ANTALYANIN KAHYASI

Kırcami imara açılsın mı?

Bu işlere ya benim aklım ermiyor, ta da birileri siyaset uğruna memlekete ihanet ediyor. Bakın yıllardır imar planı gündeminden düşmeyen, her belediye başkanının baş ağrısı Kırcami’nin imara açılıp açılmaması tartışması yeniden gündeme geldi.  Kırcami’nin yüzde 50 emsalle imara açılmasına olanak veren Toprak Koruma Kurulu raporu Kırcami’de oturanlar dışında herkesin tepkisini çekti.

Kırcami’de çiftçilik yapan, seracılık ve tarım işleri ile uğraşan, ancak şimdi şehirli olan halk, çevresindeki benzer vatandaşlar gibi arsasını bir müteahhite verip, 50-100 daire sahibi olmayı, altına Mercedes otomobilini çekip, fing atmayı istemezler mi? Onların derdi ranttır, daha çok para kazanmaktır. Başkaca düşünmeleri abesle iştigaldir. Oysa bu kenti yönetenlerin, bir kez daha seçilmek kaygılarından uzak, bu kentin geleceğini düşünmek gibi bir sorumluluğu ve zorunluluğu olmalıdır.

Sabah Akdeniz’de dün Veysi Sağlam’ın haberini herkes okumuştur. Ziraat Mühendisleri Odası’ndan tutun, Mimarlar Odası’na kadar, Peyzaj Mimarları Odasından sebze ve meyve ihracatçılarına kadar herkes Kırcami’ye imar getirilmemesinden yana tavır koyuyorlar. Hepsinin ortak fikri rant uğruna Antalya’nın bitirilmemesi, verimli tarım topraklarının kaybedilmemesinden yana. Açıkçası aklın yolu bir… Tarım sektöründe ciddi kayıplara yol açaçak bu kararı siyasilerin çok iyi düşünmesi lazım.

 

Peki bu kadar konutta kimi oturtacağız?

Şimdi ben bu meseleye başka bir pencereden bakmak ve şu malim göç meselesini bir daha açmak istiyorum.

Antalya’da yaşayan insanlar göçün bu kente verdiği zararları çok iyi biliyor. Yöneticilerimizin hem turizm hareketi hem de göçle çektikleri sıkıntı ortada. Kış nüfusuna göre aldıkları ödeneklerle yaz aylarında kente hizmet edemez duruma düşen, bir sivsinekle bile mücadeleden aciz kalam yerel yönetimlerimizin durumu da.

Peki Kırcami’yi imara açtık diyelim. Hazırlanan rapora göre Kırcami topraklarının yüzde 50’si beton yığını olacak. Yani on binlerce yeni apartman dairesi. Son yapılan bir araştırmaya göre, Antalya’da 60 bin gecekondu yanında 100 binin üzerinde inşaatı bitmiş ve bitmek üzere olan boş konut var. Bu durum da Antalya’da arz-talep dengesi yüzünden konut fiyatlarının düşmesine neden oluyor. Yeni yapılacak olanlarla, 5 tane Burdur’u barındıracak kmonutumuz olacak.

Peki biz bir yanda göç istemiyoruz, diğer yanda “bırakınız göçsünler, bırakınız gelsinler” mantığı ile tarım alanlarını imara açmak istiyoruz. Gelin önce Kepez’deki gecekonduları yıkıp kente dönüştürelim, bu ayıptan bir kurtulalım, yoksa gelecek nesillere bunun hesabını hiç birimiz veremeyiz.

 

Çarşı Yanıyor.

Bu sözler Alanya Belediye başkanı Hasan Sipahipoğlu’na ait. Hafta sonu Alanya’daydım. Ayaküstü sohbet ettik kendisi ile.  Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, “Her sabah belediyeye girerken, kapının önünde karşılaştığım insanlar iş ve aş istiyorlar. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Çarşı yanıyor. Esnafın, bu insanların çoğu işyerini kapatmak zorunda kalmış, her şeyi haczedilmiş, çaresizlikten ne yapacağını şaşırmış esnaf… Genç değil bunlar; çocukları okula gidiyor, evde aş bekleyen koca bir ailesi olan insanlar…” diyor.

Antalya’da da durum pek farklı değil. Alışveriş yapmadan kepenk kapatanların sayısı artıyor. Adım başı “Devren kiralık… Satılık…” levhaları asılı dükkanlar… Bir gece ansızın dükkanında ne var ne yoksa kamyona atıp ortadan kaybolanlar… Çoğu hafta sonu gezgini insanlarla dolup taşan büyük büyük mağazalar ve buralarda da taksit yoksa alışveriş de yok. Bütün bunları görmeleri gereken, çözüm üretmesi gerekenler de ortada yok.

Bütün bunlar olup biterken biz hala Kırcamililerin elde edeceği rantla uğraşıyoruz. Haydi bakalım bize kolay gelsin…

 

 

Biraz da Düşünelim?

 

Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doc. Dr.  Mustafa Duran’dan gelen bir elektronik postayı sizlerle paylaşmak istedim. Bugün gülmeye değil düşünmeye davet ediyorum:

“Tuz Gölü, Van Gölü'nden sonra ülkemizdeki ikinci büyük gölüdür... Uzunluğu 80 km olan Tuz Gölü'nün genişliği 48 kilometreyi bulur...Genis bir alanı kapsamasına karşılık çok sığ bir göldür... Dünyanın en tuzlu göllerinden biridir... Litresinde 329 gram gibi çok yüksek oranda tuz ihtiva etmektedir….Gölün bu özelliğini değerlendirerek tuz elde etmek amacıyla kıyılarında çok sayıda tuzla kurulmuştur... Bu tuzlalardan elde edilen tuz Türkiye'nin ihtiyacını karşılamaktadır... Türkiye'nin oldukça kurak bir yerinde yer alması nedeni ile bu sığ bölgelerde çok yoğun bir şekilde buharlaşma görülür... Doğu kısmındaki körfez dışında tümüyle kuruyan gölün tabanında,kalınlığı yer yer 30 cm.' i bulan mevsimlik bir tuz katmanı oluşmaktadır... Tuz Gölü'nün en derin yeri sadece 2 m.'dir. Öteki kesimlerin derinliği sadece santimetrelerle ölçülmektedir.

Göle dökülen önemli akarsular Peçenözü Deresi ile Melendiz Çayıdır. Fakat asıl acı gerçek

Tuz Gölü’ne dökülen en büyük akarsu Konya'nın şehir kanalizasyonudur... Çumra yönüne verilen kanalizasyon maalesef herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan doğrudan Tuz Gölü'ne akıtılmaktadır. Bir milyonu gecen şehir nüfusunun sanayi atıklarını da taşıyan şehir kanalizasyonu bizlere iyotlu ya da iyotsuz tuz olarak geri dönmektedir...

Bu faciaya dur demek ve tuzun kokmasına firsat vermemek için her sorumlu vatandaşın üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum.Yoksa hepimizin yemeğinde Konyalıların katkısı olmaya devam edecek."

 

Günün Sözü

İktidarların icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve hükümetleri düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.

Kemal Atatürk

Yayın Tarihi
14.01.2008
Bu makale 6381 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ordan atip tutmak kolay gelde seralar da caliş 10 lira gübre al domatesi 1 liraya sat gel de mandalin portakal ağaclarini gör ordan adip tutmak kolay hem de tarim yapacak su yok kanal yok hadi gelde sen yap çiftçilik apartmanların gölgesin verim alınmiyor

kudret elciler 26.08.2009

sen ve senin gibiler yıllar önce almış oldugunuz mercedeslerle gezerken bizim kırcami size güzel geliyor. hatta birinci derece tarım arazisi oluyor... sen tarımın T sinden anlar mısın? arkadaslara katılıyorum ithamlarınıza dikkat ediniz haddini bilmeli herkes.. haddinizi biliniz siz bu sekılde iki satır yazı yazıp cebinizi doldurmak için muhalefet etmekte ve kendinize bir rant saglamaktasınız bence siz bırakın bu siyaseti

(Editörün notu: Yazarın hayatı boyunca hiç Mercedes'i olmadı. )


hasan kula 04.11.2008

bırakın artık şu atgözlükleriyle dünyaya bakmayıda global düşünün siz üçgün yemek yemeyin ölürsünüz kurumuş toprakta tarım yapmak öle bir şey galiba siz yozlaşmış bulunduğunuz topluma başka insanların girmesinden korkan insanlarsınız

volkan tevetoğlu 28.07.2008

Erdoğan Kahya Kırcami konusunda sen karacahilsin. Burası birinci sınıf tarım arazisi imiş. Hadi be... Tarımla uzaktan yakından ilgisi olmayan sizin gibiler için doğru ... maydanozdan başka bir şey yetişmez oldu buralarda. Zaten domates çapalamaktan belimiz kambur kaldı .... Yeter...

MEHMET DERE 28.06.2008

Siyasiler yıllardır bizi istismar ediyor. Buna siz gazeteciler de alet oluyorsunuz. Kırcamililer olarak artık yeter diyoruz.

hüseyin çelik 02.06.2008

SAYIN KAHYA GELİN KIRCAMIYE SU SUZ ORTAMDA SİZDE BİR TARIM YAPIN BAKALIM.

22.04.2008

sizce açılmasınmı ordakı halk hala sefalet ıcınde mı yasasın orda ıkı karıs topragınız olsa bole demezdınız lutfen fesatlık yapmayalım antalyanın son zengınlerı kırcamıden cıksın bunu hakedıyolar ayrıca benım hıc yerım yok sadece antalyanın yerlisı olarak kırcamılılılerın ne kadar zor yasadıgını bılıyorum

ali alcı 22.04.2008

"Kırcami’de çiftçilik yapan, seracılık ve tarım işleri ile uğraşan, ancak şimdi şehirli olan halk, çevresindeki benzer vatandaşlar gibi arsasını bir müteahhite verip, 50-100 daire sahibi olmayı, altına Mercedes otomobilini çekip, fing atmayı istemezler mi?" Size ait olan bu cümle ile ilgili şunları söyleyebilirim. Ya siz ya da kaleminiz yanılmış. Daha da kötüsü, her ikinizin de yanılmış olmasından korkarım. Bence birileri bu yanlışı düzeltmelidir...

mehmet ali yol 11.04.2008

arkadaslar bazı meslek odaları ıtıraz edeceklermıs tepkımızı gosterelım artık bu ınsanlara yeter ya 3 5 kısı 50000 ınsana kafa tutmaya calısıo gercı bısı elde edemeyecek o ziraaat muh odasına kınım sonsuz

ali 26.02.2008

Sayın yazar antalyanın tapulu tapusuz işgal edilmiş yerlerine imar gelirken haksız elde edilen daireler yapılırken sen neredeydinde garibim domates çapalamaktan beli eğilmiş ama artık iyice yaşlanmış topraklardan para kazanamayan yöre halkından haberin var mı? Tuzun kuru ahkam kesiyorsun...

MEHMET DERE 23.02.2008

sayın erdoğan bey imarda bahsettiğiniz sekiz mahalle içinde hangisinde verimli bir tarım yapıldığını merak ediyorum. Diğer bir konu meslek odalarının tarım alanları hakkında araştırması var mı? Çünkü 1500 hektar alanda şu anda sera namına bir şey kalmadığını görmüyorlar mı? Suların kirli, toprağın verimsiz olduğu serada nasıl tarım yapılabileceğini merak ediyorum.Ben mehmetçik ve doğuyaka mahallesinde büyümüş ve şu anda bu mahallede oturan bir kişi olarak etrafta ekilmeyen boş tarladan başka birşey görmüyorum. Bizim topraklarımızdan kimsenin rant sağlamadan imara açılmasını istiyorum.İmara karşı çıkan kuruluş ve derneklerin lara ve konyaaltı sahillerinin önününe dikilen koca koca binalar yapılırken uyuyupta şimdi bu sekiz mahalledeki insanların birkaç daire sahibi olma arzularını çok gördüklerini düşünüyorum. İnsanlar imar diye diye ev bile yaptırmazken neden hala bu yerlere imarın yapılması istenmiyor. Toprak sahibi olan dedelerimiz imarı görmeden GÖÇÜP gittiler BIRAKIN BARİ BABALARIMIZ ANALARIMIZ GÖRSÜN.......BİRAZDA BURADA YAŞAYANLARIN PENCERESİNDE BAKARAK KONUŞULSUN......

hüseyin şan 22.02.2008

kırcami bunca yıldır niye açılmadı ki yolun sol tarafı Kırcami değil miydi onlar refah içinde yaşarken biz zor zar yaşıyoruz. Artık Kırcami'ye köstek olanlara tepkimiz daha değişik olacaktır. bunu böyle bilin.

ali 16.02.2008

Sayın Erdoğan Bey, Gazetecilik yaşamınızda Antalya'yı En iyi şekilde koruyan,Antalya daki yeşil alanlara , parklara sahip çıkan Antalya için uğraşan duyarlı bir gazetecisiniz. Biz Meltem, Bayındır ,soğuksu, Yıldız, Güvenlik, Varlık mahallesi sakinleri olarak üç haftadır özel şahısların mülkiyetine geçen manavoğlu parkının mahalle halkına geri kazandırılması için mücadele veriyoruz.Bu yedi mahallenin tek yeşil alanı burası. Artık çevremizde taş bina görmek istemiyoruz. Basın açıklamamızda belirtiğimiz gibi parkın yeniden kazanılması mahalle halkının ve sivil toplum kuruluşlarının basınla birlikte seslerini duyurabilmesi ile mümkün olabilecektir.Bu konuda sizin desteğinizi bekliyoruz. Saygılarımızla. mahalle sakinleri.

Rahmi Turan 25.01.2008

Geçen hafta ardarda Kırcami bölgesi ile ilgili tarafınızdan yapılan inanılmaz açıklamalar beni derinden sarstı.Tarımsal vasfını yitirmiş hatta toprağın 15-20 cm hemen altının taş olduğu yani tarım yapacak toprağının dahi kalmadığı Kırcami bölgesinin 1.sınıf tarım arazisiymiş gibi göstermenize gerçekten inanamadım,birde dört çevresi imarlı ve yüksek katların arasında sıkışmış Kırcami bölgesinin %50 ile imara açılacak olması zaten bölgeye yapılan ayrı bir haksızlık, bizler etrafımızla aynı emsali istiyor ve gecikmiş imarın bir an evvel açılmasını bekliyor sizinde bilerek veya bilmeyerek gazetenizde yaptığınız bize göre yanlış ve talihsiz açıklamaları Kırcami bölgesini dolaştıktan sonra düzeltmenizi bekliyoruz.

Tamer Şenoğlu 25.01.2008

Sayın Hasan İnce abimize katılıyorum. Gelin misafir olun. 12 kattı bir binanın gölgesinde olan evimizde bir gün kalamassınız. Hastalık sahibi olduk. Erdoğan bey tabi 12 kattan bakınca herşeyi yeşil görüyor. Bizler hariç.

RAFET OĞUZ 25.01.2008

arkadaslar 22,01,08 tarıhınde sabah akdenız ekınde dıyor kı ; kırcami imara acıldı fakat ziraat odalar birligi bu işe aksı takdırde idda edip kırcamıye ımar acılmamasını öne surup ititraz edeceklerini ve işi askıya alacaklarını sölüyor bunun icin kırcamı halkı hepberaber elle elle verip lütfen itiraz edelim bunun icin herkes bu işin peşini bırakmasın diyorum.

ali 22.01.2008

sayın Hasan İnce ve Sayın Mustafa Yıldız büyüklerimin sözlerinin üzerine fazla bir yorum eklemeye gerek yok zaten meselede gayet açık ve net. sorun şu 15 katlı binanın gölgesinde su ayağı olmayan boş hatta artık kapatılan arkların oldugu tarım arazisi(!) nde artık ot bile yetişmiyor. ve insanların geleceğine ipotek koymaya kimsenin hakkı yok.

KEMANELER 21.01.2008

şehrin ortasında tarla olur mu

caner oğuz 20.01.2008

ERDOĞAN KAHYA Kırcami’de çiftçilik yapan, seracılık ve tarım işleri ile uğraşan, ancak şimdi şehirli olan halk, çevresindeki benzer vatandaşlar gibi arsasını bir müteahhite verip, 50-100 daire sahibi olmayı, altına Mercedes otomobilini çekip, fing atmayı istemezler mi? Onların derdi ranttır, daha çok para kazanmaktır. ERDOĞAN KAHYA KIRCAMİ HALKINI KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ KELİMELER KULLANMIŞŞIN. BU HAKKI KİMDEN NASIL ALIYOSUN. KIRCAMİ HALKI ASİLDİR ÖZÜR KABUL EDER!!!

ibrahim gökce 19.01.2008

kırcaminin bunca yıldır ne dıye imara acılmadıgını tartısacagınıza sımdı kentın gobegınde koy hayatı yasayan ınsanların ısteklerıne saygı duymuyorsunuz.ıhanetle ne ılgısı var orda su yok tarım yok

veli şahin 16.01.2008

Sayın Erdoğan KAHYA Sabah Akdenizi yıllardan beri takip ederim. Yazılarınızı okurum.Ancak Kırcami ile ilgili yazdığınız yazılarınızdan bazı bölümlerine katılmıyorum. Ünal, Nihat ve Veysi beyle sizi özellikle Fener ve Zümrütova mahallelerini ve buralara yakın bölgeleri incelemeye tarımın yapılamadığını görmeye davet ediyorum. Bundan sonra hiç yapılamaz.Gelin misafirimiz olun yerinde görün. Beraber karar verelim . Hasan İNCE Fener Mahallesi 1971/1 Sokak No: 3/A ANTALYA Telefonlar : 02423232055 - 05425824611

Hasan İNCE 16.01.2008

Sayın Erdoğan KAHYA Kırcami hakkında günlerdir yazıyorsunuz Kırcamili bir vatandaş olarak ,siz hiç oradaki vatandaşlarla görüşüp seraları inceledinizmi toprağın ne durumda olduğunu biliyor musunuz? Vatandaş olarak 15 katlı binaların yanında,önünde verimsiz olan topraklarda her türlü zehirli ilaçlarla toprağa geçimimiz için can vermeye çalışıyoruz soğuk ,sıcak demeden ev yüzü dahi görmeden 40 krş a ürününü satmaya çalışıyor Yarı aç yarı tok yaşam mücadelesi vermeye çalışıyoruz ; masa başında yazmak kolay neden onlar iyi yaşamasın yoksa bahsettiğiniz kişiler insan değilmi onların yaşam hakkı yokmu ? Yorumunuzda yazmışsınız amaç mercedese binmek diye, yanılıyorsunuz şimdiye kadar yaşam savaşı verirken nerdeydi bu eleştiriyi yapanlar lütfen birşeyleri yazmadan iyi bir inceleme yapılsın. Antalya'nın çoğu yerlerinde ruhsatı dahi olmayan tarıma elverişli topraklara otel, golf sahaları, eglence merkezleri yapılırken medya ve sorumlular nerdeydi? şuan verimsiz hale gelmiş topraklarla her yerini 15 katlı binalar sarmış Kırcami ne kadarda önemliymiş gazetedeki resimler nasıl çekilmiş bilemiyorum ben imar planı yapılsın diyorum. Benim topragım verimli diyen varsa topragını işletsin , burada yaşayan insanlarda insan gibi yaşasın dileğimiz bu: son olarak ziraat odası ,tarım il müdürlüğü konuya olumlu bakarken ziraat mühendisleri odasının karşı çıkmasının nedeni acaba mesleki rant olabilirmi medya mensupları olarak birde bu açıdan bakmanızı rica ederiz.SAYGILARIMLA Nuray TAŞYÜREK

Nuray TAŞYÜREK 16.01.2008

Sayın Erdoğan Kahya; 14 Ocak 2008 tarihli Sabah gazetesi köşenizin yazı konusu olan Kırcami imara açılsınmı yazısında konu edilen metin , tamamen halkı bilerek yada bilimeyerek tahrik etmektir. Bunu kasıtlı yaptığınız belli olmaktadır. Gerçek Antalyalı olan Kırcami ve çevre toprak sahiplerini yazınızın 2. paragrafına istinaden göstermiş olduğunuz örnek son derece çirkin, Antalyanın gerçek yerli halkını küçük düşürücü bir tavır olmaktan öteye birşey değildir. Sizinde Antalyalı olduğunuzu biliyoruz. Kırcami'li halkından duyduğunuz kin ve nefretin sebebinin yazınızda açık ve net bir dille anlatırsanız Kırcamili de size minnet duyacaktır. Herşeyden önce bu yazınızı %50 emsal'in ne anlama geldiğini teknik olarak öğrendikten sonra yazsaydınız bu konudaki cehaletiniz ortaya çıkmaz ve tahrikçi duruma düşmezdiniz. Bir dahaki yazılarınızda daha profesyonelce konuları araştırıp,inceleyip yazılarınızı yazmanızı öneririm.

Yusuf Çerçel 16.01.2008

Sayın Erdoğan Abi, 2 gündür Sabah gazetesi Akdeniz ilavesinde Kırcamii Bölgesinin imara açılması ile olumsuz görüş bildirmenizi üzüntü ile okuyorum. Erdoğan Abi sizi çok iyi tanıyorum. Sizin Biz Antalyalılara özellikle Kırcamii bölgesinin imara açılması ile bundan böyle destekleyici yazılarınızı umar Saygılarımı sunarım. Mustafa YILDIZ Emekli Bankacı ve Futbolcu Telefon 02423233800

Mustafa Yıldız 16.01.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!