Lütfen şu fotoğrafa bir bakın…
Burası her türlü ülke sorununa çözüm bulacağımız Türkiye Büyük Millet Meclisi…
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal konuşma yapıyor.
Belli ki; şu anda turizmin içinde bulunduğu sıkıntıları anlatıyor. Her yıl 35 milyar dolar döviz girdisi sağladığımız Turizmin batışını durduracak önerileri, adlarına parlamenter dediğimiz Türk Milletini temsil eden ve yaptıkları bu iş nedeniyle de hepimizin kesesinden her ay binlerce lira alan, kavga ederken mangalda kül bırakmayan, senin, benim, o’nun vekillerine anlatmak istiyor.
hey hâaaat!
Eyvah ki, ne eyvah...
Yazık ki, ne yazık...
Bakan bey konuşuyor ama kime?
Boş sıralara...
Başkanlık divanında 4 vekil var, sıralar boş... Nereye mi gitmişler? Konunun çok önemi olmadığı için olsa gerek, topluca öğle yemeği için gitmişler...
Zıkkımın kökünü yiyin inşallah...
İşte bizim vekillerimizin ve de hükümetimizin turizme verdikleri değeri bu fotoğraf açıkça gösteriyor.
Turizmden gelen milyarlarca dolar uçup gidiyor, ülke savaşa girdi-giriyor, sınırlarımız tehdit altında, terör burnumuzdan fitil fitil getiriyor, her gün sıra sıra şehitler, ekonomi battı-batıyor, ihracatımız durma noktasına gelmiş, konu-komşu halimize gülüyor, biz bunlara çare bulmak yerine topluca yemek yemeye gidiyoruz...
İnsanın aklına ilk gelen soru şu: Bu vekiller o çatı altında ne iş yaparlar? Televizyon ekranlarında gördüğümüz gibiler mi? Yoksa içerde kavga edip, normal insanların ağızlarına bile almayacakları küfürler ederek, kulislere çıktıklarında birbirleriyle sarmaş-dolaş, kuzu sarması mı?
Ya da bu adamları seçenlerin şunları söyleme hakları var mıdır?
Yaptıkları kavgalarla ülke insanının bölme noktasına getirdiklerinden bahsetmeyeceğim.
Bunlar Yasa çıkarırlar... Örneğin geçmişi bırakalım sadece tek başına bir partinin iktidar olduğu son 13 yılda adeta koro halinde askerlerin dikte ettirdiğini söyledikleri Anayasa’dan şikayet ederler de bir türlü değiştiremezler... Öyle sanıyoruz biz de değiştirmek işlerine gelmez... Başkanlık da cabası...
Şikayet ettikleri bir başka konu Siyasi partiler Yasası ve lider sultasıdır ama hepsi bir sonraki dönemi garantiye almak adına seslerini çıkarmadan kuzu kuzu el kaldırıp, indirerek beş yılı doldurur, yasayı değiştirmek akıllarının ucuna bile gelmez...
Memura işçiye 3 kuruşluk zammı çok görürler, ama kendi maaşlarına zam yaparken çok bonkördürler...
İşlerine gelen Yasaları “torba” adı altına uykuya gidenlerin çoğunluk olduğu gece yarılarında çıkarıverirler...
Bunlara söylenecek daha çok şey var.
Turizm batıyormuş, çözüm aramak lazımmış, yeni pazarlar için tanıtım atağı yapmak gerekirmiş, hiç bir şey yapamazsak yerli turizmi canladırmak geçici bir çözüm olabilirmiş. Hiç biri bunların işi değil...
Bunlar kavga etmeye, birbirlerini yer gibi görünmeye, egolarını tatmin etmeye devam ededursunlar biz kendimize bakalım. Bütün bu olup bitenler bana bir fıkrayı hatırlatıyor:
“Dünya savaşı çıkmış ülkeler birbirlerine girmiş, atom bombaları atılıyor. Her ülke kendini korumak için tedbirler alıyor. Ancak Türkiye’den çıt çıkmıyor. Yüce yaratan yukarıdan bakıyor, daha fazla dayanamıyor ve ;
- “Ben şu Türkiye’ye bir bakayım, onlar hep son işi bana bırakırlar” diyerek müdahale ediyor.
Haydı hayırlısı diyelim çünkü işimiz Allah’a kaldı...
Ben de bu muhteremleri Allah’a havale ediyorum…