Bizim yaşımızdakiler hatırlayacaklardır. İlkokula yeni başladığımız yıllarda yaz tatillerinde mahalledeki camilerde açılan Kur’an kurslarına giderdik. Hemen her çocuk bu tedrisattan geçerdi. Yaz Kur'an kursları, öğretici ve öğrenen açısından bir fırsat ve bir imkândı. Toplumda Kur'an-ı Kerim okumayı bilenlerin çoğu ilk defa Kur'an okumayı yaz kurslarında öğrenirlerdi. Buralar, Kur'an okumayı ve temel dinî bilgileri öğrenmek için ilköğretim çağındaki çocukların çoğunun uğradığı mekânlardı. Bu işi üstlenen cami görevlileri de herhangi bir maddi menfaat beklemeden öncelikle, bu işi bir hizmet ve Allah rızası için ibadet niyetiyle yaparlardı.
Bunları söylemem, Müslüman bir ülkede Kur’an öğrenilmesinin yanlış olmadığı içindir.
Ancak bugün sizlerle paylaşmak istediğim Kepez’in genç, dinamik, çağdaş, hukuk eğitimi almış, her açıklaması ile taktir ettiğim, hatta bir yazımda partisine rağmen görüşlerini çok beğendiğimi ve de sevdiğimi ilan ettiğim Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün yaptığı bir açıklamasındaki sözleri.
Bakın Anadolu Ajansı bülteninden düşen haber aynen şöyle:
“Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, ilçedeki Kuran kurslarında hafızlık eğitimlerini 12 aydan önce tamamlayan öğrencileri umre ile ödüllendireceklerinin müjdesini verdi.
Tütüncü, Kepez Merkez Kız Kuran Kursu'nun 11 öğrencisinin Antalya Kültür Merkezi'ndeki hafızlık taç giyme törenine katıldı. Tütüncü, başarılarında dolayı kutladığı, kuran kurslarındaki eğitimlerini 12 ayda tamamlayarak hafize olan öğrencilere hediyelerini sundu. Kepez Merkez Kız Kuran Kursu Eğitmeni Aysel Uygun da, mezun olan öğrencilerin pullardan işlediği Türk bayrağını Tütüncü'ye hediye etti.
Hakan Tütüncü, ilçedeki kuran kurslarında hafızlık eğitimlerini 12 aydan önce tamamlayan öğrencileri umre ile ödüllendireceklerinin müjdesini de verdi. Bu ödül sözü izleyenlerden büyük alkış aldı”
Kimin parasıyla, neden?
Fotoğraflara bakıyorum. Çocukların yaşları küçük. “Hafize” olduklarına gore hepsi de kız çocuğu. Sanki sahne Türkiye değil. Arka fonda Arapça yazılar. Tam Atatürk’ü anka Gençlik ve Spor Bayramı arifesinde, umreye gönderilme kararı alınan gençler…
Önce şunu merak ediyorum. Bu çocuklar 12 ay dolmadan bu işi öğrendiklerine gore, normal okullarına gitmediler mi? Yoksa hepsi İmam hatip öğrencisiydi de, “Yaptıkları iş derslerinden farklı değil” diye okullarında izinli mi sayıldılar? Ya da kız oldukları için hiç mi okula gönderilmediler?
İkinci merakım ise; Kepez Belediyesi bu işin neresinde? Bu çocuklar ve eğiticileri neden Büyükşehir Belediyesine değil de Kepez Belediyesine bayrak armağan ediyorlar? Aralarındaki bağ ya da ilişki nadir?
Üçüncüsü ve bence de en önemlisi sayın Tütüncü bu çocukları turistik Mekke gezisi diye de adlandırılan “Ümre Gezisi”ne nasıl, hangi bütçeyle ve kimin parasıyla götürmeyi düşünüyor?
Ayrıca bu iş için yapılacak masraflşa sosyal belediyecilik anlamında kişilere değil, Kepez halkına yararlı o kadar çok iş yapılabilir ki?
Kepez Belediye’sinin yılbaşında hazırlatarak eşe-dosta, protokola dağıttığı bir ajanda gündeme gelmişti. Ajanda’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep tayyip Erdoğan ve Başkan Hakan Tütüncü’nün fotoğrafları vardı nda, Atatürk fotoğrafı her nedense unutulmuştu. Bu konu gündeme geldiğinde de Kepğerz Belediyesinden ya da başkanından hiç bir açıklama gelmemişti.
İki olayı birleştirince, Kepez Belediyesi’nde yaşanmakta olan değişimin henüz tarafsız ve çağdaş bir boyuta gelemediği gözleniyor.
Şimdi adım gibi biliyorum. Bu satırları yazdığımız için bize bazıları kızacaktır. Ancak onlara şunu hatırlatmalıyım ki; Kepez Belediyesi ve Başkanı ile ilgili daha once de güzel şeyler yazdık. Daha geçen hafta, Başkan Tütüncü’nün öğrenxcilere kitap hediye ederek onlara okuma alışkanlığı kazandırma konusundaki gayretlerini dile getirdik. O nedenle bu kişilerin eleştiriye tahammül göstermelerini beklerim.