ANTALYANIN KAHYASI

Maliye tahsildarı eczacılar!..

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu 1 Ekim’de yürürlüğe girdi. Yeni Yasa ile birlikte, bir zamanlar güneş yağından, can simidine kadar akla gelen her şeyi sattıkları için eleştirilen eczacılarımız bir unvan daha kazandılar:

“Maliye Tahsildarı”

Hayırlı olsun ama, onların da yeni yasa ile kendilerine verilen bu görevden mutlu olduklarını sanmıyorum. Ancak ortada bir gerçek var ki; vatandaşının sağlık ve eğitimi konusunda birincil derecede görevli devletimiz, hala bu iki konuda da vatandaşını nasıl söğüşleyeceğinin hesapları içinde.

Bakın bunu bir örmekle anlatmak istiyorum:

Vatandaş Serkan Yalçınkaya emekli... Ayak parmaklarında oluşan mantar nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu SGK ile anlaşmalı bir özel hastaneye gidiyor. Doktor kendisine iki ilaç yazıyor.

Emekli vatandaşımız eskiden olduğu gibi ilaçlarını almak için eczanenin yolunu tutuyor. Bakın başına gelenlere:

İlaçlardan ilki Lamisil 250 mg 57,63, ikincisi Nibulen 23,62 YTL yani toplam 81,25 YTL. Eczacı beyefendi, kendisinden 10.00 YTL muayene ücreti, 16,09 YTL katkı payı, 10,46 YTL  ilaçlar için fark bedeli ve 4,77 YTL de KDV olmak üzere toplam 41,32 YTL para ödemesi gerektiğini söylüyor.

Vatandaş şaşkınlık içinde:

“Bu ne parası” diye sorarken, sanki dili tutulmuş...

Şayet sağlık karnenizde size 3-4 YTL hatta daha düşük bedelli bir ilaç yazılmışsa 10 YTL tutarındaki muayene ücretini yine ödüyorsunuz. Yani 3-4 YTL ilaç için 10 YTL sadece muayene. O zaman sosyal güvenceden filan vazgeçip, bastırıp parasını ilacı alıyorsunuz. Devlet de böylece zamanında “Sağlığından ben sorumluyum. Sana ben bakacağım. İlacını, doktorunu ben karşılayacağım” diye prim aldığı vatandaşının ilaç parasını kendine ödetmek için bir formül bulmuş oluyor...

Sanki yasayı onlar çıkardı. Ve bu konularda soruların tek muhatabı tahsildar-eczacı yanıt veriyor:

Özel Hastanelere reçete yazdırırsanız 10 YTL., Tıp Fakültesi Hastanesi’ne reçete yazdırırsanız 6 YTL., Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’ne reçete yazdırırsanız 4 YTL ve Devlet hastaneleri’ne reçete yazdırırsanız 3 YTL muayene ücreti kesiliyor. Ayrıca size yazılan ilaçların fiyatı devletin bize verdiği fiyat listesinin üzerinde ise aradaki fark ve %10 katkı payı ile % 8 KDV ödüyorsunuz.”

Ve elinize bütün bu söylediklerini özetleyen bir bilgisayar çıktısı uzatıyor. Ve en altında ne yazıyor biliyor musunuz?:

“Sosyal Güvenlik Kurumu acil şifalar diler…”

Şimdi ortaya çıkan tabloya bir bakın;

- Devlet hastanelerde alınan muayene ücretini bir kez daha alıyor.

- Sağlık güvencesine kavuşmak için yıllarca prim ödeyen çalışanlarla emeklilerini enayi yerine koyuyor.

- Maliye’nin tahsildarı durumuna soktuğu eczacı ile vatandaşı karşı karşıya getiriyor.

- Yıllardır “vatandaşın istediği sağlık kuruluşuna gitmesini sağladık” diye böbürlenerek her ilde birkaç tane kurulması için teşvik ettikleri, özel hastanelerin kapısına kilit vurmak için yöntem geliştiriyor.

- Hepsinden önemlisi, çalışanı-emeklisi, devlet bir kere vatandaşının cebine soktuğu elini hiç çıkarmaya niyetli görünmüyor. Şöyle bir bakın; emekliye son olarak 30 ila 70 YTL arasında yaptığı zamdan sonra aldıklarına...

Bir tiyatro oyunuydu herhalde. Ali Poyrazoğlu’nun oynadığı. Ülkede olup biten yanlışları dile getiriyordu eser. Şöyle bir şarkı vardı, her yanlışın ardından söylenen, sözleri tam olmasa bile:

“İşte burası Türkiye’dir. Burada her şey böyledir…”

Son zamanlarda sık sık doktora giden bendenizin de başına bunlar gelecek. Ona rağmen, Allaha şükredip  “Hamdolsun...” demek en güzeli. Çünkü beterin beteri var değil mi efendim…

 

 

BİRAZ GÜLELİM

 

 

Sultan en güvendiği adamını Arabistan’a kadı göndermiş.

Kadı, Arabistan’da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama altta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:

- Adın?

- Aptülmecit

- Baba adın?

- Aptülleziz

- Evli misin?

- 5 tane karım var!

- Kaç çocuğun var?

- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, beşincisinden 18 tane.

Kadı başka birşey sormadan anında kararını vermiş;

- Aptülleziz oğlu Abdülmecit’in, don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!

                             

 

GÜNÜN SÖZÜ

Haksızlığa sapıp bütün insanların seni takip etmesindense, adaletle hareket edip tek başına kalmak daha iyidir. 

M. Gandi

Yayın Tarihi
13.10.2008
Bu makale 760 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!