ANTALYANIN KAHYASI

Ne olacak bu tarımın hali?

Milletvekilimiz Atay Uslu ile ilk olarak Van Vali Yardımcısı olduğu dönemde tanışmıştık. Van depremi sonrasında “Deprem Koordinasyon Merkezi” nin başında çok güzel işlere imza attı. Milletvekili seçildiğinden bu yana kendisini siyasette de yetiştirdi, Antalya için gerçekten çalışıyor.

Bunları sadece Atay Uslu’yu tanımanız için hatırlattım. Uslu dün Kumluca’da bu yıl 6'ncısı düzenlenen Domates Yetiştiriciliği ve Teknolojileri Fuarı'nda (DOMATEXPO) bir konuşma yaptı. Belli ki bu rakamları söylemek için dersine de çalışmış. Hatta iyi çalışmış. Uslu, son 17 yılda, yani Ak Parti’nin iktidar olduğu süreçte 'Tarımsal ihracatın 3.7 milyar dolardan 5 kat artarak 17.7 milyar dolara yükseldiğini, tarımda Avrupa’nın dördüncü ülkesi konumundan birinci ülkesi konumuna geldiğimizi ifade etti.

Bununla da kalmadı; “Antalya'da örtü altı üretim 206 bin dekar’dan, 308 bin dekara çıktı, üretimse 2 milyon tondan 4 milyon tona arttı. Bu üretimle hasılat  35 milyar TL'den 190 milyar liraya çıktı. Tarımsal ihracatımız 3.7 milyar dolardan 17.7 milyar dolara yükseldi. Bunlar hem tarıma verdiğimiz önemden, çiftçimize verdiğimiz destekten oluşuyor.

Antalya’ya ayrılan tarımsal destek ödemelerini 16 yılda 7 Kat artırdık. 2002 yılında 16,4 milyon TL iken 2018 yılında 120 milyon TL destek verir hale geldik. Antalya’mıza son 14 yılda verilen nakit hibe destek; 1 milyar TL”  dedi.

Bu açıklama ve sözlerle ilgili olarak açılışa katılan diğer partilerin vekillerinden, tarımla ilgili sektör temsilcilerinden tek bir ses, ya da itiraz yok.

Tarım sektörü dibe vurmuş, tarım ürünlerinde, son krizde ortaya çıkan artışla enflasyon yüzde 23’leri aşmış, köylünün bir liraya sattığı ürün şehre gelinceye kadar 10 liraya çıkıyor, hükümet buna çare ararken tanzim satışları ve soğan ithalatını çare görmüş, Ziraat Odası Başkanları basbas bağırıyor, tarım girdileri sadece son bir yılda yüzde 100 arttığı için üretici ekim ve dikimden vazgeçiyor. Samanı bile ithal eder hale gelmişiz.  Vekilimiz çıkmış, oradaki insanların gözlerinin içine baka baka son 17 yılda Avrupa’nın 4. Tarım ülkesi iken birinci ülke konumuna geldiğimizi söylüyor.

 Ve bu törene katılan ilgili ilgisiz herkes, en önemlisi de siyasetçiler, tarımdaki hâsılatın, üretimin, ihracatın kat ve kat artışını tıpkı masal dinler gibi dinliyorlar…

Sesleri bile çıkmadan…

İnsanın “bu kadarı da fazla” diyesi geliyor, ya da “Aklımızla alay etmeyin” demesi.

Madem tablo böyle güllük gülistanlık bu çiftçi niye kan ağlıyor, niye devletten destek istiyor durmadan?  

Çiftçinin elindeki buğdayı 1,2 liradan almayıp, 1,6 liraya buğday ithal edilmesine neden kimse isyan etmiyor?

“Bu tarım Bakanı tarımı iyice çıkmaza soktu, tarımı bilmiyor” diye neden kimse çıkıp bir söz etmiyor?

Et fiyatlarını düşürmek için, yetiştiriciyi desteklemek yerine “elin hastalıklı hayvanlarını neden ithal ediyoruz” diye kimse bağırıp çağırmıyor?

Hepsinden önemlisi şu Avrupa'da tarımda birinci ülkeyiz de, bu halimiz nedir o zaman diye soran bir muhalefet yok mu?

İmdatttttt...

Bu milletin üzerindeki ölü toprağını kim kaldıracak?

Biz bütün bunları unutmuşuz, ya da unutturmaya çalışıyoruz. Varsa yoksa seçimler, hele bir kazanalım şu seçimleri sonrası Allah kerim…

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz Allah aşkına biri çıksın da şunu bana izah etsin… Ne olur…

Yayın Tarihi
09.03.2019
Bu makale 1330 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!