ANTALYANIN KAHYASI

Sahipsiz köy ve değneksiz gezenler…

Sahipsiz köy bulunca değneksiz gezen çok olurmuş… Bazen olup bitenlere bakınca, sanki Türkiye’de değil de bambaşka bir ülkede yaşıyor hissediyorsunuz kendinizi. Sanki başka bir çağda… Yönetenlerin size koyun sürüsü muamelesi yaptığı, aptal yerine koyduğu, en önemlisi de “yağma Hasan’ın böreği” ne dönüşen bir ülke…

Şimdi anlatacağım olayların beni doğrulayıp, doğrulamadığına siz karar verin.

Önce şu meşhur Düdençayı Projesi’nden söz etmek istiyorum. Biliyorsunuz Muratpaşa Belediyesi tarafından hazırlanan ve 2004 yılında ihale hazırlığı yapılırken Büyükşehir Belediyesi’nin yönetmelik uyarınca aldığı Düdençayı Projesi. 2004 yılı sonunda tamamlanması planlanan bu 4 trilyonluk proje bugünlerde tamamlanmak üzere. Bir-kaç ay önce de buradaki 13 restoran ile otoparklar, büfeler ve muhtelif alanlardaki WC’lerle diğer sosyal tesisler ihaleye çıkarılmış ve ihale yıllık 1 milyon YTL, yani 1 trilyon liraya CHP’li Muratpaşa Meclis üyesi, aynı zamanda Lokantacılar Odası Başkanı Yasin Tekdemir de kalmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, yetkisini kullanarak bu ihaleyi daha sonraki günlerde iptal etti.

Yeni bir ihale yapılması beklenirken bakın şimdi ne oldu?

Düdençayı Projesi kapsamındaki 70 bin metrekarelik alan üzerindeki tüm tesisler Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile Ekdağ’a kiralandı. Şimdi kira bedelini sormayın. Söylersem küçük dilinizi yutarsınız. Yıllık 30 bin YTL, eski lira ile 30 milyar. Yani daha önce yapılan ihale bedelinden 970 milyar daha eksik.

Bu kentin kaybettiği 970 milyar lirayı bir kenara koyup, belediye bünyesinde halka ucuz ve kaliteli ekmek yedirebilmek için ekmek üretmek ve dağıtmak amacıyla kurulan Ekdağ’ın lokanta ve benzeri yerleri kiralamak, işletmek gibi bir misyonu mu vardır diye merak ediyorum. İkincisi özelleştirilen ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen Aktif A.Ş’ye verilen Büyükşehir Belediyesi Ekmek Dağıtım A.Ş (Ekdağ) yıllık 30 milyar gibi komik bir rakama kiraladığı bu lokantalarda ekmek mi üretecek, yoksa ekmek mi satacak? Ya da bu formül, buradaki tesislerin ihalesiz ve pazarlık usulü ile AKP yandaşlarına kolayca kiralanması için mi kullanılacak? Bütün bunları zaman gösterecek… Biz de bekleyip göreceğiz.

 

**

Allah İsmailov’lara “Yürüyün ya kulum” demiş.

Antalya kamuoyu Telman ve oğlu Sarkhan İbrahimov’u Antalyaspor’a yaptıkları yardımlar ve forma reklamları ile tanıdı. İddialara göre Rusya’da kendilerine “Mafya” yakıştırması yapıyorlarmış… Allah için verdikleri forma reklam bedelleri ile aldığımız milyon dolarlık topcular sayesinde yeniden süper lige çıktık. Şüphesiz bu topçulara ödenen milyon dolarlar; Antalya’nın tanıtımına, reklamına ve de gelişimine çok önemli katkılar sağladı. Ancak İsmailov’ların Kundu’da kimseden izin almaya gerek görmeden Aksu çayı’na ve denize sıfır 160 dönümlük tarla üzerine yaptıkları 565 odalı ve 1200 yataklı dev tesis ile 15 kilometre yakınında uluslararası standartlara uygun dev Mardan Stadyumunu ortaya çıkardı. Hoş onlar, inşaat için izin almadılar ama, “İstanbul” adını verdikleri otelin adını, aynı adlı başka oteller olduğu için değiştirmek zorunda kalıp Telman İsmailov’un annesinin adı olan  “Mardan” adını vermek zorunda kaldılar.

İş bununla da  bitmedi. Mardan otel denize sıfır ya. Peki buraya gelecek yatlar nereye demirleyecek, ya da denize girecekler biraz derinlerde yüzmek isterlerse ne olacak? Tabii ki iskele gerekecek. Milyar dolarlar harcayıp koskoca tesisi yapmışsın kimse sesini çıkarmamış, iskeleye mi çıkaracaklar diye düşünen İsmailov’lar bugünlerde denize doğru ben deyim 50 metre siz deyin 100 metre uzunluğunda bir iskeleye yapıyorlar. Kimse sesini çıkarmıyor dedik ama, Sahil Güvenlik görevlileri gelmişler ve “Siz burada ne yapıyorsunuz?” diye sormuşlar. “İskele” cevabını aldıktan sonra da tutanak yapıp gitmişler. İskelenin yapımı devam ediyor. Bu arada Aksu’nun öbür yakasındaki sallar üzerinde lokantacılık yapan Kıvırcık Mustafa ve diğer köylüler, asırlardır sahibi oldukları topraklarından ne zaman kovulacaklarını bekliyorlar.

Yani sizin anlayacağınız İsmailov’lar bu sene de Antalyaspor’a forma reklamı vermiş. Hatta bir Rus futbolcu getirme sözünden de medyada bu kadar geniş yer aldıkları için vazgeçmişler. Ne kadar ekmek, o kadar köfte meselesi herhalde?...

 

**

TÜV mü?

Doğuş Otomotiv - Akfen - TÜV SÜD işbirliği ile kurulan ve araç muayenesinde Türkiye'de yetkili tek kuruluş olan ve kısaca TÜV denen örgütlenme Antalya’da çalışmaya başladı. TÜV’den o kadar çok şikayet var ki…  Hakan Şahinol adlı okur aradı. Aracını fenni muayene için TÜV’e götürmüş. 111 YTL para alınmış. İlk kontrolde far ayarlarının bozuk olduğu bildirilmiş ve araç servise gönderilmiş, ikinci gelişinde yine 111 YTL para istenmiş. Bir başka okurum, aracın boya rengi Antalya’nın sıcağına dayanamadığı için solduğunu söylüyor. TÜV’de , “git bu boyayı eski haline getir” demişler.  Bir başkası ise, kullanmadığı aracı fenni muayeneye geç götürdüğü için, kullanılamayan döneme ait ücretin de kendisinden faizi ile tahsil edildiğini söylüyor.

Siz Devlet’in babalığından şikayetçi olur musunuz alın bakalım…

AB standartlarına uyacağız uymasına da biraz kolumuzu-kanadımızı kıracaklar herhalde.

Ve sevgili dostlar üç konu ve benden görüşler. Burası gerçekten sahipsiz köy mü? Şimdi siz karar verin…

 

 

Biraz da gülelim…

 

Bir alışveriş merkezindeyiz. Yaşlı bir hanım tavuk reyonunda bir türlü istediği kadar büyük bir tavuk bulamayınca, onu izleyen reyon görevlisine söylendi:
- Bu tavukların daha büyük olmaları mümkün değil mi?
Görevli tonton teyzeye takılmadan edemedi:
- Mümkün değil teyze, onlar ölü.
 
***
Kamyon sürücüsü "dikkat, alçak köprü" ikaz levhasını fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Olanca hızıyla üst köprüye bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç kuyruğu oluştuktan sonra trafik/kurtarma ekibi nihayet geldi. Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda, sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
- Köprüye sıkıştınız, he?
Sürücü canı burnunda homurdandı:
- Yo, köprü taşıyordum, mazotum bitti.  (Teşekkürler Dalkan Delican)

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç bir insana rastlamadım ki, ondan öğrenilecek bir şey olmasın. 

Alfred De Vigny

Yayın Tarihi
28.08.2008
Bu makale 1510 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
sayın kahya eline sağlık. menderes türelin iptal ettiği düden projesi ihalesini belediyeyi her yıl 970 milyar zarara uğrattı. hiç kimsede yazma cesaretinde bulunamadı.Yasin TEKDEMİR ihalede bir trilyon para vermiş neden iptal ediyorsun kardeşim.her yıl belediyenin kasasına bir trilyon para girecekti.siz gidipte avrupalardan kredi çekeceğinze işte al size para.ama olmaz neden çünkü yasin TEKDEMİR chp li .temenim böyle siyasetçilerin tekrar gelmemesi.hoşçakalın iyi çalışmalar

ramazan uçar 09.09.2009

dedikleriniz çok doğru sayın kahya .GÖYNÜK teki eski jandarmanın yerine yapılan 3000 yataklı oteli de RUSLARA kim verdi acaba? YOLDAN GÖRÜLMEMESİ İÇİN yapılan toprak set nedir? BASIN VE ÇEVRECİLER NE İŞ YAPARLAR. MERAK ETTİM DE? DAHA ÇOK ŞEYLER VAR AMA .....!!!!!!!!!!!

mehmet çiller 28.08.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!