YSK’nın seçim takvimine göre siyasi partilerin aday listelerini verme süresi dün sona erdi. Seçim kararı; daha dün gibi, günler çabuk geçiyor, seçime kaldı 32 gün…
“Seçim listelerini nasıl buldun?” diye soranlar var. Aslında her zamanki gibi, liderin belirlediği birer isim listesi. Ancak bu seçim listelerinde diğerlerine göre bir farklılık var, o da her siyasi partide değişimi işaret ediyor. Bunu kanıtlayan da; gelen ilk tepkilerden birinin; “Yahu hiç tanınan kişi yok gibi, nereden buldular bunları” gibi sözler… Mevcut parlamentonun üçte ikiye yakınının aday gösterilmemesi de kanıtlardan bir başkası… Bir de bölge meselesi var. Her seçimde konuşulur. Adaylar sıralamasında Doğu-Batı ilçeleri ile merkez dengesini kuran siyasi parti başarılı olur. Bu kez buna pek dikkat eden de olmamış gibi, görünüyor.
Gelin isterseniz Ak Parti’den başlayarak partilerdeki aday profillerine bir bakalım:
Ak Parti; Seçilebilecek ilk beş sıraya eski, vekillerini koydu. Kaptan-ı Derya Mevlüt Çavuşoğlu, ardından Mustafa Köse, geçen seçimde ithalliği uzun süre tartışılan Sena Nur Çelik, Manavgatlı İbrahim Aydın ve Finikeli Atay Uslu. Kazanılabilecek 6. Sırada ise eski DYP’li, eski MHP’li Kemal Çelik var. Transfer Kemal Çelik ya tutmazsa, ya da kendisinin söylediği gibi bütün Serik, ya da Yörükler arkasında değilse … AK Parti için 6. Sıra bir kırılma noktası bence… Çünkü daha sonrakiler arasında sürükleyici bir isim göremiyorum
CHP’de ise her zaman olduğu gibi son dakika da olsa bir sıra kargaşalığı yaşandı. 5. Sırada kamuoyunda görünen ilk listede eski İl Başkanı Semih Esen’in adı vardı, daha sonra resmi açıklamada bu ismin yerini eski İl Başkanlarının Cavit Arı aldı. 8. Sıradaki Manavgatlı Nazmi Gündüz ise 14. Sıraya uçtu, yerine 10. Sıradaki Nusret Bayar geldi, Sibel Gezen 14’den 13’e, Alanya İlçe Başkanı Ali Takavut 12’den 11’e indiler ve çıktılar. Bu kişilerle ve partileri ile ilgili hiçbir yorum yapamam, hepsi CHP’nin neferidir, ama CHP’ye bıu son dakika oynamaları yakışmadı. Semih Esen’in tümden liste dışı kalması da hoş olmadı. CHP’nin Kaptan-ı Deryası Deniz Baykal’a Allah şifa versin, son sıradaki İsmail Hakkı Gül’ün dedesi İsmail Hakkı Gül’le birlikte siyaset yaptıklarını da unutmayalım. Ayrıca ilk 5 sırada en büyük değişimi yapan da CHP oldu. İki güçlü adaya listenin başında yer veren CHP’de mevcut milletvekilleri Niyazi Nefi Kara, Mustafa Akaydın, Devrim Kök yerlerini Rafet Zeybek, Aydın Özer ve Cavit Arı’ya bıraktı. Merkez sağ kökenli Figen Çalıkuşu ile partiye çok emek veren, geçen 2011 seçimlerinde de aday olmasına rağmen kazanamayan Dr. Sevgi Doğan bu listenin sürükleyicileri olacak.
MHP’de liste başına konan sürpriz isim meğer Antalya ile ilişkiliymiş, bütün basın mensupları o’nu ithal aday diye lanse etmiş. Abdurrahman Başkan bu yüzden basına biraz da yanlış bilgiler verdikleri için kızmış. Neyse, aday listelerini ilk belirleyip açıklayan MHP oldu. 2,3 ve 4. Sıralar teşkilatın tozunu yutmuş eski vekiller. Listenin diğer tarafları da teşkilatta çalışmış, emek vermiş, kimi ülkücü kökenli, kimi il ve ilkçe yönetimlerinde çalışmış kişiler. Bu nedenle MHP’nin teşkilatına önem vermiş olduğunu söylemek mümkün… Ayrıca liste tümden değişimi de yansıtıyor. Mehmet Günal’ın listede yer almamasının sebebini Günal’dan bir açıklama yapılmadığı için anlayamadık ama, Cumhur ittifakının kazanması halinde Bakanlar Kurulu’nda yer alabileceği de akılda tıutulmalı…
İYİ Parti’de Hasan Subaşı’nın siyasete dönüşü konuşuluyor. Liste başı olması beklenen Subaşı, Kaptan-ı Derya’lık görevini, Bahçeli’nin eski Hukuk Danışmanı, İYİ Parti kurucularından eski Hakim Feridun Bahşi’ye verdi. İYİ Parti’de doğu-batı ilçeleri dengesi kurulmuş gibi görünüyor. Adayların büyük bölümü yeni tanınmayan isimler. Daha doğrusu yeni nesil, gençler, doktorlar, mühendisler, avukatlar var. Ancak eski MHP’li bir dostum İYİ Parti listelerinde MHP ağırlı gördüğünü ve listelere büyük bir olasılıkla Genel Başkan Yardımcısı Teşkilat Başkanı Koray Aydın’ın dokunduğunu söylüyor.
32 gün sonra “Bir seçim de böyle geçti “ diyeceğiz. Ancak her partideki bu değişim rüzgârının sonuçları büyük ölçüde etkileyeceği kesin. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin birlikte yapılması da seçmenin her iki konuda farklı tercihler kullanabileceğini de dikkate almalıyız.