ANTALYANIN KAHYASI

Pazarcı mı? Ali kıran Baş Kesen mi?

Haberin başlığını ben yazmadım. Muratpaşa Belediyesi Basın Müdürlüğünden gelen bülten böyle diyor:

“Hamile öğretmeni tartaklayan pazarcıdan özür”

Ve haber bülteninde konu şöyle özetleniyor:

“Muratpaşa Belediyesi’nin oyun otobüsünde görevli öğretmenler ve şoföre saldıran pazarcı esnafı çiçekle özür diledi. Zabıta Müdürlüğü saldırgan esnafa 45 gün tezgah açmama cezası verdi”

Muratpaşa Belediyesi’nin Yeşilbahçe Mahallesi kapalı semt pazarında meydana gelen bu üzücü olayda; saldırıya uğrayan ve hiçbir suçu olmayan üstelik biri de hamile olan oyun otobüsünde görevli hamile öğretmen Deniz Topçuoğlu ve Serap Urhan ile otobüs şoförü Nazif Baykara’ya saldıran pazarcı esnafı Cengiz Akyol, elinde saksı çiçeği ile tartakladığı bayanları ziyaret edip özür dilemiş.

Konunun detayı açıklanmamış ama, tahmin etmemek çok zor değil. Çünkü bu ve benzer olaylar ilk kez meydana gelmiyor ki!... Adına esnaf diyemeyeceğim pazarda öylesi insanlar var ki, sanırsınız; “Ali kıran baş kesen”

Belediye zabıtalarının sırra kadem bastığı Pazar yerlerinde müşteriye hakaret onlarda, sattıkları ürüne görevliler tarafından yazılan etiketleri tezgah altına saklayarak diledikleri gibi fiyat uygulayan onlar… Tepki gösteren müşteriye karşı hemen birlik olup, erkek-bayan ayırt etmeden döven söven onlar…

***

Gelelim bu yazıyı yazmamıza neden olan asıl meseleye… Bu muhterem şahıs saksı çiçeği ile bayan öğretmenlerden ve otobüs şoföründen özür dileyince mesele kapanmış gibi görünüyor. Sanki saldırganın özür dilemesi çok olağanüstü olsa gerek neredeyse kendisine şükran ileteceğiz.

Oysa;  bırakın esnaflığı hamile bir kadını tartaklayan bir erkeğin insanlığını bile tartışmamız gerekmez mi?

Savcılarımız bu konuda gazetelerde çıkan haberleri suç duyurusu kabul edip, bu edepsiz hakkında soruşturma açması lazım değil mi?

Belediyenin bu kişiye, “Hadi sen bir-kaç kişiye daha döv” dercesine; 45 gün pazarda esnaflık yapmasına mani olacağına, “pazarcılık belgesi”ni iptal etmesi gerekmez mi? Hatta ardından hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunması lazım değil midir?

Koltuk için Pazarcılar Odası’nda birbirini yiyen yöneticiler, seslerini niye çıkarmazlar?

Bir de siz bu zat-ı muhteremin 45 gün pazarda tezgahını açmayacağına inanıyor musunuz?

Açacaktır, hatta eline bir saksı alıp özür dileyince her şeyin düzeldiğini görünce bundan böyle eline sopa da alıp, kırıp dökecektir de…

Bizim belediye bir pazarcıyı hak edemiyorsa vay vatandaşımın haline vay…

Yayın Tarihi
02.04.2016
Bu makale 1734 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Çok doğru yazmışsınız Erdoğan Bey. Belediye görevlileri Çoğu kez pazar yerlerinden "sırra kadem basıyorlar". Pazar yerleri, yakın sokaklar işgal altında, kaldırımlara lokantalar kuruluyor; yürümek geçmek olası değil! Zabıtalar da "Oraya Büyükşehir bakıyor; ya da Muratpaşa bakıyor" diye birbirlerine gönderip vatandaşla oyun oynuyorlar.

Galip Büyükyıldırım 02.04.2016

Çok haklısınız Erdoğan Bey; Toplumun düzenini, "hak" başka deyişle, "Adalet" sağlar. Uygar uluslar, düzeni sağlayacak kuralları, yasalaştırır, herkese duyurur; asla "çifte standart" uygulanmaz. Kurallar ise; hak ve adaleti iyi tartan, "hassas bir TERAZİ", cezayı uygulayacak,yaptırım gücü, yani taviz vermeyen TERAZİ olmalıdır. Bu olayda ya terazide bir sorun olduğu, ya da yaptırım gücünden yoksun kılıcın acizliğindedir. Umarım, günümüzün hastalığı olan, "Benim esnafım-Senin esnafın" çifte standardı değildir. Gerekenin yapılmaması toplum vicdanını rahatsız edecektir. Suçluya hak ettiği ceza uygulanmalıdır. Saygılarla...

ibrahim ekmekci 02.04.2016

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!