O bunu hep yapıyor. Arada bir gündem değiştirmek için yaptığı açıklamalarla krize yol açıyor. Bazen de üstüne vazife olmayan işlere de karışıyor. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç Dr. İbrahim Demir’den söz ediyorum. Son olarak da sanki hastane babasının malı gibi, “500 lira katkı payı yatırmayanı ben de hastaneye yatırmam” diye buyurmuş.
Ben de katılıyorum Sosyal Güvenlik İl Müdürü Selim Erol da hocanın kriz yaratmak peşinde olduğunu söylüyor. Ve ekliyor, “Haydi böyle bir şey yapsın soluğu Savcılıkta alırım. Suç duyurusunda bulunurum” diyor ve ekliyor: SSK’lı, Emekli Sandığı mensupları ve emeklilerini böyle bir durumla karşılaşırlarsa şikayetçi olmaya çağırıyor.
Şimdi başa dönelim ve sayın Başhekim böyle bir açıklama yaparak kurumunu mu korumaya çalışıyor? Yoksa “Burada ben de varım. Dekan kim olur,rektörden bana ne? Bu hastane benim. Kuralları ben koyar ve uygularım” mı demeye getiriyor. Adamın amacı belli ki öncelikle kriz de yaratmak istiyor.
Ne oldu sonuç. SGK İl Müdürü Selim Erol kendisine Yasa’yı hatırlatarak böyle bir uygulama olmadığını söyledi. Yatan hastalardan katkı payı alınacak, ama başhekim beyin vatandaş peşinen kaçacak düşüncesi ile söylediği gibi, 500 lira peşin alınmayacak.
Aslında eski SSK, yeni birleşik adıyla SGK ile AÜ Hastanesi arasındaki kavga yeni değil. Hastane bu kavgada hep alacaklı durumda çünkü. Alacağı kimden devletten… Ama kimsenin bu kavgalara hastaları alet etmeye hakkı yok. Devletin bireylerine sağlık hizmetini sorgusuz sualsiz ücretsiz verdiği çağdaş ülkelerde olduğu gibi senin hastan huzur içinde ölemezken bile, can derdindeki insanlara “ver parayı yat, yoksa yatırmam öl” demek hakkını sana kimse ve hiçbir yetki veremez.
Bilboard savaşları
Yaklaşan seçimlerde şüphesiz en etkin reklam, bilboard’lara asılan afişler olacak. Bu konuda da bilboard işinin asıl sahibi Büyükşehir Belediyesi en karlı durumda. Çünkü Amerikan Clean Clear şirketi ile yapılan bilboard sözleşmesinde bir bölümünün Büyükşehir tarafından ücretsiz kullanımı söz konusu…
Okurum Mehmet Çiller soruyor: “Bilboord’larda Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel’in ART televizyonunda Ali Tongülüs’ün konuğu olacağına ilişkin afişleri gördünüz mü? Peki bu reklamın parasını kim veriyor? ART mi, Büyükşehir Belediyesi mi, yoksa ihale karşılığı Clean Clear firmasından mı, yani dışından mı?”
Bence, bu afişler ART Televizyonu’na değil de AKP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Menderes Türel’e aitse sözleşme gereği ücretsizdir.
Ancak bu durum diğer belediye başkan adayları için haksız rekabet yaratır mı? Hem yaratır, hem de yaratmaz. Yaratırsa da Nasrettin Hoca’nın hesabı “Parayı veren düdüğü çalar.” Amerikalı firma da belediyelerin afişlerini pek güle oynaya bedava asmıyor, o da para kazanmak derdinde, onlar da seçimi dört gözle bekliyordu…
Biraz da gülelim
İnciler…
Soru: 4. Murat neden intihar etmiş?
Cevap: İlk 3'e giremediği için.
Soru: Otuz Laz denizci boğulmuş, neden?
Cevap: Denizaltıları bozulunca ittirmeye kalkmışlar.
Temel yeni bir ayakkabı almış ayakkabıcı da “İlk bir hafta sıkabilir” demiş.
Temel de ilk hafta giymemiş.
Soru: Adamın biri havuzdan çıkmış havluyla kurulanmaya çalışıyormuş ama bir türlü kurulanamıyormuş. Neden?
Cevap: Çünkü adamın yaşgünüymüş
Soru: Bir adam OMO'yla yıkanmış ve maymuna dönüşmüş neden?
Cevap: Çünkü OMO'yla yıkanan her şey ilk günkü gibi olur.
Soru: Yere düşmeyen kalem hangisidir.?
Cevap: Pilot kalem
Soru: Adamın biri Hindistan’da yürüyormuş. Kafasına Buda heykeli düşmüş ne demiş?
Cevap: Başıma buda mı gelecekti? (Teşekkürler Bahar)
GÜNÜN SÖZÜ
Sırrın senin kanındır, onu hiçbir zaman akıtma
Hz. Ebubekir