Altın Portakal Film Festivali’ne davetli olan dünyaca ünlü Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne damgasını vurdu. Emir Kusturica gelmese, Altın Portakal belki bu kadar konuşulmayacaktı. Altın Portakal’ı yıllardır görmezden gelen, 47 yıldır Türk Sinemasına Anadolu’dan destek veren bu organizasyonu taşradaki sıradan bir panayır gibi görüp sadece eleştirel bir gözle bakan yaygın medya bu kez öyle yapmadı. Bütün köşe yazarların kaleminden kan damlıyor. Yine Altın Portakal’ı övmüyorlar ama, Kusturica sayesinde Altın Portakal’dan bahsediyorlar.
Sen kimsin Kusturica?
Kimdir bu Emir Kusturica… Öncelikle eski Müslüman. Belki de sonradan hıristiyan olduğu için kızgınlığımız. Boşnak asıllı, Sırp… Sinema eğitimi almış, 1973 yılından başlayarak her biri ödüllü filmler çevirmiş. Aynı zamanda müzisyen. Yalnızca filmleriyle değil ilginç eylemleriyle de gündeme geldi. Ünlü yönetmen, 1993 yılında Sırbistan'ın aşırı milliyetçi lideri Vojislav Seselj'i düelloya davet etti. Kusturica'nın bu davetini "bir sanatçının ölümüne neden olmakla suçlanmak istemediği" mazeretini ortaya atarak duelloyu reddetti. Kusturica, 1995 yılında da Belgrad Uluslararası Film Festivali'nde Yeni Sırbistan Hakları Hareketinin lideri Nebojsa Pajkic'i yumruklayarak yere devirdi. Bu anarşist ruhlu adam Bosna katliamındaki tutumu ile herkesi şaşkına çevirdi. Bu insanlık dramında kurbanların değil zalimlerin yanında yer aldı. Herkes, tüm insanlık savaş suçlusu olarak yargılanırken ölen Miloseviç ve arkadaşlarının, masum insanları katletmesini, milislerin Müslüman kızların ırzına geçip, binlerce masum sivil toplu mezarlara doldurulmasını kınarken, Emir Kusturica’nın katliamı, zulmü, masum kanı dökülmesini desteklemesine kimse anlam veremedi.
Benim ise anlam veremediğim bütün bunlar olup biterken, Kusturica’nın eylemleri, açıklamaları ve bu insanlık dışı katliamı desteklemesi nedeniyle neden yargılanmadığıdır?
Bakan sebep mi arıyordu?
Benim anlam veremediğim ikinci husus ise Kültür ve Turizm Bakanı eski CHP’li Ertuğrul Günay’ın tavrıdır. Her zaman ve her dönemde özgürlük, şeffaflık ve demokrasi söylemleri ile tanıdığımız Günay’ın tartışılan yönetmen Emir Kusturica'yı protesto ederek Antalya'ya gelmeyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın gerçek sebebi bu muydu, yoksa asıl amaç CHP’li belediyeyi yıpratmak, destek vermemek miydi? Ayrıca Akaydın Hoca kendisini 10 gün önce davet ettiğinde, Antalya'daki kültür kışkırtıcılarının Oktoberfest'i protestosunu da Bakanın tepkiyle karşıladığını hatırlattı.
Bursa’da niye protesto edilmedi?
Bir önemli konu daha var. Daha doğrusu bir çifte standart… Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica, 3,5 ay önce AK Parti'li Bursa Belediyesi tarafından davet edildi. Bursalılar sanatçıyı kılıç kalkan ekibiyle karşıladı. İstanbul'da da konserler verdi ve ödüller aldı. Antalya’yı protesto eden değerli bakanımız acaba Bursa ve İstanbul’a da aynı fırçayı çekti mi?
Bence Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, velinimeti Antalya’ya karşı gerçekten ayıp etti. O Altın Portakal’a destek olmak yerine, ucuz bahanelerle kötek olmanın ilk adımını attı. Korkarım bakanlık kurucusu olduğu AKSAV’dan da para yardımı yapmamak için yakın bir gelecekte ayrılabilir de…
Ayrıca Akaydın Hoca’nın Kusturica’yı davet ederken, o’nun protesto edileceğini aklının ucundan bile geçirmemiştir. Şahsen buna inanıyorum. Her ne olursa olsun Kusturica, dünyanın tanıdığı bir sanatçıdır. Ancak hiçbir sanatçı, katliamı, zulmü, masum kanı dökülmesini destekleyemez. Mesela Hitler’i savunan birinin sanatçı falan olmayacağı gibi. Bunun yanıtını da Kusturica’nın düzenleyeceği basın toplantısında vereceğini sanıyorum.
***
NOT: Bu satırlar kaleme alınırken 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne katılan ve çeşitli grupların protestolarıyla karşılayan dünyaca ünlü Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica, kendisine gösterilen tepkileri ''barbarlık, ilkellik'' diye yorumlayarak, festivalin jüri üyeliğinden ayrıldığını açıkladı.