“Bu memleketin sahibi yok mu?” diye sormuştum dünkü yazımda. Bu memleketin bir değil binlerce sahibi olduğuna tanık oldum dün yine... Gelen telefonlar ve yazıya yapılan yorumlar gösterdi ki, hala vicdanı ile baş başa kalıp, kendini sorgulayan insanlarımız var.
Efendim bana kızanlar olacaktır. Küfredenler de, ama hem suç işleyip, hem de mangalda kül bırakmayanlar bu memleketi yönettikleri sürece, adam olmamız, bir adım ileri gitmemiz, çoluk-çocuğumuza çağdaş bir ülke bırakmamız mümkün değil. O yüzdendir ki, birilerinin bu gidişe, “Dur” demesi lazım diye düşünenlerdenim.
Şimdi günlerdir Antalya kamuoyunu meşgul eden, ruhsat işleminden başlayarak, falezleri katletmesine kadar yamuk-yumuk işlerin ve ilişkilerin yaşandığı Ramada otel inşaatını ile ilgili Antalya’nın gerçek sahiplerinden gelen bilgileri paylaşacağım sizinle. Belki anlatacaklarım bir güne, bir makaleye sığmayacak sabırla beni okuyacağınıza ve vicdanlarınızda konuyu tartarak bir karar vereceğinize inanıyorum. Yazdıklarımı, her zaman güvenimin tam olduğu yüce yargının, Cumhuriyetimizin savcılarının da suç duyurusu kabul etmesi en büyük dileğimdir.
Önce bilgilerimizi tazeleyelim:
- Antbirlik’le o dönemin Muratpaşa Belediye Başkanı Mehmet Manavoğlu arasında yapılan protokolle Antbirlik’e ait pamuk deposu ve misafirhanesinin bulunduğu Gençlik Mahallesi Haşimişçan Mahallesi’ndeki 26.000 metrekare arazi Turizm Alanına dönüştürülerek, belediyeye birlikten alınan bazı gayrimenkuller karşılığı da 2.30 gibi yüksek bir emsal verildi.
- Antbirlik Genel Müdürlüğü daha sonra bu yeri otel yapılmak üzere sattı, yer için inşaata ruhsatı ise 02.10.2007 tarihinde Muratpaşa Belediyesi tarafından Antbirlik adına verildi.
- Bu ruhsatta imzası bulunan dönemin İmar Müdürü Ayşegül Kök’e, hakkında açılan davada 2 yıl bir ay hapis cezası verilmesi, otel ve yapı büyüdükçe herkesin dikkatini çekmeye başlaması konuyu tekrar gündeme getirdi. Adeta kentin ortasına bir hançer gibi saplanan, bu yetmiyormuş gibi mühürler söküp falezleri kıran Ramada Otelin sahiplerinin yaptıklarının bununla da kalmadığı ortaya çıktı.
-
Ayşegül Kök’ün yargılandığı dosyada neler var?
Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, tartışmaların başından itibaren, inşaatın yapılmasına Mehmet Manavoğlu tarafından olanak sağlandığını, ruhsatın da Bakanlık tarafından verildiğini söyledi. Gazetelerde bu yönde açıklamaları yayınlandı. Ancak Ayşegül Kök’ün yargılandığı dosyadaki bilgiler böyle söylemiyordu.
İnşaatla ilgili ruhsat 02.10.2007 tarihinde Manavoğlu’nun değil Evcilmen’in döneminde verildi. Hasan Subaşı tarafından kurulan ve bu tür tartışmalı büyük yapılarda görüşüne başvurulan Kent Silüet Komisyonu da olumsuz rapor vermişti.
Raporda özetle şunlar yeraldı:
“Bu projenin Kent silüeti yüzünden çevre ile uyumlu olmadığı, parsel bazında kent estetiği ve silüeti üzerindeki olası etkilerinin kent bütünü ve parçalarının bütünsel bir yaklaşımla belirlenecek değerlendirme ölçüleri çerçevesinde verilmesi gerektiği, 11 kat ve çatı katından oluşan projenin falez kıyı bandında proje çevresi yakınındaki Talya Otel gibi diğer turistik tesis alanlarının kat yüksekliğini geçmeyecek bir şekilde yeniden etüt edilmesinde yarar görülmektedir”
Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’ne göre verdiği kararlar bağlayıcı olan kurulun bu kararı yönetmelik gereği Büyükşehir İmar Komisyonu’na geldi. Ne yazık ki, 18.08.2008 tarihinde Can Kasapoğlu Başkanlığındaki İsmail Afşar, Fahrettin Köken ve Abdurrrahman Yılmaz’dan oluşan komisyon, kurul kararını hiç tartışmadan yönetmeliğe aykırı olarak, avam projeyi onayladı ve Kent Silüeti Kurulu kararının da uygun olduğunu rapor etti. Oysa kurul kararı çok net bir biçimde kent silüetini düşünerek yeniden değerlendirme gerekliliğinden söz ederken, üstelik kurula 11 kat ve bir çatı katından oluşan proje 4 bodrum kat ve üstünde de 15 kat olarak, üstelik “kurul kararına uygundur” şerhi ile kabul edildi. Böylece Ramada Otelin ruhsatı da kaşla göz arasında İmar Müdürü Ayşegül Kök tarafından firmaya verildi.
Dosyanın Savcılığa intikali ile şikayet üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan gelen müfettişlerin hazırladığı rapor, ardından Ayşegül Kök ve çalışma arkadaşları İsmail Soydan ve Süleyman Altınay’ın, görevi kötüye kujllanmak iddiası ile yargılandıkları 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/58 sayılı dava dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre olayda şu suç işlendi:
“Muratpaşa Belediyesi’nin plan tadilatı yapma yetkisini kullanarak söz konusu protokol gereği teknik, şehircilik ve mevzuat açısından kat serbestisi verilerek ve çekme mesafeleri konusunda hatalı yapılmış olan plan tadilatının söz konusu parsellerin bulunduğu şehir dokusu çerçevesinde yeniden düzenlenerek yeni bir plan tadilatı yapılabilecekken bu yetkisini kullanmadığı”
Bilirkişi raporunun son bölümünde de üç sanığın bu otele özel olarak, verdikleri ruhsatla ayrıcalık tanıdıklarını da şu cümlelerle belirtiyorlar:
“18.12.1998 tarihli Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında kabul edilen, Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’nin 7.03.1 ‘Bodrum katlar’ başlıklı hükmünde yeralan iki kattan fazla bodrum kat yapılamayacağı (Otoparklarda sınırlama yok) ve sadece bir katın ticari amaçlı olarak kullanılabileceği, burada ise 4 bodrum kat, SPA Merkezi, 1. bodrum kat fuayeli toplantı salonu, 2 bodrum katının ise otopark ve soğuk depolar gibi ortak alanlar ve diğer parsel sınırlarına 3 metreden fazla yaklaşmamak kaydıyla, zeminin altında, zemin kat oturum alanı izdüşümü dışında bodrum kat alanları büyütülebileceği, (Burada diğer parsel sınırına 1.40 metreye kadar hyaklaşıldığı) hükümlerine aykırı etlemlerde bulunarak 02.10.2007 tarihinde 29/1 sayılı yapı ruhnsatgının verildiği, ruhsatta imzası bulunan Ayşegül Kök, İsmail Soydan, Süleyman Altınay’ın sorumlu oldukları hususunun sayın hakimliğinizin taktirinde olduğu….”
Bu raporlarla Ayşegül Kök ve arkadaşları 2 yıl 1’er ay tecil edilmeksizin hapse mahkum edildiler. Yargıtay’ın bu konudaki kararı bekleniyor. Bu arada mahkemenin kararında bu yönde bir madde olmadığı için her üçünün de memuriyeti devam ediyor. Ancak Ayşegül Kök, bu kez İmar değil Yapı Kontrol Müdürlüğü yapıyor. Bazen kaçak yapıları da kontrol ediyor tabii ki…
Ancak benim olduğu gibi sizlerin de aklına şu soru gelmiyor mu? Bir imar müdürü başkanının, ya da yardımcılarının haberi olmadan kent merkezinin silüetini değiştireceğini bildiği bir otele inşaat ruhsatını verebilir mi?
Yarın: İskan Ruhsatı olmayan otel nasıl açıldı?