İster inanının, ister inanmayın haberi okuyunca, “işte bize yakışan bu. Çağdaşlık bu. Çağdaş olmak, sosyal devlet olmak ve de en önemlisi Devlet baba olmak bu” diye düşündüm.
Anadolu Ajansı bültenindeki küçük bir haber bana bu duyguyu yaşattı, daha doğrusu devletimle gururlandırdı.
Haber şöyle:
“Antalya'nın Akseki İlçesi Cevizli beldesinde bir inşaattan düşen işçi, Antalya'dan gelen ambulans helikopterle Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürüldü.
Cevizli beldesinde bir inşaatta çalışırken 6 metre yükseklikten düşerek Akseki Devlet Hastanesine getirilen Mehmet Girgin'e (26), yapılan ilk müdahalede, iç kanamasının olduğu ve kaburgalarında kırıklar meydana geldiği tespit edildi.
Yaralının hayati tehlikesinin olabileceği ihtimali üzerine, Antalya'dan kalkan ambulans helikopter, Akseki'ye giderek yaralıyı aldı ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürdü.”
Çok değil, 10-15 yıl önce Antalya’da tatil yaparken kaza geçiren, ya da rahatsızlanan Avrupalı turistler için gelen helikopter hastaneleri görünce yüreğimizde bir sızı, kendimizde bir eksiklik hissederdik. Kalp krizi, beyin kanaması, ya da kaza geçiren vatandaşını alıp kendi ülkesine götürürken, onların insana verdiği değeri ve en önemlisi de sosyal devlet anlayışlarını gıpta ederek anlatırdık birbirimize.
İşte benim mutluluğum bu yüzden.
İnsanın kimliği, yaptığı iş, dini, ırkı hiç önemli değil. Belki çok yakın gibi ama, Akseki’nin Cevizli Kasabasından Antalya’ya gelmek o kadar zordur ki, bireyine değer veren Devlet o gariban işçiyi helikopterle hastaneye yetiştirerek hayatını kurtarıyor. İşte Devlet Baba, işte sosyal devlet, işte bireyleri ile var olduğunu kabul eden sosyal devlet anlayışı…
Mustafa Sak’a teşekkür ve özür borcum…
Uzun süre önceydi. Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın rektörlüğü döneminde işadamı Mustafa Sak’ın söz verdiği Mühendislik Fakültesi inşaatını ne zaman yaptıracağını sormuş ve kendisini bu konuda eleştirerek, “işadamı olmak sorumluluk ister.” demiştim. Hatta bu eleştirime biraz da kırıldığını sonradan öğrendim.
Değerli işadamı Mustafa Sak’ın, önceki gün sözünü yerine getirerek Mühendislik Fakültesi’nin temelini attığını, büyük bir mutlulukla öğrendim. O zaman geciktiği için eleştirdiğim Mustafa Sak beyefendiden şimdi de özür diliyorum. Ayrıca eğitime bugüne kadar verdiği, bundan sonra da vereceği katkılar için Antalya’yı seven herkes adına teşekkür ediyorum. Böylesi bir kriz döneminde 2 trilyonun üzerinde para harcayarak okul yaptırmak sadece babayiğitlerin harcıdır. Bu konuda Vali Alaattin Yüksel’den de bir ricam var. Tıpkı diğer okul yaptıranlar gibi, üniversiteye bir Fakülte kazandıracak olan Mustafa Sak’ın da alnında öpmesi… Devlet hizmet madalyası da kazanan Mustafa Sak, bunu hak etti sayın Valim…