31 Mart seçimlerinden bu yana, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, çok konuştuğu söylenemez. Ancak sağ kolu, danışmanı, Konyaaltı Belediyesi’nde Başkan Yardımcısı ve Başkan Vekili olarak, uzun yıllar birlikte çalıştığı Avukat Cansel Çevikol Tuncel Salı Grubu’nda konuştu.
Aslında başta biz gazeteciler olmak üzere, kamuoyu CHP’nin nasıl bir büyükşehir devraldığını merak ediyordu. Özellikle borçlar konusunda, karşılıklı söylemlerde maalesef tutarlılık yoktu. Kimene göre borç yoktu. Kimine göre bir, kimine göre üç milyar borç vardı. Ancak sonuç olarak 4.3 milyar borç çıktı. Hoş Tuncel de net borç rakamını açıklamadı ama Belediye’nin çok büyük borcu olduğunu ancak borç edebiyatı yapmayacaklarını anlattı.
Cansel Çevikol Tuncel’in konuşmasını, sizlerle birlikte değerlendirmek istiyorum. Genel olarak konuşmasına baktığınızda, karşınıza, üç önemli madde çıkıyor:
Bunlardan birincisi, Menderes Türel’in övünerek sözünü ettiği, ödüllü Konyaaltı Sahil Projesi,
İkincisi belediyede, hiçbir çalışanın işine son verilmemesi,
Üçüncüsü ise, bu yılın tasarruf yılı ilan edilmesi ve buna paralel olarak da yatırımların, önümüzdeki yıldan itibaren başlayacak olması.
Konyaaltı Sahil Projesi, sürecinde çok konuşuldu. İhaleyi kazanan Alkoçlar-Sena konsorsiyumunun, yıllık ödediği 8 buçuk milyon liranın belediye kasasına girmediği, bu bedeli hazinenin ecrimisil (işgaliye bedeli) olarak aldığını söyledi Tuncel ve ekledi; Belediyenin Konyaaltı Sahil Projesi için, 250 milyon liraya yakın harcadığı paranın karşılığı, kasasına beş kuruş para girmediğini dile getirdi.
Hayret!..
Peki ANTEPE 250 milyon harcayarak Konyaaltı Sahil Projesi’ni kimin için yaptı?
Belediyeye hazine tarafından Konyaaltı’nın tahsis edilmesine rağmen, ecrimisil bedelinin, işletmeci firma tarafından ödenmesi de garipliklerden biri. Madem Büyükşehir’in yetkisi yoktu ve kira gelirinde pay almayacaktı, Konyaaltı’nın ihalesini nasıl, hangi şartlarda yaptı?
**
Muhittin Böcek’in göreve geldikten hemen sonra, sendikalı işçilere, sendika değiştirmeleri konusunda baskı yapıldığı yolundaki iddialar, ayyuka çıkmışken, Cansel Çevikol Tuncel’in, “Biz göreve geldikten sonra kimseyi işten çıkarmadık. Sendika tercihi konusunda da hiçbir çalışana karışmayız” şeklindeki sözleri, önemli bir iddiayı da çürütmüş oldu. Özellikle hiçbir kişinin işinden olmaması, sosyal demokrat anlayıştaki Böcek ve ekibine yakıştı. Tuncel ayrıca, işten çıkanların da kendilerinin istifa ettiklerini, bazılarının da görev yeri değişikliği talep ettiklerini, bunu da saygıyla karşıladıklarını, sözlerine ekledi.
**
Üçüncü konu, Antalya’yı yakından ilgilendiriyor. Herkesin merak ettiği, Menderes Türel döneminde başlayan işlerin, Varsak’tan Garaja kadar tamamlanan, örneğin üçüncü etap raylı sistemin ne olacağını herkes merak ediyor. İhalesi yapılan ve hak edişe göre müteahitin para aldığı bu işte, belediyenin ödemeleri bildiğim kadarıyla, 5 yıl sonra başlayacak. Üçüncü etap raylı sistemin, bitirilerek, dördüncü etaba geçilmesi, kentin ulaşım sisteminin rahatlaması açısından önem taşıyor.
Sur Yapı tarafından devam eden Kepezaltı ve Santral Mahallesi inşaatlarının da belediye misyonunu sürdürmelidir. Buna benzer, geçmiş dönemden yarım kalan işlerin bitirilmesi, Böcek’in iyi niyetini de ortaya koyacaktır. Bildiğim kadarıyla, Doğu Garajı projesi, son aşamasına gelmiş ancak yüklenici firmaya para ödenmediği için her hangi bir çalışma yapılamıyor. Tuncel her ne kadar 2019 yılını tasarruf yılı ilan ettiklerini söylese de bir yandan tasarruf yaparken, diğer yandan yarım kalan işlerin tamamlanması ve borçların tasviyesi Böcek’e puan kazandıracaktır.
Böcek’in kamuoyu ve basının karşısına çıkıp, sık konuşmamasını bu anlamda yanlış yorumlamamak lazım. Diliyoruz o da ziyaretleri kesip, kolları sıvayacaktır. Genel Sekreter adayı Cansel Çevikol Tuncel’in de, kısa sürede konulara vakıf olması, çözüm arayışlarının başlangıcı olacaktır diye umuyorum.