Elimizde belge olmadan yazmak pek bizim gazetecilik anlayışımıza uymuyor ama, rüşvetin ve de menfaat sağlamanın adı, “Spor kulüplerine bağış ya da yardın” olduktan sonra bizim de bu konudaki ilkelerimiz de değişti.
Eğer yerel yönetimlerle bir işiniz varsa; örneğin arsanıza yapacağınız bina ile ilgili ufak bir imar tadilatı yapmak istiyorsanız, yetkilinin;
“Efendim bu işiniz olur olmasına da, bizim şu spor takımına biraz destek gerekir” sözleri ile karşılaşırsanız hiç şaşırmayın.
Fayda-maliyet hesabı yaparak, yapacağınız bu bağış, yapılacak değişiklikle kanacağınız paranın çok altındaysa ve hemen bu teklifi kabul ederseniz, sakın ola ki, görevliden yaptığınız bu bağışın belgesini istemeyin… Çünkü bu işin belgelenmemesi gerektiğini söyleyecektir size…
Sosyal belediyecilik…
Her belediyenın bir spor kulübü var. Sosyal belediyecilik anlamında biraz hak vermiyor değilim. Ancak milyonluk transferlerle basketbol birinci liginde belediyelerin ne işi olduğunu da merak ediyorum. Henüz sezon başlamadan basketbol 1. liginde olmanın ilk bedeli olan FİBA kurallarına uygun salonların tadilat ve tamiratları için harcanan paralar bir yana, o siyah tenli basketbolcülere verilen milyonlar kimin cebinden gidiyor? Sizin bu paraların o usulsüz işler yapılması karşılığı alınan bağışlardan mı ödendiğini sanıyorsanız, kesinlikle ve kesinlikle yanılıyorsunuz…
Açıklansın, kamuoyu da öğrensin…
Bunları söylerken direkt olarak herhangi bir belediyemizi suçlamıyorum. Ancak, bu yöntemle alınan bağışların rekorunun da Antalyaspor’da olduğu görülüyor. Kime sorsanız Antalyaspor’a bağış yapmış. Yapmış diyorum, çünkü bağışı yaptıklarını söyleyenlerin hiç birinin daha bu bağışın karşılığı bir makbuz aldığını duymadım ve de görmedim.
Şimdi, dürüstlüğüne her zaman kefil olabileceğim Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu’ndan önceki ve kendi dönemlerinde Antalyaspor’a bağış yapanların bir listesini kamuoyuna açıklamasını bekliyorum. Gerçekten aralarında milyon dolar ve milyon Avro ile seslendirilen bağışlar gerçekten var mı? Daha da basitleştireyim isterseniz müteahhitlik ve turizmcilik yapan, son olarak Kındılçeşme kamp alanı kendisine tahsis edilen, Muratpaşa Belediyesi yanındaki arazisinin ortasından geçen yol, imar tadilatı ile kaldırılarak bir misli değerlenen herkesin tanıdığı muhterem işadamının Antalyaspor’a herhangi bir bağışı söz konusu mudur?
Bir de ihbarım var…
Yerel yönetimlerin spor kulüpleri ile Antalyaspor’a bağış noda oldu ya, Rahmetli Özal’ın işini bilen memurları da bu yöntemi uygulamaya başlamış. Bana bildirenlerin yalancısıyım. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurs niteliğindeki mesleki eğitim veren dershanelerden de bağış isteniyormuş…
Öğrenci ya da kursiyer kapasitesine göre de bağışın oranı değişiyormuş…
Üstelik bağışlar, özürlüler takımı için isteniyormuş…
Milli Eğitim’in bünyesinde bir özürlüler takımı var mı bilemiyorum, ama herkes rüşveti spor kulüpleri adına istiyorsa, memurumuz da aynı şeyi yapıyor ne diyelim…
Üzüm üzüme bakarak kararırmış…