Aslında “Akraba-i taalukat Üniversitesi” ile başladık yazı dizimize, başka konularla devam edecektik ama, yeni gelişmeler ve okurlarımızdan gelen tepkiler nedeniyle seyri değişti yazımızın.
Usulsüz işe yerleştirilen Akraba-i taalukatın, akademik unvan verilen kişi sayısının yazdıklarımızdan fazla olduğunu söyleyen, elektronik posta yağmuruna tutulduk adeta. Ardından başka ihbarlar yağdı.
Neymiş bizim üniversite yönetimi de haberimiz yokmuş…
İşte üniversitedeki yeni bir olay bu nedenle öncelik kazandı.
İddialar hiç de hoş değil. Seçim kazanmak uğruna yapılanlar, konuşulanlar, dedikodular hiç de üniversiteye ve camiaya yakışmıyor.
Neyse… Biliyorsunuz Akdeniz Üniversitesi'nde rektörlük seçimleri Haziran ayında yapılacak. Rektör adaylarından biri de eski Rektör yardımcılarından Prof. Dr. İbrahim Demir.
Demir, kapısının önüne Rektörlük tarafından yerleştirilen güvenlik kamerasına tepkisini, öğretim üyelerine gönderdiği e-posta ile dile getirdi. Ziyaretine gelen üniversite çalışanlarının uzun zamandır sürgün ve tenzili rütbe ile cezalandırıldığını ifade eden Demir "Daha önceleri birçok kez hem çalışanlar hem de öğretim üyeleri tarafından 'hocam ne zaman size uğrasak, aynı gün veya ertesi gün üst yönetim tarafından aranıp bir takım imalarda bulunuluyor ve tehdit ediliyoruz' demişlerdi. Bunun nedenlerini araştırırken odamın kapısının sürekli (24 saat) gözetlendiğini öğrendim. Kim geliyor, kim gidiyor, kayıt alınıyor ve deşifre ediliyormuş. Bir Rektör'ün hangi amaç ile bir Rektör adayını bu şekilde izlemeye aldığının yorumunu sizler yapınız" sözleriyle tepki gösterdi.
Prof. Dr. İbrahim Demir’in haziran seçimlerinde oy kullanacak öğretim üyelerine gönderdiği mektubunda bakın neler söylüyor:
‘’Akdeniz Üniversitesinde Sıkıyönetim Uygulanıyor
Emekli Binbaşı ve Emekli Albaydan İbretlik Davranış, Üst Yönetimin Yaptıkları Yarın Yapacaklarının Aynasıdır.
Değerli Meslektaşlarım, bildiğiniz üzere bir süredir 2012 rektörlük seçimlerinde Akdeniz Üniversitesi Rektör adaylığım nedeniyle yoğun bir çalışma sürdürmekteyim. Bu çalışma sürecinde sizlerden de aldığım geri bildirimlerde ortaya koyulduğu üzere üniversitenin, bilimin, düşüncenin ve bilim insanının özgürlüğünden hızla uzaklaştırılıp yerleşkenin askeri bir kışlaya dönüştürüldüğü gerçeği ile karşı karşıyayız. Üniversite üst yönetimi uzun zamandır İbrahim Demir’in odasına gelen bürokratları sürgün etmeye ve tenzili rütbe ile cezalandırmaya başlamıştı. Aynı şekilde çok sayıda öğretim üyesini de kadro mağduru yapıp özlük haklarını gasp ederek cezalandırmaktadır. Üst yönetimin bu ortaçağa özgü militarize zihniyet ile yaptıkları uygulamalar için gerekçeleri ise, mağdur olan kişilerin benim tarafımdan bazen hasta olarak görülmesi, bazen ise bana ziyarete gelmiş olmalarıdır. Değerli Meslektaşlarım, daha önceleri birçok kez hem çalışanlar hem de öğretim üyeleri tarafından ‘hocam ne zaman size uğrasak, aynı gün veya ertesi gün üst yönetim tarafından aranıp bir takım imalarda bulunuluyor ve tehdit ediliyoruz’ demişlerdi. Bunun nedenlerini araştırırken odamın kapısının sürekli (24 saat) gözetlendiğini öğrendim. Kim geliyor, kim gidiyor, kayıt alınıyor ve deşifre ediliyormuş. Bir Rektör’ün hangi amaç ile bir Rektör adayını bu şekilde izlemeye aldığının yorumunu sizler yapınız. En son yaptıkları uygulama ile de sadece benim odamı gözetleyen kamera metal ve camlı özel muhafaza ile zaptırapt altına alınmıştır. Dışarıdan hiç kimsenin bu kameraya müdahale edemeyeceği algısını ve seni izliyorum, buraya girmeye cesaret edecekleri de izliyorum algısını pekiştirmek amacında sanırım. Hastane içindeki diğer kameraların ve benim odamı gözetleyen kameranın yerleşim şekli ve muhafazasını ekteki resimlerle sizlerle paylaşmak istiyorum. Gücü elinde bulunduran makamın, kamu yararı için kullanması gereken yetkilerini nasılda bireysel menfaatleri için, seçimlerde haksız rekabet ortamı yaratarak seçim kazanmak için kullandığını görünüz, lütfen. Sayın İsrafil Kurtcephe 2008 öncesi kamerayla izlediği bu koridorda çok dolaşmış, beni çok beklemişti, ama o dönemde, onu ve bu ziyaret nedeniyle beni hiç kimse rahatsız etmemişti. Bu konu ile ilgili yargıya da suç duyurusunda bulunarak hakkımı arayacağım. Akdeniz Üniversitesi’nde sıkıyönetim uygulayan Sayın Rektör’ün sıkıyönetim ilanına hep birlikte karşı çıkalım, Akdeniz Üniversitesini karanlığa gömülmekten birlikte kurtaralım.Sevgi ve Saygılarımla…Prof. Dr. İbrahim DEMİR- 2012 Rektör Adayı’’
Bugünlük bu kadar. Akdeniz Üniversitesi’nde son günlerde olup biten ilginç olaylarla yine bu sütunlarda olacağız.
(Devam edecek)