Bindiğimiz dalı kesmek konusunda üzerimize başka bir
millet olduğunu sanmam. Bir yanda "daha çok turist gelsin" diye
kampanyalar düzenleriz, diğer yanda ise turisti nasıl kaçıracağımızı da becerme
konusunda ustayızdır. Aslında turistik bölgelerimizdeki gürültü kirliliğinden
söz etmek istiyorum sizlere...
Bindiğimiz ağacı kesmek ve turisti kaçırmak konusunda elimizde daha çok
alternatif var ama, bunların belki de en önemlisi tatil merkezlerinde gece
yarısından sonra başlayan gürültü kirliliği hepsine galip gelir.
Efendim bu şarkıyı yıllardır dinlerim. Çok iyi
anımsıyorum, Hasan Subaşı ilk belediye başkanı olduğu 1990'lı yılların başında,
kardeşleri ve dostları ile birlikte Kemer sahillerinde bir yazlık satın
almıştı. Kemer bölgesi o dönemde Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi uygulanan
Türkiye'nin ilk sahil kenti idi ve planlama düzgün yapıldığı içinde yatırım
için uygundu. Sadece bir yaz rahat edebildi, ertesi yaz ruhsatsız ve imar
planına aykırı olarak, evinin tam karşısına, denize sıfır yapılan disko
yüzünden yazları zehir oldu. Mahkemeye başvurdu, davaları kazandı ancak diskoyu
oradan kaldırmayı başaramadı. Çareyi de yazlığı satmakta buldu.
Şimdi Kemer'de halkın bitmek-tükenmek bilmeyen
şikayetlerine, bölgeye tatil yapmak için gelen turistler de katıldı. Sahile
yakın otellerin birinde kalan Alman turistlerden bir grup tatillerini yarıda
kesip memleketlerine dönerken, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na da bir mektup
göndermişler. Bakın ne diyorlar? :
''Kemer sahilleri dünyanın en güzel yerlerinden biri.
Adeta cennette yaşıyoruz. Güneş, kum ve deniz mutluluk için yeter, daha ne
isteriz ki? Ancak 14 gün için geldiğimiz bu cennet köşesinden 3.ncü gün
ayrılmak zorunda kaldık. Çünkü akşamları deniz kenarına gidemedik. Çevredeki diskoların
çevresinde o kadar kötü görüntüler var ki... Gece saat 01.00'den sonra başlayan
gürültüde kapı ve pencereleri kapatsanız bile uyumanız mümkün değil. Bu
diskolar otellerin hemen yanı başına yapılmak zorunda mıydı? Bu nasıl bir anlayıştır. Kemer'den bir daha
dönmemek üzere ayrılıyoruz. Anlaşma yaptığımız acente hakkında da dava
açacağız''
Gürültülü
eğlence için planda yer ayrılmış
Bir başka mektup da Kemer'de yazlığı olan ve ismini
açıklamayan bir vatandaştan. O da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yazmış, yetmemiş bilgi olarak mektubu Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Milletvekili Sadık Badak, Antalya Valiliği ve Kemer Kaymakamlığı ile bana göndermiş:
''Kemer ilçesi Deniz Mahallesi 10 Ada 1,2,3 ve 4
parseller şehir imar planında günübirlik tesis alanı olarak belirlenmesine
rağmen, belediyenin yasal olmayan bir biçimde bu alana diskotek yapılmasına ve
emsal fazlalığına belediyece göz yumulması yanlış olduğu gibi, bu yerlerin
sabah ezanına kadar süren çok büyük gürültü kirliliğine sebep olmaları ve
buralara gelen kişilerin çevrelerini rahatsız, ahlaksızca hareket etmeleri sabah gün ışıyıncaya kadar
bağırıp çağırmaları, sokaklarda tuvalet dahil, her türlü pisliği
yapmaları; Kemer ilçesini yaşanmaz bir
kent haline getirmiştir. Diskoteklerden kemer halkı rahatsız olduğu gibi,
Kemer'e gelen turistler de rahatsızlıklarını beyan etmektedirler. Diskoteğe
gelen kişilerin bölgede otopark olmaması nedeniyle usulsüz parklar yüzünden
cadde tıkanmaktadır. Ekli planlardan da anlaşılacağı gibi Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
2005/551 esas sayılı dosyasındaki bilirkişiler Osman Atan ve arkadaşları
tarafından hazırlanan 22.03.2006 tarihli bilirkişi raporunda da anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararlarını uygulamayan Belediye diskotekleri yıkmamakta ısrar ederken,
bu tür eğlence yerleri için ayrılan
hazineye ait 47 bin metrekarelik rekreasyon alanına da taşımamakta, bu bölgeye
ruhsat vermemektedir.
Dünya Kenti Kemer'i bu büyük ve önemli sorundan
kurtarmanızı diliyoruz''
Bu mektup üzerine kısa bir araştırma yaptım. Aslında bu
entegre projede gürültü yaratan eğlence mekanları için Kemerlilerin hiç
rahatsızlık duymayacakları Ayışığı tesisleri yanında, gürültünün yankısını da
kente doğru değil, denize doğru taşıyacak bir rekreasyon alanının ayrıldığını
öğrendim.
Şimdi aklıma; yapılaşmanın yasak olduğu, günübirlik
alan olarak ayrılan bu yere sabahlara kadar çalışan diskotek için hangi
belediye başkanı döneminde ruhsat verildiği sorusu geliyor? Bir de yasaların
neden uygulanmadığı ve yargı kararlarının nasıl rafa kaldırıldığı...
Bir bilen varsa cevabını bekliyorum. Yoksa, bu
memleketin sahipsiz olduğunu da kimse sanmasın...