Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel; Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) yemekli toplantısına konuşmacı olarak katıldı.
Türel, ANSİAD’ın ayrıca şeref üyesi…
Gündemde Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımları var. Konyaaltı Sahil Projesi, Boğaçayı Projesi, Kruvaziyer Liman ve Konyaaltı Yat Limanı Projeler. Ve diğerleri…
İşadamları da dahil Antalya’da birçok kişi bu projelerin bir bölümüne karşı çıkıyor.
İkna edilmeleri lazım. Desteklerinin alınması lazım. Netice de siyasetçi de halk için var.
Bir belediye başkanı halkın istemediği işler yaparsa, ya da bu işlerden halk rahatsızlık duyarsa aynı halk ilk sandık önüne konduğunda bunun hesabını sorar. Örneği Hasan Subaşı kanalizasyon için her yeri delik deşik ettiği için seçimi kaybetti. Halk yatırımın sonunu bekleme konusunda sabırsızdır. Gözüyle gördüğüne bakar.
Türel, Ünlü edebiyat profesörü İskender Pala’nın şu sözü ile başladı konuşmaya:
“Şehirler insanların karakterlerini belirler”
Aslında çok doğru bir söz, ne demeli… Modern bir şehirde yaşıyorsanız, en azından giyim kuşamınıza ona göre dikkat, siz de çağdaş yaşamaya özen gösterirsiniz.
Türel, İskender Pala’nın bu sözlerine kendisinin bir cümle eklediğini belirterek;
“şehirler insanların karakterini belirler ama şehirlerin karakterlerini de belediye başkanları belirliyor” dedi ve ekledi:
“O yüzden belediye başkanlarının işi çok zor”
Peki şehirlerin karakterini belirlerken Belediye Başkanları nelere dikkat etmeli?
Bunun yanıtını da Antalya için Türel veriyor:
“Antalya’nın bir turizm şehri olarak turizm karakterinin mutlaka ön plana çıkması gerekiyor. Peki yeterli mi, hayır. Çünkü Antalya’da tarım da var, ayrıca bunlarla birlikte Antalya’nın turizm ve tarımını zedelemeyecek sanayinin de güçlü bir şekilde yer alması lazım. Antalya şu anda Türkiye’nin 5. Büyük şehri. Antalya’da bir süre sonra Türkiye ekonomisinin yarısı İstanbul ise ve Türkiye ekonomisinin bütün yükü İstanbul üzerindeyse, bu yükü paylaşan en önemli şehirlerden birisi olacağız”
İş yapan belediye başkanlarının tartışılması, eleştirilmesi, yaptıklarının bazılarının yanlış olduğunun söylenmesi karşısında usta politikacılar çok sabırlıdır. Adeta sinirlerini aldırmış, hiç kızmayan, kendisini eleştirenleri dinleyerek yanlıştan dönen başkanlar hem kendilerine, hem de şehirlerine katkı verir.
İşte bu akşam Türel’de bunu gördüm. Projelerin mutlaka tartışılması gerektiğini söyledi. Bir de örnek verdi bu konuda;
“Paris’e bakın; 1800’lü yıllarda ‘bu demir yığınını istemiyoruz’ diye müthiş gösteriler olmuş Eyfel Kulesi için. Ama bugün Eyfel, Paris’in sembolü. O yüzden bunlar birçok şehirde olağan durumlar. Ben bu toprakların bir evladıyım. Onlar bu yatırımları yıllar önce yapmışlar biz daha işin başındayız”
Eyfel Kulesi’nde yılda sağlanan turizm gelirinin bizim bütün Türkiye olarak gelirimizden daha fazla olduğunu düşünürse Türel’e hak vermemek mümkün değil.
Soru cevap bölümünde herkesi rahatlatan, ikna eden Türel’in; bir işadamının “Peki bunda yatırım için finansı nasıl sağlıyorsununz, parayı nasıl buluyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıt;
“Benim matbaam var biliyorsunuz, para basıyorum” sözleri herkesi güldürdü.
Bu kent halkı; kente bir çivi çakanı dahi unutmaz. Hiçbir iş yapmayanı da affetmez. Bunun adı Milli İradedir. Bu halk; Emeğe, hizmete saygılıdır. Bunun aynası da sandıktır şüphesiz. Bekleyip göreceğiz tabii…