Tarihi, doğası, denizi ile çeyrek asırdır sattığımız Akdeniz sahilleri artık turizmde çeşitlilik istiyor. Yeni Turizm Alanları oluşturarak ormanları bile tahsise açmaya çalışan hükümetin turizmde çeşitlilik yaratmak için de aynı çabayı ortaya koyması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle sahillerimizi Her şey dahil Sistemi ile çok ucuza sattığımızı düşünür ve turizmi sadece yaz sezonu ile sınırlandırdığımızı anlayabilirsek turizmi 12 aya yayma gereği de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Artık zengin turisti bölgeye çekmenin hesaplarını yapmalıyız.
Ormanlarımızı katletmeden “Golf Turizmi”, yaşlı Avrupalılar için “Sağlık Turizmi”, sayıları binleri bulan futbol takımları için altyapı sorunlarını da çözerek “Futbol Turizmi”, Saklıkent ve Davraz’ı ortaya çıkaracak “Kış ve Kayak Turizmi”, kış aylarındaki ılıman iklimimizle “Kongre ve Fuar Turizmi” bu çeşitliliğin önemli faktörleri olabilir.
Beşkonak örneği
Bugün sizlere burnumuzun dibinde gelişmeye hazır beklerken, farkına bile varmadığımız bir turizm çeşitliliğinden söz etmek istiyorum. “Rafting Turizmi”…
Beşkonak tam bir turizm cenneti olmuş. Rus, İsrail, Fransız ve Alman turistler hem Rafting yapmak, hem de konaklamak için Beşkonak ve bölgesine geliyorlar. Gürül gürül akan Köprüçay Irmağı adeta davet ediyor onları… Nehrin iki tarafında Karabük ve Beşkonak muhtarlıkları bölgede turizmi geliştirmek için çok çaba harcıyor. Ama nereye kadar? Kendi bütçeleri yok ki, turizm sektörüne yatırım yapsınlar, ya da turizmi çeşitlendirmek konusunda çaba harcasınlar… Üstelik ağlamasını da iyi beceriyorlar. Devlet baba onların en çok güvendikleri ve sarıldıkları bir umut. Sizin anlayacağınız onların tek güvendikleri Manavgat Kaymakamı. Haftada en az bir kere Kaymakamlık kapısını aşındırıyorlar. İstedikleri binlerce turistin, turlarla geldikleri otobüslere geçit vermeyen delik-deşik olmuş yollarının onarılması. Yöredeki turizmciler 4 yıldır Köy Hizmetleri ekiplerinin yollarda bakım dahi yapmadığını söylüyor. Yollar dar, yol kenarındaki ağaçlar yangına davetiye çıkarıyor. Karabük köyünde Oğlanuçtu Mevkiinde yolun dar oluşu otobüslere geçit vermiyor. Yollar köstebek yuvası, turizmden ekmek yiyenler perişan. Günlük ortalama 3-4 bin turistin geldiği Beşkonak’a gelen bir pişman gelmeyen iki…
Köylünün hepsi birer turizm neferi olmuş Beşkonak’da. Sohbetimiz sırasında Vali Alaaddin Yüksel’e durumu iletip iletmediklerini soruyorum. Kaymakamlıktan öte gidememişler. Şimdi buradan Vali Bey’e sesleniyor ve turizmi çeşitlendirmek, özellikle Rafting Turizmini bölgede daha da yaygınlaştırmak adına kendileri çabalayan bu köylülere Devletin yardım elini uzatın.
Primlerini zamanında ödeyenler.
“Primleri zamanında ödeyenler enayi mi?” diye sormuştum geçen hafta. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya İl Müdürü Selim Erol aradı. Borcunu ödeyen dürüst vatandaşların cezalandırılmadıklarını söylüyor. Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan 5763 Sayılı Kanuna göre, “aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermeleri, primleri yasal süresi içinde ödemeleri, kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması ve en önemlisi sigortasız işçi çalıştırmaması durumunda ödediği işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine tarafından karşılanması” hükmünü getiriyor. Yazımızın eksik yanını özür dileyerek düzeltirken, dürüst işverenlerimize de durumu iletiyoruz.
GÜLMECE:
SINAV
4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler. Hoca önce inanmaz, ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler. Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini boş bir salonun ayrı ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir:
100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir. Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır. Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır:
"Hangi lastik patladı?"
GÜNÜN SÖZÜ
Oyun bitince şah da, piyon da aynı kutuya konur.
İtalyan Atasözü