Aslına bakarsanız Antkart konusunda en az yazı yazanların başında gelirim. Mümkün olduğu ölçüde de kantarın topuzunu kaçırmadan ve doğrudan yana yazmaya çalışırım. Bana göre Antkart uygulaması çağdaş bir uygulamadır. Kim ne kadar komisyon alır, birileri çalar, birileri yakalar bunlar beni ikinci derecede ilgilendiriyor.
Şimdi İstanbul’daki bir uygulama ile i,lgili vereceğim bilgi bizimkinden çok daha çağdaş bir uygulama…
Elektronik postama bir mektup düştü. Daha doğrusu bir haber:
“Akbil tarih oluyor, Vakıf'ın 'göster-geç' kartı geliyor”
Merak edip, okudum. 5.5 milyon İstanbullu bizim Antkart’a benzer akbil yerine, bundan böyle Vakıfbank'ın World kartının özelliğini taşıyacak İstanbulkard'la metro ve otobüse binecekmiş. Üstelik Vakıfbank bu işi ihale ile kazanmış. Böylece İstanbul'da sayısı 5.5 milyonu bulan seyahat eden vatandaşlar otobüslere, metroya ve deniz otobüslerine Vakıfbank'ın çıkardığı Vakıfbank World'ı ile binecek. Yeni kartın adı da İstanbulcard olacak. Bu uygulama nedeniyle Vakıfbank'ın yaklaşık 2 milyon adet kredi kartı dağıtacağı belirtiliyor. Vatandaşlar ay içinde kullandıkları otobüs, metro ve deniz otobüsleri ücretini aynı alışverişte olduğu gibi ay sonunda ödeyecek. Benzer sistem şu anda otoyol ve köprü geçişlerinde kullanılan KGS kartlarında uygulanıyor. Bunun yanı sıra vatandaşlar yaptıkları harcamalardan dolayı worldpuan da kazanacak. Üstelik bu işi aldığı için bankanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yüklü bir para da verdiği söyleniyor.
Ne kart parası var, ne de kartı doldurma derdi.
Bizimkilere duyurulur. Hiç değilse Antkart tartışmaları sona erer.
Devlet İhale Yasası tüm kamu kurumları için değil mi?
4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu, yerel gazetelerin aldığı resmi ilanlar nedeniyle bizlerin de ezberine giren yasaların başında geliyor.
Yasanın uygulanması konusunda hükümet büyük hassasiyet gösteriyor. Şimdi Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve İşletme Birliği (GATAB) tarafından yapılan bir ihalenin yasaya aykırı olduğu için iptal edilmesi gerektiğini söylemeliyim. Şöyle ki;
GATAB Kemer’in Göynük, Beldibi ve Tekirova beldelerinde yapılacak derin deniz deşarj hattı işini ihaleye çıkardı. Başkan Yusuf Üras, ihale ilgili bir de basın toplantısı düzenledi ve hat hakkında bilgi verdi, işin keşif bedelinin de 10 milyon YTL olduğunu da açıkladı. Aynı günlerde işle ilgili ihale ilanı da yerel gazetelerde yayımlandı. Ancak bir farkla; ihale ilanında işin keşif bedeli yoktu. Çünkü Devlet İhale Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca, ihalede herhangi bir yolsuzluğa meydan vermemek için keşif bedelinin ihale ve ön yeterlik ilanlarında açıklanmamasını hükme bağlıyordu. Aynı yasanın 61 maddesi de aynen şöyle diyor:
“Bu kanunun uygulanmasında görevliler ile danışmanlık hizmeti sunanlar; İhale süreci ile ilgili bütün işlemlere , isteklilerin iş ve işlemleri ile tekliflerin teknik ve mail yönlerine ilişkin olarak gizli kalması gereken bilgi ve belgelerle işin yaklaşık maliyetini ifşa edemezler…”
ve yine Yasa’nın 58. ve 60. maddeleri uyarınca da bu tür hallerde ihalenin iptalinin gerektiği, gizli sayılan keşif bedelini açıklayanların da cezalandırılmasını öngörüyor.
Gelin görün ki, Yasa böyle diyor ama bizim GATAB Başkanı ihale öncesi bu miktarı açıklayarak ihaleye gölge düşürdü. İhale 12.09.2008 günü saat 10.00’da GATAB’da yapıldı. Kimin kazandığını GATAB’a sormamıza rağmen henüz öğrenemedik. Muhtemelen işin altından bir yandaş çıkacaktır. Ama ihalenin iptal edilmesi gerektiğini de, bir de biz hatırlatalım istedik.
iki kutlama
In City Dergisi’nin iftar yemeği için bizim hep Kışlahan diye bildiğimiz yeni adıyla Best Western K. Han otelindeydik. Incity Genel yayın Yönetmeni Güldal Siğinç Topdemir, tıpkı bir bebek gibi büyüttüğü Incity’nin 9. sayısını konuklarına sunarken, ilk gün heyecanını yaşıyordu. Güldal’ı ve ekibini sadece kutlamak kalıyor bize.
O akşam bir diğer ev sahibemiz Best Western K. Han Oteli’nin baba mesleği turizmciliği meslek seçmiş, genç Genel Müdürü Muazzez Tonguç’du. Yemek öncesi otelin terasından Antalya’yı izletti bize. Hemen ilk bakışta bir değişiklik fark ediliyordu. Otelin önündeki daha az yüksek binaların çatıları pırıl pırıl temizlenmişti. Bunu kapı kapı dolaşarak Muazzez başarmıştı. Bir kutlama da kendisine. Ve temennimiz ve uyarımız da diğer çatıların temizlenmesi için yetkililere…
Bir Özür
Geçen hafta GATAB’la ilgili olafrak kaleme aldığımız yazıya GATAN BaSIN VE Halkla İlişkiler sorumlusu değerli gazeteci Nizamettin Özmen’den bir cevap geldi.Yazının geneli ile ilgili eleştiri yapmak istemediğini söylüyor ve şöyle diyor:
“ Ancak bir anımsatmak yapmak istiyorum. Sizin doğduğunuzu sandığım afyon'dan gelen toprak ve bayrak sizi neden rahatsız etti anlayamadım. Konuyla ilgili bülten ve haberlere (kendi mailleriniz de dahil) bakarsanız, organizasyonu GATAB değil, Tekirova Belediyesi'nin yaptığını görürsünüz. saygılarımla...”
Evet ben de yazımda, “GATAB koşu işleri ile uğraşacağına denizi temiz tutsun” demiştim. Ancak bu organizasyonu GATAB değil de Tekirova Belediyesi yapmış. Cevap hakkına olan saygımız nedeniyle düzeltiyor ve özür diliyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Korkaklar birçok kez ölür, cesurlar bir kez.
William Shakespare