Gece rüyamda görmedim, siyaset kulislerinde kulaklarımla duydum, buna rağmen gazetecilik anlayışımla onaylatamadığım için tevatür diyorum. Sizler de okuduğunuzda inanmayacaksınız ama, ben sizlerle paylaşmadan duramadım.
Efendim tevatür bu ya; konuşulanlara göre Ak Parti’nin Büyükşehir Belediye başkan adayı Menderes Türel’i açıkladıktan sonra ilçelerle ilgili gecikmesinin temel sebebi bazı önemli transfer ve görüşmelerin tamamlanmamış olmasıymış. CHP’nin elinde bulunan belediyelerin kazanılması ve Antalya’nın tümüyle bir Ak Parti Kalesi olabilmesi için başta kent merkezinde Muratpaşa ve Konyaaltı’nın alınması gerekiyormuş. Bu kaleleri kazanmanın tek yolunun da kaleyi içeriden fethetmek olduğu için de, her iki ilçe için sol cenahtan adaylar bulunması gerekiyormuş…
Son tarih 27 ocak
Ak parti’de bu çalışmalar devam ederken tüm ilçelerin Belediye Başkan adaylarını 27 Ocak tarihinde Antalya’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı ve Ak parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklayacak. Bundan öncesi de Büyükşehir Belediyesi’nin tamamlamış olduğu projeler için toplu açılış töreni de gerçekleştirilecek…
Gelelim adaya
Çok merak ettiğinizi biliyorum. Üstelik benim gibi siz de inanmayacaksınız. Ak Parti eski Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç’in düşünüldüğü Muratpaşa Belediye Başkanlığı için, sıkı durun Süleyman Evcilmen’le görüşmeler yapılıyormuş.
“Olur mu?” demeyin. Bakın neler oluyor;
- Eski MHP’li 3 dönem Serik Belediye Başkanlığı yapan Mehmet Habalı DSP’den aday,
- “Muhittin Böcek’in sözünden çıkmaz” dedikleri CHP’li Meclis üyesi Buket Yılmaz Dağlı DSP’nin Konyaaltı Başkan adayı,
- Ak Parti Büyükşehir ve Elmalı Meclis Üyesi Halil Öztürk İYİ Parti Elmalı adayı,
- Kepez’de CHP ile İYİ Parti eski MHP’li Dr. Murat Dinç’i ortak aday çıkarmaya hazırlanıyor.
- Bu arada CHP’nin eski İl Başkanı ve Milletvekili Yıldıray Sapan’ın adı da DSP’den Muratpaşa adayı olarak geçiyor.
Görünen o ki, bu pilav daha çok su kaldırır. Bakalım daha neler duyacak, size ne tevatürler anlatacağız?
Geleneksel Gazeteciler Günü
Dün Geleneksel Gazeteciler Günüydü. Sözde bizim kutlayacağımız bir gün. Bizden, daha doğrusu gazeteciler dışında herkes kutladı. Biz, 10 Ocak 1963’de yürürlüğe giren Basın İş Yasası ile bize verilen tüm haklarımızı zaman içinde kaybettik. Basın Özgürlüğünden filan geçtim. Çalışan gazetecilerin örgütlenme hakkı bile yok. Memurun artık sendikası var rengi ne olursa olsun, ama gazetecinin sendikaya girme hakkı yok. Neyleyim o zaman Gazeteciler gününü. Yine de bizleri arayarak, yazarak, mesaj atarak kutlayan dostlarımıza teşekkürler… İnşallah bir gün hep birlikte kutlarız…