MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bunu daha önce de yapmıştı. Bunu derken erken seçim çağrısını kastediyorum. Gelin size tarihi bir gezinti yaptırayım. Bahçeli’nin seçim çağrısının sonunda Ak Parti’nin nasıl tek başına iktidara gelişini de anlamış ve anlatmış olalım
1999 seçimlerinde tek başına hiç bir parti, halktan iktidar yetkisi alamayınca Ecevit hükümeti kurulmuş, koalisyon ortakları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturmuşlardı. Fazilet Partisi muhalefette kalmıştı.
**
Hükümetin dağılım süreci ise seçimden hemen sonra 13 şubat 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalanması ile başladı.
**
Siyasetin yönünü değiştiren asıl olay ise muhalefet partisi FP'nin içinde Recai Kutan ve Erbakan'a karşı oluşan genç siyasetçilerdi. Çünkü muhalefet görevini üstlenen FP pasif kalmıştı. Artık yeni bir harekete ihtiyaç olduğunu düşünen genç partililer seslerini yükseltmeye başladı. Ve FP 'nin politikalarını benimsemeyen genç siyasetçiler isyan bayrağı çekti. Modernist bir tavır sergilenmesini, Avrupa’ya yakın bir politika izlenmesini istiyorlardı. Abdullah Gül, Bülent Arınç, Recep Tayyip Erdoğan, Melih Gökçek ve Numan Kurtulmuş bu yenilikçilerden bazılarıydı.
**
19 şubat 2001 MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Sezer ile Ecevit arasında ipler koptu. Toplantıda başbakan Ecevit'i askerin soruşturmasını engellemekle suçlayan Cumhurbaşkanı Sezer başbakanın önüne anayasa kitapçığını fırlattı.
**
Zaten sallantıda olan ekonomi çöküş evresine girdi. Halk sokaklarda eylemlere başladı. Başbakana bir vatandaş yazar kasa fırlattı. Faizler %700'e fırladı
**
Bu dev kriz yüzünden 7.6 milyar dolar tutarında yabancı yatırım ülkeyi terk etti. 1 milyona yakın çalışan işsiz kaldı. Binlerce iş yeri kapandı. Sokaklarda eylemler başladı.
Ekonominin başına siyasi kaygısı olmayan ve konu hakkında yeterli donanıma sahip olan Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Derviş getirildi. Derviş'in müdahaleleri uzun dönem için geçerli olsa da ekonomik kriz halkı canından bezdirmişti. Kurtarıcı olarak gelen Derviş ekonominin dümenine geçen Derviş'ten sihirli dokunuş bekleniyordu ama maalesef olmadı.
**
Ekonomi kötüye giderken muhalefet partisinden kopan yenilikçiler AK Parti'yi kurdular fakat ilk başta pek ciddiye alınmadılar Ancak askeri ve laik kesim rahatsızlık duydu. Kapatma davası açıldı. Recep Tayyip Erdoğan yargılanıp hapse mahkum oldu
Parti lideri ilk başta Abdullah Gül iken Recep Tayyip Erdoğan hedefe alındı, okuduğu şiir yüzünden hapis cezası alan Erdoğan'ın halkın gözündeki popülaritesi daha da arttı.
**
Siyasetteki bu karışıklık yetmezmiş gibi Bülent Ecevit rahatsızlandı. Kendi iyiyim dese de etrafındaki herkes bunun farkındaydı. Çoğu zaman ayakta durmakta dahi zorlanıyor ama mücadeleyi bırakmıyordu.
Sağ kolu Hüsamettin Özkan istifa etti.
**
Ecevit'in hastalığı, ekonomik kriz derken; Koalisyon hükümetine son darbeyi ise Devlet Bahçeli vurdu. Bursa kurultayında erken seçim çağrısı yaptı. Diğer ortaklar bunu şaşkınlıkla karşıladı.
Erken seçime karşı olan Yılmaz ve Ecevit bunun siyasi hayatlarını bitireceğinin farkındaydı. Ülke kaos içindeyken ve ekonomik kriz varken erken seçim yapmak resmen siyasi bir intihardı. Ekonomiyi düzeltmeden böyle bir işe girişmek intihar etmek ile aynı değerdeydi ama Bahçeli'nin erken seçim isteğine karşı daha fazla direnemediler. 31 temmuz 2002'de karar alındı. Seçim tarihi 3 kasım olarak belirlendi.
**
Seçim maratonunda AKP'yi ilk başta kimse umursamadı ama anketler en iddialı parti olduğunu söylüyordu. Halk ekonomik kriz dönemini unutmayacaktı.
Seçim kampanyasına çok hızlı giren AKP, Erdoğan'ın önderliğinde halkın gözünde resmen büyüdü. Bunun en büyük sebebi koalisyon hükümetinin ekonomik kriz sürecini yürütememesiydi. Diğer partiler bu yeni partiyi umursamadılar ama seçim gününe yaklaştıkça oldukça fazla destekçisi olduğu belli olan parti tek başına iktidara yürüyordu. Halk yenilik arıyordu ve Erdoğan'ı tek alternatif olarak görüyorlardı.
Ve sonuç olarak erken seçim gerçekten ''siyasi intihar'' oldu. Eski hükümetten başta erken seçim isteyen MHP ve Ecevit’in DSP’si ile ANAP barajı bile geçemedi. AKP aldığı 10 milyon 800 bin oyla 363, CHP ise 6 milyon 100 bin oyla 178 koltuk kazandı. Bu sonuçla yüzde 10 baraj kuralı yüzünden yüzde 40’ın üzerinde oy mecliste temsil edilemedi.
**
Erdoğan ve kurmayları 16 sene sürecek iktidar yürüyüşlerine böylece başladı. Erken Seçim ülkenin kaderini resmen ters yüz etti.
**
Şimdi gelelim günümüze;
Ülkenin içinde bulunduğu durum, o günlerden küçük bir-kaç farklılıkla hemen hemen aynı. Suriye meselesi, ABD ve Rusya arasında yaşanan, zaman zaman Çin’in de karıştığı gerilim, enflasyon, faiz, cari açık, giderek artan dışa bağımlılık ve ithalat, tarımın çöküşü çözüme kavuşturulmadan yapılacak bir erken seçim, ülkenin kurtuluşu olmayacaktır.
Amaç sadece seçim yapmaksa, yasal süresinde yapılması bu soprunların çözümüne fırsat verecektir.
Yok amaç İYİ Parti’yi seçime sokmamaksa Devlet Bahçeli bir kez daha intihara teşebbüs etmektedir. İttifak ortağı Erdoğan’ın, “Ben bunu daha önce yaşamıştım” diyerek doğru bir karar vereceğine şahsen inanmak istiyorum. Aksi halde 2002’de kendi kazandığı zafer, tarih tekerrürden ibarettir” sözünü doğrulayacaktır.