“Konuşursan Bakan Güler istifa eder…”
Bu sözler; CHP Antalya Milletvekili Tayfur Süner’e ait. Önceki gün Akdeniz Gerçek Gazetesi’nin özel haberi olarak manşetinde yer aldı.
İsterseniz, Akdeniz Gerçek Gazetesi’nde arkadaşımız İbrahim Akkaya’nın bu konuda hazırladığı ve Tayfur Süner’in söylediklerinden oluşan haberin spotunu bir okuyalım, sonra yorumlayalım:
CHP Antalya Milletvekili Tayfur Süner, kamuoyunda büyük tepki yaratan kaçak doğalgaz çevrim santrali inşaatı ile ilgili olarak kendisine ‘AKSA olayına muhalefet etmeyin. Şirketin makine alımına kefil oldum. Sizi de muhtarları da gönülleriz.’ diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e yüklendi. Süner, ‘Konuşursam Bakan Güler sokağa çıkamaz, istifa etmek zorunda kalır. Yer yerinden oynar’ dedi.
Siz olsanız bu sözleri nasıl değerlendirirsiniz?
Aslına bakarsanız şu anda içinizden, “Tayfur bey söyleyeceğini söylemiş. Acaba Bakanı istifaya götürecek daha ne söyleyecek?” diye geçirdiğinizi duyar gibi oluyorum.
Üstüne üstlük gazeteciler Süner’e ısrar etmişler. Bakan Güler’in istifa etmek zorunda kalacağını öne sürdüğü sözlerini açıklaması için. Beyefendi siyasete yeni girdiği için olsa gerek, bu davranışın etik olmayacağını, bu konuda konuşmak istemediğini söylemiş.
Doğal olarak şimdi herkes şu soruya yanıt arıyor:
‘CHP’li Tayfur Süner ne demek istedi, ya da ne yapmak ? ‘
Gelin şimdi şu işi baştan alalım:
- Cumhuriyet hükümetinin anlı-şanlı bir bakanı, ana muhalefet partisinin bir milletvekiline rüşvet teklif ediyor.
- Bununla da kalmıyor, kendi bakanlığı ile ilgili bu konuda, suçluları ve sorumluları bulup adalete teslim etmek yerine, ortadaki ve herkesin bildiği, mahkemelere intikal etmiş bu suçu örtbas etmesi için aynı vekile, muhalefet partisinden olmasına rağmen baskı yapıyor.
- Yetmiyor, özrü kabahatinden büyük yolsuzluk yapan şirkete kefil olduğunu söyleyip bu işlerin ortaya çıkmaması için ricada bulunuyor. Hatta bu işleri karıştırdığını söylediği muhtarı da gönülleyebileceklerini söyleyerek onu da vekile havale ediyor.
Olay aşağı yukarı böyle oluyor.
Bilmem anlatabildim mi?
Peki bizim vekilimiz ne yapıyor?
O hala etikten söz ediyor. Ahlaktan… Gerçek demokrasilerde olduğu gibi suç işleyen bir bakanı istifaya götürmek yerine, biraz Aksekililiğinden olsa gerek acıma duygusu ile bana göre o’nu korumaya çalışıyor. Üstelik muhalefet milletvekili olarak.
Bugüne kadar TBMM Başkanlığına verdiği soru önergeleri ile herkesin taktirini kazanan, iş dünyasından geldiği için hesap-kitap bilen, bu özelliği nedeniyle mecliste iktidar partisine sıkıntılı anlar yaşatan vekilimiz hala, “Konuşursam Bakan Güler sokağa çıkamaz, istifa etmek zorunda kalır. Yer yerinden oynar” diyor.
Konuş be vekilim;
Konuş ki; sana rüşvet teklif eden bu bakan doğruysa sokağa çıkamasın. Konuş ki, bu yüzden istifa etmek zorunda kalsın.
Konuş ki; bu memleket hukuk tanımayan, çıkarlarını; ülke çıkarlarının üstünde tutan siyasetçilerden kurtulsun...
Konuş ki; bu ülkede ilk kez bir bakan, Japonlarda olduğu gibi intihar etmesin ama, istifa müessesini çalıştırsın…
Konuş ki Tayfun bey, bugün senin başına gelen yarın diğer vekillerimizin başına gelmesin. Susma Konuş, konuş Tayfun Bey...
Hani bir slogan var ya: Susma… Sustukça sıra sana gelecek Tayfun Bey…
GÜLMECE
Mısır tanesi ve adam
Belki hepinizin dinlediği veya okuduğu eski bir fıkra:
Adamın birisi tavuklardan korkmaktadır. Yakınları adamı bir psikologa götürürler. Doktor sebebi öğrenir. Adam kendisini mısır tanesi zannetmektedir. Doktor adamı ikna etmek için bir-kaç seans düzenler. Sonunda adamı mısır tanesi olmadığına ikna eder.
Adam: "mısır tanesi olmadığımı ve insan olduğu anladım doktor bey" der. "Ama bunu tavuklar da biliyor mu? Sen bir de onlara anlatsan..."
GÜNÜN SÖZÜ
Adalet; herkese layık olduğunu verdiren bir ruh faziletidir.
Aristo