediye başkanlarını yakın zamanda denedik.
  • Antalya gittikçe daha da büyüyen bir şehir. Önemli olan başkanın bu şehrin gelecek beklentilerini karşılayıp, karşılayamayacağı. Ya da bu konuda projelerinin ve bunları gerçekleştirecek kaynaklarının olup olmadığı,
  • İller Bankası en çok borçlu 5 belediyeyi açıkladı. Antalya’da bunların içinde, başkan iktidar partisinden olmazsa bu borç nasıl ödenecek? Borç ödemekten yatırım da yapılamayacak. O yüzden bazı belediyelerde aday, bazı belediyelerde parti önem kazanıyor.
  • Ben adayın ideolojisine ve hayata bakış açısına bakarım. Göç yoğun, nüfus arttıkça beton yığınları çoğalıyor.  Ben çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakabileceğimiz; çağdaş, modern ve yaşanabilir bir kent istiyorum. Bunu başaracak başkan adayının ufku geniş olmalı, geleceği görmeli ve okumalı…
  • Tüketim toplumu olduk. Belediyeler de her projelerinde tüketiyorlar. Neden üretime yönelik işler yapılmaz? Örneğin asfaltını kendi üretse, fidanları, çiçekleri kendi yetiştirse.
  • Eskiden Antalya’da herkes birbirini tanırdı. İnsanların birbirine güveni vardı. Dükkânını kapatmadan komşuya emanet eder giderdi. Şimdi nerede? Güven bunalımı yaşıyoruz. Yerli halk yabancı oldu. Buna sebep olanların başında belediye başkanları geliyor. Rant uğruna şehri beton yığınına çevirdiler. Sorun üreten değil, sorun çözecek belediye başkanı istiyoruz.
  • İmar planları zırtpırt değiştirilmemeli. Hatta hiç değiştirilmemeli. Rüşvet mekanizması yeşil alanları konut alanlarına çeviriyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Belediye Meclislerine liyakatli insanlar seçilmeli. Sırf partili diye adamın ne işi var kent meclisinde? Yarın eyalet olursak, milletvekili olabilecek kapasitede insanlar meclise girmeli. Bisikletle meclise gelip, Mercedes’le giden üyeler istemiyoruz.
  • Başkan hangi partiden olursa, kim olursa olsun bugüne kadar hak ettiği değeri bulamayan bu cennet memlekete gerçek değerini verecek birileri olmalı. Yeşilin yok olmasına izin vermemeli, betonlaşmaya dur demeli, rüşvete, adam kayırmaya, particiliğe son vermeli. İnsanlara dokunmalı, fakirefukaraya, aç-açıkta olana el uzatmalı. Komşuluk ilişkileri başta olmak üzere kültürümüzü yaşatacak işler yapmalı, turizmden sadece esnaf değil, hepimizin pay alacağı bir turizm kenti yaratmalı…

Bu bir manifestodur, başkan adaylarına ders niteliğinde üstelik. Bugüne kadar vatandaşın sesine kulak vermeyen, o’na dokunmayan hiçbir yönetici başarılı olamamış, ya da ömrü uzun olmamıştır.

Benden aktarması…

Yayın Tarihi
19.12.2018
Bu makale 957 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!