Kayıtlı Yorumlar
Very interesting. I am an English regular tourist to Adrasan for 20 years. It is a pity that the translation to English was so bad.
sandra galapagos
14.05.2010
Kim ve kimler ipe un sermek için mazeret arıyorlar!!!!!!! Çetelerce yağmalanan, sahipsiz Adrasan koyu ! Tabii güzellikleri dillere destan Akdenizin en büyük doğal koyu Adrasan, ilgili yöneticilerin vurdum duymazlığı sonucu , imdat sinyalleri vermektedir !! Haktan ve hukuktan yana değerli basın mensupları ve konuya ilgi duyan çevre sevdalılarının desteği ile 4 aydır güncelliğini korumasına rağmen, her ne hikmetse ilgili ve yetkili makamlardan kamu oyunu aydınlatıcı, herhangi bir basın açıklaması yapılmamakta ve yaşanan yağmacılık görmezden gelinmektedir. Acaba neden ???? Adrasan kıyı kenar ve kumsalının çetelerce işgali sonucu meydana gelen gelişmelerin yarattığı belirsizlik ve karamsarlık havası Adrasan halkını derinden etkilemektedir.. Yöremiz insanlarının aklına şu sorular geliyor. 1) Anayasa suçu isleyen, kıyı kenarı yağmalayıp zilliyetlik hakkı isteyen utanmazların TORPÌLLERÌ YÜKSEKLER den mi? Yoksa yağmacı çetenin TORPÌLÌ meclis mi? 2) Yoksa yetkili makamların görevlerini suiistimallerimi söz konusu!! ??? 3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasında bulunan bağlayıcı kurallar,maddeler ve kanunlar Adrasan için geçerli değil mi ! ??? şu aşamada bizleri Adrasanda Hukukun tekrar tesis edilmesine yönelik iyimserliğe sevk edecek maalesef bir ışık ufukta gözükmüyor. Yönetimin tepesindeki vali ve kaymakamdan bir açıklama henüz yok! Yetkililer kamunun malini yağmalayan çetelere hak ettikleri dersi verecekler mi? Yoksa KORUNACAKLAR MI? Suçluların ve hırsızlarında cezalarını çektikleri bir Türkiye hayali ile Saygılarımla...E. Aslan
E. Aslan
20.12.2009
Evet; Adrasan da vukuu bulan ve yıllardan beridir yaşanan işgalleri, mafyalaşmayı, yağmalamayı, normalleştirilen talan kültürünü gündeme getirmeye ve sorumluları deşifre etmeye, mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Talan ve Yağma Kültürü ile mücadele alevinin saman alevi gibi sönmesine izin vermeyeceğiz. Bize destek olan bize inanan insanlara saygılarımızı sunarız. Sağ olun var olun. Duyarlılık gösterip yapılanlara dur deme cesareti gösterebiliyorsunuz. Yağmacıların da korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz. Bu mücadeleden ne siyasi, ne de maddi hiçbir çıkarımız yoktur. Adımız üzerimizde bizler gönüllüyüz. Gönüllü olmak verebileceğinden daha fazlasını vermeyi gerektirir. Adrasan ileride modern, temiz, doğa ile barışık, grinin yeşili boğmadığı uluslararası ünlü bir turizm beldesi olursa, bizim de bu yönde bir katkımız oldu diyebilmek bizim için yeterlidir. Fakat maalesef böyle giderse, Yağmacılığa dur denilmez ise ileride Adrasanı kurtarmak mümkün olmayacaktır. Türkiye’deki sorunlardan birisi de toplumsal hafızamızın zayıf olması ve yapılan kanunsuzlukları, hukuksuzlukları çabuk ve kolayca unutmamızdır. Bu da bizim millet olarak ayni sorunlar ile maalesef defalarca karsılaşmamıza ve bunlar ile tekrar tekrar boğuşmamıza sebep oluyor. Adrasan´da da yaşananlar kanunsuzluklar bunun ile kıyaslanabilir. Antalya´ya Vali olarak gelen birçok Vali Yaşanan Yağma ve talanı öğrendikten sonra bunlar ile gerçekten mücadele etmişlerdir. Fakat bunlar dönemin etkili siyasi partileri tarafından uyarılarak-ikaz edilerek bu işler ile uğraşmamaları yönünde baskılarla karsılaşmışlardır. Bazı Valiler ise gündemlerine kacak yapı ile mücadeleyi hiç almamış ve görmemezlikten gelerek koltuklarını tehlikeye atmama yoluna gitmişlerdir. Kanunsuzluktan ve denetim boşluğundan güç alan mafya ve işgalci yağmacılar dönemin Belde belediye başkanları ile işbirliği içinde son sürat hazine arazilerini ve kıyı kenarı çizgisini işgal ederek yağmalarını genişletmişlerdir. Sonuçta buralar beton yığınına çevrilmiş, doğaya tecavüz edilmiş, çarpık yerleşim hakim olmuştur. Kanunlar yerine kaba kuvvet ve iktidar partisi ile ilişkiler egemen olmuştur. Neden? Sadece Belediye Başkanları ve yandaşları ceplerini biraz daha doldursun servetlerini arttırsınlar diye. Yazık değil mi? Günah değil mi? Medya konuyu defalarca gündeme getirmesine karşın toplumsal hafıza zayıflığı nedeni ile olaylar unutulmuş ve Yağma kültürü egemen olmaya devam etmiştir. Neticede kacak yapılaşma ile mücadele edip gerekenleri gerektiği zamanda yapmazsanız ne modern kentler kurabilirsiniz ne de yaşanacak doğal afetlere engel olabilirsiniz. İste Adrasan gönüllüleri olarak bunun mücadelesini veriyoruz. Yoksa başka bir şeyin değil…. Saygılarımızla Adrasan Gönüllüleri
Adrasan Gönüllüleri
16.12.2009
Adrasan gönüllüleri olarak 16.Ağustos 2009 tarihinde basında yayınlanan mektubumuz ile başlattığımız mücadelemizi kararlılık ile sürdürmeye devam ediyoruz. Kararlıyız çünkü vatanımızı ve milletimizi çok seviyor ve üzerine titriyoruz. Çok ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz güzel Ülkemizin bir hukuk devleti olmasını kanunların uygulanmasını istiyoruz. Ülkemizin doğusunun batisinin, kuzeyinin güneyinin gelişmesini, kalkınmasını ve çağdaş yaşamın tesis edilmesini hayal ediyoruz Rüyanızın gerçekleşmesini istiyorsanız, öncelikle uykudan uyanmanız gerekir. Bizim vizyonumuz uyuyan herkesi uyandırmak ve sorunlara dikkat çekmektir.. Devleti temsil eden köydeki Muhtardan şehirdeki Valiye kadar tüm bürokrasinin varlık amacının vatandasın hayatini zorlaştırmak değil, sorunlarına çözüm getirmek olduğunu düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın yasam kalitesini arttıran ve hayatini kolaylaştıran her türlü kolaylığı saygı ile selamlıyoruz. Yaşanan sorunların, problemlerin, eksikliklerin, kanunsuzlukların, mafyalaşmanın, yağmacılığın, rüşvetin, zimmetin, görevi kötüye kullanmanın, korkmadan çekinmeden gündeme getirilmesine, hesabının sorulması gerektiğine kalpten inanıyoruz. Sorunlar ortaya çıkacak ki devlet bunları çözmek için önlemler alacak ve böylece gelişim ve çağdaşlaşma olacak. Yapılan yağma yağmacıların yanına kar kalmamalı hesap sorulmalı, yağmacılık normalleştirilmemelidir. Normalleştirilen yağma üzerine kurulmuş şehirlerimiz cevre ve doğaya da tecavüz edildiği için, doğa ile oyun oynanamayacağı için acılara vesile olmaktadırlar. Bunları engelleme, değiştirme sansımız varken neden engellemiyoruz? Buradan yorum yazanlara soruyorum. Şapkanızı önünüze alıp lütfen biraz düşünün. Siz bunları istemiyor musunuz ?.Kanunların olmadığı, hukukun esemesinin bile okunmadığı, mafya ve yağmacı yandaşların egemenliği altındaki Adrasanda yaşamak daha mı güzel ?.Yaşanan hukuksuzluklara nasıl göz yumulur ve yağma savunulur Hukuka hepimizin her zaman ihtiyacı var. Gün gelir devran döner fikirler değişir, iktidar değişir, çıkarlar çatışır. Posasını çıkarttık içini boşalttığın hukuka bu sefer senin ihtiyacın olur. Eğer Hukuksuzluğun egemen olduğu bir toplum olursak malımızı canımızı ırzımızı kim koruyacak.? Hepimiz için hukuk, her yerde hukuk gereklidir.
Nazmi Sarıyıldız
25.11.2009
Adrasan gönüllüleri olarak Kasım.2009 basında yayınladığımız çevre ve yağma raporu bir hayli ilgi gördü. Yüzlerce tebrik ve kutlama maili aldık. Raporumuzun bu kadar ilgi görmesi içimizde var olan umut pınarının akarsuya dönüşmesine vesile oldu. İlgi gösteren tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, yağma ve talan zihniyetine karşı açtığımız mücadelemizde yalnız olmadığımızı, birçok duyarlı çevre gönüllüsünün saflarımızda yer aldığını sevinerek gördük. Raporumuzda maalesef bir yolsuzluk markası haline gelmiş güzel Adrasanda yaşanan yağmalamayı belgeleri ile kamuoyunun bilgisine ve başta Milletvekillerimiz olmak üzere Valimizin ilgisine sunmuştuk. Neydi bu yaşanan gerçekler biraz hatırlayalım isterseniz. 1-Altyapısızlık nedeni ile fosseptik suları denize boşaltılmakta, dere yataklarına yapılan rant amaçlı kaçak barakalar nedeni ile su baskınları olmakta, sahilden çalınan kaçak kum ve fosseptik çukurları nedeni ile karetta karetta kaplumbağalarının yaşam alanları her gecen gün yok edilmektedir. Doğa, gözünü para hırsı bürümüş mafya çeteleri tarafından katledilerek imar yasasına aykırı bir şekilde betonlaştırılmakta ve buna dur diyen çevre gönüllüleri ve konuya duyarlılık gösteren gazeteciler, tehdit edilerek, sindirilmeye, korkutularak ezilmeye çalışılmaktadır. 2-Kıyı kenar çizgisi içerisinde 2004 yılında hakkında yıkım kararı olan kaçak ve kanunsuz 57 adet işletme hala varlığını sürdürmektedir. 3-Bu 57 kaçak isletmenin sayısı belediye Başkanı Akkulakın göz yumma ve normalleştirme çabaları nedeni ile 120 ye ulaşmıştır ve her dönem sayıları artmaktadır. Kaçak yapı ile mücadelede Başkan topu taca atmaktadır. On beş yıllık belediyecilik anlayışı değişik partilerin kaçaktan nemalanması ve yağmaya devam üzerine kurulmuştur. 4-Kıyı kenar çizgisini yağmalayarak kaçak isletme yapanlar arasında eski belediye başkanı yandaşları ve şimdiki belediye başkanı yandaşları ve yakin akrabaları bulunmaktadır. 5-İmar Planları tekniğine uygun değil akrabalık bağı ve yandaşlık derecesine göre oluşturulduğu için Danıştay tarafından 3. defa iptal edilmiştir. Simdi ise yandaş ve akrabaların dışında rüşvet vererek rant yaratmak isteyen yağmacılar Belediye başkanı Akkulaktan hesap sormaktadırlar. Başkan gerçekleri saptırarak imar planı iptal edilmemiş gibi davranmaktadır. 6-Belediyenin İşgücü, makineleri, araç ve gereçleri kaçakla mücadele yerine, yandaşların ruhsatsız tesislerinin inşatlarında kullandırılmaktadır. 7-İmar Planlarında en fazla iki buçuk (2,5) kata müsaade edilirken yandaşların ve rüşvet verenlerin otel inşaatları dört (4) katli olarak son hızla devam etmektedir. Dönen rüşvet dudak uçuklatmaktadır Raporumuza özetle buzdağının sadece gözüken kısmını yazdık. Yağma Raporunu yayınlamamızla birlikte duyarlı vatandaşlarımızdan bizlere yapılan yağmayı belgeleyen bircok başka belge de ulaştı. Antalya Valisi Sayın Yüksel in başlattığı ve geçen hafta içerisinde tamamlanan soruşturmanın sonucunu beklemekteyiz.. Devlet Hukuk devleti olma yolunda sınav veriyor. Sonucunu hep beraber takip edecek ve göreceğiz.Ya yağmacılara ve yağmalamaya dur denilerek, hesap sorulacak ve hukuk tekrar tesis edilecek ya da yağmalamaya göz yumularak RANTCILARIN YAPTIKLARI YANLARINA KAR BIRAKILARAK Adrasan kanunsuzluğa, hukuksuzluğa ve yağmacılara teslim edilecektir. Yapılan Kanunsuzlukların son derece ciddi ve vahim olduğu her nedense anlaşılamamaktadır veya anlaşılmak istenmemektedir. Bu arada raporumuzun gelen diğer belge ve bilgiler ışığında genişleterek tekrar yayınlayacağız. Ayrıca Adrasan gönüllülerin birkaç üyemiz raporumuzu İngilizceye çevirmeye başladı. Bilindiği gibi Türkiye Cevre kanunları AB Çevre Müktesebatına Uyum sürecinden geçmiş ve bağlayıcı hale gelmiştir. Girişimlerimizden sonuç alamadığımız takdirde istemeyerek de olsa yapılan uygulamaları Avrupa birliği çevre komiseri Stavros Dimas'ın bilgisine sunma hakkimizi baki tutuyoruz. Saygılarımızla.
N. Sarıyıldız
16.11.2009
Arkadaşlar,bugün Valiliğe gidip İl özer idareye Ba yındırlık tarafından gönderilen raporun akibetini öğrenmek istedim...( Dilekçe sahibi olarak ) Raporun KUMLUCA Kaymakamlığına gereğinin yapılması ve valiliğin bilgilendirmesi yönünde gönderildiği bilgisini Sn Osman beyden aldım...Sayın Valimizin bu konuda duyarlı olduğu konusunda yanılmadık!! DAHA DOĞAYLA BARIŞIK BİR ADRASAN İÇİN EL ELE ....Saygılarımla
Mehmet Çiller
13.11.2009
ATAM SONUNA KADAR İZİNDEYİZ:!!!
Mehmet Çiller
10.11.2009
cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına bu günkü gazetede Adrasan yağmasını gündeme getirdikleri için Adrasan la ilgilenen doğaseverler adına teşekkür ederiz...
Mehmet Çiller
09.11.2009
Adrasan beldesi hukuk ve doğa katliamının acımasızca tatbik edildiği, vampirlerin, parazitlerin, vurguncu ve talancıların cirit attığı, kanı emilmeye doyulmayan, kurbanlık yaralı bir koyuna dönüşmüştür. Bu içler acıtan olay karşısında, tek gayeleri hak ve hukukun ülkemizin her metrekaresinde ve her sahasında uygulanmasını talep etmek olan bir avuç çevreci insanımızın ve yiğit, aydın gazetecilerimizin aylardır yetkili kişileri göreve çağırıp (Vali/Belediye Başkanı), bu kişilerden yasaları uygulamaları doğrultusunda yalvarışa varan çağrılarına ve çığlıklarına bugüne kadar yetkili mercilerden herhangi bir cevap gelmemesi gerçekten bu ülkeyi candan seven birisi olarak beni derin endişelere sürüklüyor ve derinden yaralıyor.. Tek görevleri yasalar doğrultusunda geçerli olan hukuk kurallarını uygulayıp, adeletli bir yönetim tarzı göstermek olan yetkili makamların kimlere ve ne amaçlara hizmet ettikleri gerçekten benim gibi sıradan bir vatandaşta derin soru işaretleri oluşturuyor.. Adalet ve hukukun uygulanmasını istemek, doğanın ve çevrenin korunmasını talep etmek suçmu bu ülkede.. Yahuuu bu insanlar Adrasanın sorunlarının çözümü icin yunan makamlarınamı başvursunlar???
Ahmet Pekuysal
08.11.2009
Burakın bu saçmalıkları… Burası Türkiye…. Maalesef adaletin ve hukukun geçerli olmadıgı bu ülkede yetim hakkı yemek, ülkenin doğal zenginliklerini ve güzelliklerini talan edip, rant uğruna belirli çıkar guruplarına/(Mafyalara, Çetelere) peşkeş çekmek bu ülkenin yıllardır değismeyen makuz kaderidir. Adrasanda da hiç birşey değişmez, hiç bir kaçak bina yıkılmaz, hic bir çivi yerinden sökülmez.. Bu ülkede bal tutan parmağını yalar..Işgalcinin ve vurguncunun yaptıkları her zaman yanına kar kalır. Biz bu filmi daha önceleride defalarca görmüştük…Biz toplumsal bellegi zayıf olan bir milletiz… Bu konuda üç gün içinde unutulur gider..Üzülerek belirtmeliyimki en sonunda tekrar ben haklı çıkacağım.. Biz hukuk devleti değil guguk devletiyiz.. Afrikadaki muz cumhuriyetlerindeki kanunlar Türkiyedikinden daha bağlayıcıdır..Saygılarımla
Yigit Kartal
05.11.2009
Bugün ADRASAN yağmasını manşet yapan AKDENİZ GERÇEK , İbrahim Akkaya ve çalışanlarına Doğasever vatandaş olarak Taşakkür ederim. Manevi desteklerinizin devamı dileğiyle...Saygılarımla..
Mehmet Çiller
02.11.2009
Adrasan gönüllüleri olarak bir aydan beri hazırladığımız Adrasan çevre yağma dosyası 2009 adlı raporumuzu yayınladık. Öncelikle bu raporu hazırlamamızda emeği gecen tüm çevre gönüllülerine, Antalya medyasının değerli yazarları, başta Sayın Erdoğan Kahya, Sayın Adnan Çoban, Sayın Ahmet Dökdök, Sayın İbrahim Akkaya, Sayın Murat Çiçek, Sayın Bülent Ecevit,Sayın Şahin Akçap , Antalya doğa kahramanı, gerçek çevreci Mehmet Çiller beyefendilere, mücadelemizde inatla bizi destekleyen adını burada belirtemediğimiz çevre dostlarına içten teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sağ olun. Var olun. Rapor Mail yolu ile değerli basın mensuplarına ve yetkili mercilere ulaşmıştır. Raporu edinmek isteyen çevre dostları adrasangonulluleri@hotmail.de adresine e-mail atarlarsa onlara 26 sayfalık raporumuzu acrobat pdf formatında göndermekten mutlu oluruz. Bu raporda açıkça neden bu ise baş koyduğumuzu anlatıyoruz. Parti farkı gözetmeden hem AKP´li hem de CHP´li eski belediye başkanlarının kendilerine ve yandaşlarına yaptırdığı yağmacı hukuksuz ve kanunsuz uygulamaları belgeleri ile fotoğrafları ile açıkça ortaya koyuyoruz, kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Hiç kimse bizim arkamızda herhangi bir kirli amaç, rant, örgüt falan aramasın bulamaz. Biz sadece doğruları haksızlıkları, kanunsuzlukları dile getirerek yağmayı engellemek ve Adrasan´ın hak ettiği yere gelmesini amaçlıyoruz.
N. Sarıyıldız
31.10.2009
Yüzsüzlüğün bu kadarına YUH diyorum, OHA diyorum. Bakar mısınız ülke ne hale gelmiş ?. Hiç utanmadan sıkılmadan yazıyor yahu adam kıyı kenar içindeki yerim kacak diye. İyi yere tezgâh açmış, işleri de tıkırında galiba. Anlaşılan kimseden korkusu yok ki böyle ulu orta meydan okuyabiliyor bu Ersoy Yılmaz adlı vurguncu. Yakında kesin verin tapumuzu diye bayrak da acar. Memlekette son günlerde olanlara zaten aklim sırrım ermiyor. Memleket vurguncunun soyguncunun eline düşmüş. Buna dur diyebilen cesur insanlara şükranlarımı sunuyorum.
Uğur Şahin
28.10.2009
Öz ve hakiki Adrasanlı.. Gürsoy Yılmaz beyefendi. Sana söylüyorum. Dinle!! Adrasan gönüllüsü olmada bayrak yarışına girmiş gördüm seni. Adrasanda yaptığın iki katliamı herkesin bilmesinde fayda var. Nasıl bir insan olduğun ortaya çıkmalı..Birinci katliam yıllar önce Adrasanda otel mavi ay ın hemen bitişiğinde yaklaşık 100 dönüm orman arazisini yaktın. Amacın orman arazisini işgal etmekti. Babanın ve senin hakkında Kumluca Mahkemelerinde acilmiş davalar var. O davaları al gülüm ver gülüm yaparak rüşvet vererek zor kapattınız. Adrasanda bunu bilmeyen mi var?. Simdi tüm Antalya duyacak. Yaptığın ikinci doğa katliamının izleri hala duruyor. Kıyı kenarda yağmaladığın otelinin bitişiğinde orman sınırları içinde bina temeli attın. Bu yağma abidesi hala yerinde duruyor. İsteyen gidip görebilir. Kacak Blubey otelinin hemen arkasında. Sen kim çevrecilik kim. Sen rantın, yağmanın ve çıkarının peşindesin. Senin gibiler yüzünden Adrasan bu hale geldi.
M. Altıntaş
28.10.2009
Ersoy yılmaz ve gibilerini Adrasan sevdalıları olarak isimlendirmek ve nitelendirmek, kurda kuzuyu teslim etmek ile eş anlamlıdır… Sizler hukuksuzluğu kendilerine rehber edinmiş, yetim hakkı yemekten çekinmeyen, yüce TÜRK milletinin ortak malı olan hazine arazilerini işgal eden, güzelim doğamızı acımadan katleden bir zümrenin temsilcilerisiniz… Ama gerek Antalya Valiliği olsun gerek Adrasan belediyesi, devleti temsil eden organların görevini yapmadıgı bir ortamda sizler gibi parazitlerin ve talancıların türemesi kaçınılmaz bir sondur…Hırsızın ve vurguncunun bu kadar cesur ve utanmaz olduğu başka bir ülke varmıdır bilemem… Saygılarımla
A. Altan
28.10.2009
sevgili adrasan gönüllüsü, bir anlam da hasan haklı. sen de ortaya çık kim olduğunu göster. hepsi adrasanlı olan bu insanları rencide ederek nasıl adrasan gönüllüsü oluyorsun. o zaman sen belirli kişilerin amaçları doğrultusunda çalışıyorsun. ortaya çık ve kendini göster. belki bizimde yanlışlarımız var. hep beraber oturup konuşup bunu çözelim. kimsin bilmiyorum ama en azından ben senden daha fazla adrasan gönüllüsüyüm. not: benim de kıyı kenar içersinde kaçak yapım var. ama yok etmeyi düşünmüyorum. en azından senin gibi belli bir zümreye hizmet eden biri için bunu yapmam. ama adrasan a bir yararı olacaksa o zaman kendi ellerimle yok ederim. ama sana asla yok ettirmem."
Ersoy Yılmaz
27.10.2009
Doğulu rumuzu ile yazan şahısa cevaben…. !! Bizler çok şükür kimsenin gazi ile hareket etmeyecek kadar bilgi birikimi ve yasam tecrübesi olan insanlarız. Bu konuda hiç endişen olmasın öyle bizi kimse gaza, maza getiremez. Bizler partiler üstü ve bağımsız bir gönüllü grubuyuz.. Herhangi bir rant veya çıkar peşinde olmamız mümkün değil. Neden bu isin peşinde olduğumuzu Sayın Kahya nin “Adrasan meselesi alev aldı “baslıklı yazısının 30.08.2009 tarihli yorumumuzda okuyabilir, bilgilenebilirsin.!!! Yazdığın okuyucu yorumunda Adrasandaki kacak yapılaşmanın 15 yıl önce başladığını ve tüm önceki belediye başkanlarının bu ranttan nemalandıklarından bahsediyorsun. Sana tamamen katılıyoruz. Seninle tamamen ayni görüşteyiz . Hatta isim vererek konuşmak gerekirse Eski belediye başkanı Tasgın ve onun yandaşlarının kacak tesisleri yıkılmalıdır. 57 liler listesinde açıkça tespit edilen yapılarında bunlara sonra eklenen 120 yi aşkın yapının hemen yıkılması gerektiğini savunuyoruz. Hiçbir yağmacının gözünün yaşına bakılmadan kacak yapılar yıkılmalıdır. Bundan daha açık ne söyleyebiliriz? Buradan nasil bir siyasi hesabimiz olabilir? Adrasan yıllardır dar vizyonlu ,rantçı ,çapsız ve ehliyetsiz yerel yöneticilerin ve onların yandaşlarının yağmasına uğramıştır ve uğramaya devam etmektedir. Bakir Adrasana tecavüz edilmektedir.. Bu noktayı açıklığa kavuşturduktan sonra su andaki Belediye başkanı Akkulak a gelelim. Bu şahıs halefi diğer Belediye başkanlarından hiç bir farkı yok. O da teyzesinin oğluna Lokanta, Teyzesinin kızına 5 adet Bungalov ve market yaptırmıştır. Ama bunlar hiçbir şey. Asil hünerini imar planının oluşturulması sırasında göstermiştir. Yapılan hukuksuzlukları burada tekrar yazmayacağım. Detaylı listeler okuyucu yorumlarında mevcuttur. Yağmacılık inanıyorum ki Sayın Antalya Valisi Alaaddin Yüksel in açtırdığı soruşturmada 2004 yılında olduğu gibi tekrar tescillenecek ve Adrasan bu kacak yapılardan arındırılarak çağdaş bir turizm beldesi olacaktır. Umarım sen de bizler gibi düşünüyor ve Adrasan in Rant ve Yağma altında inlemesini istemiyorsundur. Yoksa senin de mi çıkarların bunları istemeyi engelliyor? Lütfen açık ve net olarak yazar mısın ? Sence Adrasandaki tüm kacak yapılar yıkılmalımıdır? Önce Dürüst olalım ve kendimizi ne isek öyle ortaya koyalım. Saygılarımla
Nazmi Sarıyıldız
10.10.2009
Erdoğan Kahya beyefendi olaylara yeni vakıf oldum. Size sayın Mehmet Çİller e ve gönüllülere bravo.... Yalnız son doğuluya yapılan çiller'in yorumu herhalde sizin tarafınızdan yanlış anlaşılmış! Bu korkusuz insanların şevklerini kırmayınız lütfen. sonuna kadar sizleri destekliyoruz.
Atilla hanlıoğlu
09.10.2009
Sayın Kahya. benim yorumumun altındaki DOĞULU rumuzuyla başkanı öven yorumu okumadınız anlaşılan !!?? Benim yorumum size değil ona idi.!! Bizler kavga değıl gerçekleri istiyoruz... Birkaç yardakçıya da bu köşeleri bırakmak gibi niyetimiz yok. Başkanlık seçimi sizi yormuş anlaşılan ! Saygılarımla.
Mehmet çiller
09.10.2009
Adrasanı savunmak her duyarlı bireyin vatandaşlık görevidir...Yani sizin gibi Doğulu da olabilir ...Tek bir şartla, rant için ağababalarından emir alıp bu sütunlarda yalan yorumlar yapmamak kaydıyla !!??Çaresizlik şaşırttı arkadaşları!! Daha yeni başladık beyler...
Yazarın Notu: Sayın Çiller yorumlar karşılıklı sataşmaya dönüşünce yazarın pek hükmü kalmadı gibi. Örneğin bu yorumunuzda benim yazıma değil, bilemediğim birine yanıt veriyorsunuz. Ben Doğulu değilim. Lütfen bu tür yorumlardan ve kavgalardan vazgeçelim.
Mehmet çiller
08.10.2009
sevgili adrasan gönüllülerine bakıyorum da içinde adrasanlı yok adrasanı görsel olarak görmüşler sadece ama bilmiyorlarki esas rant peşinde olanlar onlara gazı verip gülerek izleyen kişiler bu da siyasi bir taktik tabi helal olsun onlara. adrasanın çarpık yapılaşması 15 yıl önce başlamış eski belediye başkanları bu pastadan payını fazlasıyla almıştır yalan diyen varsa sahil boyu gezsin gelsin kör değilse mutlaka görür şimdi size soruyorum dr yalçın akkulak kendi veya akrabasına nereye bina inşaat yaptırmış göstersin . gösteremez çünkü bu mualefetteki kişilerin oyunudur mahkeme sürecini uzatıp önceden yaptığı çarpık yapılaşmanın yıkılmaması için ve başarıyorlarda bunu destekleyenleri kınıyor kanıtsız yorum yapmayın derim sizi adrasana beklerim ayrıca başkanın kapısı herkese açık sorun cevabınızı alırsınız ama tek tarafı dinleyip adrasanın kaderiyle oynamayın
doğulu
08.10.2009
Sayın Erdoğan Kahya ve Mehmet Çiller beyfendiler, Adrasan size derinden minnettardır. Yolunuz aydınlık ve uygarlık yolu, doğa sevenleri destekleyen, Antalya sevdalısı, cesur, tarafsız, prensip sahibi ve bu özelliklerinizden dolayı çok saygı duyup beğendigimiz kalemi güçlü bir gazeteci aydınımız ve çevreci dostlarımızsınız. . Açtığınız bu çığırla, Adrasanımızın geleceğinin kurtarılması icin çok önem taşıyan girişimlerin hayata geçirilmesinde öncülük görevi üstlendiniz. Sizleri yürekten kutlarız. Sizin sayenizde, unutulan veya unutturulmak istenilen 57 liler listesi tekrar Antalya Valiliğinin gündemine girmek zorunda kaldı ve Adrasanda olan hukuk dışı vukuatlar tekrar kamuoyumuza duyuruldu.. Ancak bu kahramanca mücadeleniz size ve sayın Mehmet Çiller beyfendiye ağıra mal oldu..Yarasına başmıs olduğunuz çıkar ve rant guruplarının, önce acımasız ve çirkin iftiralarına sonra ise eylemsel saldırılarına maruz kalıp, hedef oldunuz.. Antalyanın güneşi ve uygarlığa açılan penceresi olan siteniz bu iftiracı ve vurguncu zorbaların karşı atakları ile çökertilmiştir. Büyük geçmişler olsun..Bu konuda derin üzüntülerimizi size ve ağır iftiralara maruz kalan Çiller Beye iletmek isteriz.. Ama her şeye rağmen Sizler onurunuzla mücadelenize devam ettiniz ve yine dimdik ayaktasınız.. Sizler gibi gururlu, onur ve etik sahibi büyüklerimize yakışacak olan buydu. Sizleri kalpten tebrik ediyor, onurlu, takdire şayan mücadelenizde başarılar diliyoruz. Iyiki varsınız. Sizi seven kalpler.. Saygılarımızla
Adrasanın sessiz çoğunluğu…
04.10.2009
Hasan Altıntaş kimdir ?? Bu geçen yerel seçimlerde AKP encümen aday adayı olmuş ve seçilememiş olan bu kişi, belediye başkanı Yalçın Akkulağın Adrasanda emlak alım satımında sağ koludur. … Hasan Altıntaşın Babası ise tarım arazisine ruhsatsız kaçak pansiyon yapmış bir kişidir… Becerikli Hasan Altıntaşın, amcasının oğlu Özhan Altıntaş Fen memuru olarak Yalçın başkan tarafından belediyede göreve başlatılmıştır. Ilavaten Hasan Altıntaşın öz halasının kızı ile evli olan Belediye Başkanı Yalçın Akkulak arasında akrabalık bağının dışında büyük çıkar ve ticari ilişkiler bağı vardır… . Ayrıca becerikli başkanın dayısının oğlu Durmus Deniz de Adrasanın rantını yiyebilmek için Deniz Emlağı kurmuş ve başkanın ikinci adamıdır… Saygılarımla
Bir Adrasanlı
04.10.2009
Anayasamıza göre kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Medeni kanunumuza göre kıyılar kimsenin mülkiyetinde değildirler, ve hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olamazlar. Yasalar böyle emretmesine rağmen Adrasan koyunda kıyı-kenar çizgisi bugünde olduğu gibi acımasızca yağmalanmaktadır. Başta Antalya Valiliği,Kumluca Kaymakamlığı, Mal Müdürlüğü, ve Çavuş köy belediye başkanlığı bu yağmalamaya sessiz kalarak ve göz yumarak ortak suç islemektedirler.
Ö. Özer
03.10.2009
peki bu binaların 1985 ve 2003 yılı arasında yapıldıgını biliyor musunuz bir tae ispat edin daha sonra yapılan hadi adrasanı bilen konuşsun yazsın adrasanlıyız biz adrasanı korumasını siz den daha iyi biliriz konuşmayın
hasan altıntaş
03.10.2009
yine beni kızdırdılar bu tür yazılarla. adrasan bize emanet sahip çıkıyoruz sahipsiz değil. adrasan yaşanacak cennet bir yer buyrun güzelliklerini görmeye herkezi doga cennetine bekleriz. adrasan da her şey güzel belediye başkanı dr. yalçın akkulak ve ekibi çok güzel hizmet yaptı ve yapmaya devam ediyor adrasan hepimizin bu kötü yazıları eleştirileri çekemeyenler yazıyor her şey güzel adrasan da. gelidonya emlak adrasan yatırımın dogru yeri kazanç kapısı adrasan da yer alan kazanır bekleriz uygun fiyat a arsa lar imarlı arsalar . gelidonya otel de sonbaharda eylül ayında tatil çok güzel---Hasan Altıntaş
Hasan Altıntaş
02.10.2009
G. Yılmazer isimli kişi. Utan utan!!!!! Sayın çevre dostu, doğa aşığı, yürekli Mehmet Çiller beye iftira atarak, doğaya ve insanliğa karşı işlediğiniz suçlarınızdan arınacağınızı düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz…….Sizin Adrasan vurgunuz 30 yıl öncellere dayanmaktadır.. O zamanlar deniz kumu ve kıyıdakı tapusuz yerler üzerine o virana dökülen yapılarınızı yaptınız. Şu an bile sizinde bildiğiniz gibi Adrasan kıyısında faaliyet gösteren Otellerin hiç birinin tapusu yoktur. Mehmet Çillerin ve Adrasan gönüllülerin Adrasanın doğasının kurturılması için verdiği mücadeleyi candan destekliyoruz..
M. Aydoğan ve Arkadaşları
01.10.2009
Arkadaşlar, ADRASAN ile ilgili dün Akdeniz Gerkçek, bugünde Beyaz AKdeniz gazetelerinde yazı çıkmıştır.Ayrıca Almanyadan telefon açarak bize desteklerini yineleyen Gerçek Antalyalı Sedat TUAÇ'a da Teşekkür ederiz... Saygılarımla
Mehmet ÇİLLER
25.09.2009
Arkadaşlar, Adrasanla ilgili köşe yazıları dün Akdeniz Gerçek, bugünde BEYAZ AKDENİZ gazetelerinde çıktı... Ayrıca Almanyadan bizi arayıp desteğini veren Sayın SEDAT TUAÇ a Teşekkür ederim ...Saygılarımla...
Mehmet çiller
25.09.2009
ADRASAN olayına Sayın Valimizin el koyduğu haberine yorum yazan sahte isimli kişi bizleri bölücülük, naylon çevrecilik, kışkırtıcılık ile suçluyor. Medyadaki yazarları ise satılmışlıkla suçluyor . (Bugün AKDENİZ GERÇEK’TE ADNAN ÇOBAN ADRASAN'I YAZIYOR). Doğru G.Yılmazer sahte isimli kişi korktuk sizden. Belki geri adım atarız da sizler geri kalan yağmalarınızı tamamlarsınız.! Ata sözlerimize göre Cami duvarI etrafında bulunmayıp, çalıyı dolaşmanız daha hayırlı olacak. Zira tehdit ve çamur atmalarınızla komik oluyorsunuz. Saygılarımla
Mehmet ÇİLLER
24.09.2009
Adrasan gönüllüleri gerçekten haklıymış. Adrasan YAGMACILIGIN; KANUNSUZLUGUN VE RANTCILIGIN bir markası haline gelmiş. Konu gündemde kaldıkça her gün yeni bir pislik ortaya çıkıyor. Ortaya çıkanlar sadece buzdağının görebildiğimiz kısmı. Buzdağının altında daha ne yolsuzluklar var Allah bilir. Sayın Erdoğan Kâhya´nın çabaları sayesinde Pandora´nun kutusu açıldı ve bütün kötülükler çıktı ortaya… Artik buradan sonra olan bitenin üstü örtülemez.. Hangi partiden olursa olsun Lanet olsun rantçı yerel yöneticilere. Saadettin Güzel
Saadettin Güzel
22.09.2009
Değerli Basın Mensubu Sayın KAHYA, Bizler Adrasanlilar olarak kimseye hakaret ve iftira etmiyoruz. Haktan ve hukuktan yana olan duyarlı vatandaşlar olarak bizim amacımız, sadece belediye başkanları ile birlikte yörede yuvalanmış rant çetelerinin Akdenizin en büyük doğal koyu, dillere destan Adrasanı nasıl yağmaladıklarına dikkat çekmek istiyoruz. 1)Üç bük mevkinde başlayarak önceki Belediye Başkanı Mustafa Taşgın ve kardeşleri Ramazan (Ford Hotel sahibi), Ali (Korali Otel), Adrasan Pansiyon (Mustafa Taşgın), Sözen Pansiyon (Enişteleri ve kız kardeşleri Meryem Sözen) ormanı, dağı nasıl katlettiklerini ve aynı zamanda içine harfiyat ve beton dökerek denizi doldurup, kendilerine rant sahası olusturdukları;; 2)Şinasi Hürün (Meltem Otel) dere yatağını doldurarak illegal olarak hotel yaptığı;; 3)Eski Belediye başkanı Mustafa Taşgının kayın biraderi Canan Bayar, baldızı Nimet Yırtıcı ve yandaşlarının (Töngüşlü ve digerleri) yağmaladıkları kıyı kenar çizgisi içerisine yaptıkları pansiyonlar ve restorantlar;; 4)Şimdiki Belediye Başkanı Yalçın Akkulağın teyzesinin kızı Güler Denize seçim arefeside kıyı kenar çizgisi içerisinde 5 tane Bungolov ve Market yaptırdığı;; 5)AKP nin kurulduğu sıralarada belde başkanı olan Bilal Yılmazın kıyı kenarda kendisinin kayınpederi Mehmet Çetinkayanın ve oğlunun bungolovlar, restorantlar ve market yaptıkları;; 6)Blue bay motelinin sahibi Bayram Yılmazın ve kardeşi Ahmet Yılmazın kıyıyı yağmaladıkları, ve buradan orman yolu ile devam ettiğinizde sağ tarafta Bayram Yılmaz tarafından orman alanı içine atılan temel;; 7)Jandarma kulubesinin karşısında bulunan kıyı kenar çizgisine dair bölgede, Belediye Başkanı Yalçın Akkulak tarafından teyzesinin oğlu Mustafa Yazıcıya tahsis edilen köfteci ve Rente-car işlemetleri;; 8)AKP birinci encümen adayı olarak seçilen, kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunan Atıcı Oteller sahiplerinden Ahmet Ali Atıcının otelinin önüne dek yine kıyı kenar çizgisi içine, kıyı kenarı kanuna aykırı Border taşlarının belediye tarafından kişiye özel hizmet olarak döşenmesi;; 9)Köy gölünün yüzde 30 nun meşhur Muşlu mafyalar tarafından sahiplenilmesi;; 10)Sarıkavak mevkine doğru gidildiginde dere yatakları doldurularak kıyı kenar çizgisinin yağmalanması;; 11)Imar yasasına aykırı olarak 4 katlı binalar yapılmakta olması (Yasaya göre 2,5 kat müsadesi mevcut);; Bu kıyı kenar çizgisi içerisinde işgal sonucu yapılan gecekondu-vari yapılarla, bu güzelim yörede ÇİN SETTİNİ andıran bir vurgun manzarası oluşmuştur. Böylelikle eşsiz güzellikteki Adrasan beldesi, önden arkaya, arkadan öne geçişin mümkün olmadiği, önden kapalı bir cezaevine dönüşmüştür. 1982 Anayasinin 43. Maddesi ve 3621 kıyı kanunu ilgili hükümleri, Anayasanın „Kıyılardan yararlanma“ başlıklı 43. maddesine göre ::“Kıyılar devletin hüküm ve tasarufu altındadır;;Denizin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.“ Anayasamızın bu maddesine dayanılarak 17.04.1990 ve 20495 sayılı resmi gazetede yayınlanan 3621 kıyı kanu yasası çıkartılmıştır. Yanlız bu anayasa hükümleri ve kanunları Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan Adrasan beldesinde geçerli olmadığını üzülerek dile getirmek isteriz.. Bu yasa bölgeye sömüren çıkar gurupları ve devletimizin temsilcisi Belediye Başkanı tarafından hiçe sayılmakta, kişisel menfatlar ön plana çıkarılmaktadır. Yıllardır Adrasanın geleceğini karartan, turizm haracını yiyen, kıyıyı işgal eden ve Adrasanın gelişmesine engel olan Çetelerin kıyı kenarı işgaline son verilmesini istiyoruz. Çağdaş, uygar insanlariın yarattığı aydınlık Adrasan ancak kararlılıkla sahıp çıkılan adil, tarafsız bir imar planı ile kurtarılabilecektir. Pırıl pırıl aydınlık Adrasan özlemini derinden çekiyoruz. Not: Bayram tatilini Antalaya geçirecegini işittigimiz Antalya Milletvekili ve TBMM Baskanı Sayın Mehmet Ali Şahin in Adrasan Belediye başkanı Yalçın Akkulağın derhal görevden alınması, ve görevi kötüye kullanmaktan, çağdaş hukuk devletinin bir gereği olarak gerekli yasal soruşturmaların başlatılması için gerekli talimatları vermesini Adrasan halkı olarak kalpten bekliyoruz. Bayramınızı kutlar ve Adrasan için gösterdiginiz ilgiye teşekkür ederiz. Adrasanın sessiz çoğunluğu Saygılarımızla
Adrasan halkı
20.09.2009
Sayın Erdoğan Kahya ve bu konuyu devamlı gündemde tutan Adrasan sevdalılarına çok teşekkürler ediyoruz.. Sayın Kahya Sizden öncelikle özür diliyoruz. Sizi bilenler bilirki hiçbir zaman ne kaleminiz ve ne de kişiliğinizin satılık olmadığını. Atıcılar grubu diye kendilerini sunan derme çatma ve işgalci türizmciler size fena halde bozuluyorlar. Bu Çakma turizmciler Sayın Valimizi ve Kayakamımızı da töhmet altına almaktadırlar. Ne dediler sizin köşenizde kızgınlık içerisinde vay efendim yaptığımız bu milyonluk yatırımlar hususunda Kaymakamlığın ve Valiliğin bu yatırımlar la ilgili olarak bilgileri mevcuttur. O zaman Devletin Kaymakamı ve Valiliği bu illagel turizmciler le rant ilişkisi mi var diye insan düşünmeden edemiyor. Kimdir bu atıcılar gurubu!! Atıcılar Adrasan'da Muhtarlık yapmışlardır. En büyük icratları ise Binlerce yıl göçmen kuşlarının göç yolunda olan, ayrıca yıllarca köyümüzün geçim kaynaklarından olan sazlık gölün kurutularak kendi akrabalarına peşkeş çekerek kıyı bandına da muhtarlıkları sırasında kaçak olarak Atıcı 1, Atıcı2 yi kurmuşlardır. Daha sonra beldemizin belediye başkanlığına aday olmuşlar ve kazanamışlardır. Kazanamyacaklarını anlayınca Sn Yalçın Akkulak a yapışmışlardır. Niçin Belediye Başkanını övmektedirler? Çünkü yapılan imar planında bütün Atıcı ailesinin değersiz arazileri en güzel yerlerine getirterek Büyük rant elde etmişlerdir. Atıcı grubu diye sundukları çakma turizmcilerden son olanı Atıcı Apart oteldir. Bu da Kaçak ..Tarım arazisine imarsız olarak yapılmış %3 olan yapılaşma belkide % 60 olarak yapmışlardır. Milyonlarca yatırım yaptık dedikleri bu çakma apart otelin levhasının asılı bulunduğu agaç bile orman torusudur..!!! Bu da orman işletme müdürlüğü tarafından incelenmelidir.Tabi ki belediye başkanını yerlere göklere sığdırmazlar .. Bu da lafla.. Bizde ailece Ak partiye ve Yalçın Akkulak a oyumuzu verdik. Belediye Başkanı bir tökezlerse bir tekmede Atıcılar grubu vurur gibi geliyor bize. Bu gün belediye başkanlığını kazanabileceklerini hissetseler hiç durmazlardı… Neden Daha çok yağmalamak için.. İşte Çakma turizci Atıcılar grubu bunlardır. Başka adrasan yok.. yagmacılığa son..
ali mert
20.09.2009
Sayın Kahya ve Adrasanlılar… Artık cin şişeden çıktı.. Benim bazı sorularım var acaba adrasanı yönetenler bunları cevaplarlarsa helal olsun diyeceğim…. İstanbul'daki sel felaketini gördükten sonra Belediye araç ve gereçleri yıllarca köyün içerisinde geçmekte olan aynı zaman da sit alanı olan kanlı dereden dere ıslahı diye diğer devlet kurumları aldatılarak son 6 yılda binlerce kamyon dere mazemesi alınıp satılmıştır. Son 6 yılda verilen inşaat ruhsatları incelensin ve bilirkişi incelemesi yapılsın.. (Sun Vilage, Hakan Miller, İkizler, Cengiz kaan; Üniversite Binası osmanlı sarayı ve diger oteller) Bu malzemeler çekilerek kaç para rant elde edilmiş acaba fatura belge kesilmiş midir ?: Yapılan inşaatlara sorularak bu dolgu malzemeler nereden ve varsa faturalar incelenebilir mi? Dere yatagından alınan kaçak malzemelerden dolayı tehlike arz ediyor mu? Jandarma, İl özel idaresi ve Defterdarlık niçin bu hırsızlığa ğöz yummuşlardır? Rant ilşkisi mi vardır? Belediye bütçesi yapılırken Bir Tirilyonun üzerinde Mazot giderinin olduğu söyleniyor. Bunun karşılıgında belediye araç ve gereçleri ne yapmıştırlar? Hangi ve nereye yol, köprü, park yapmışlardır? Niçin Kıyıda bulunan şambala Kafe bar'a günü birlik alan olmasına rağmen, emsal dışı olan konaklama ve sun vilage hotel inşatı na göz yumulmuştur? Rüşvet ilişkisi mi vardır? Köyde yapılan yapıların inşaat projelerinin fotokopi olduğu, planların hiç birinin oda kayıtları olmadığı oradaki memurlar tarafından paraların iç edildiği? Kanuna göre resmi olarak Ruhsatı olmayan yollara benzin istasyonun açılamayacagı belirtilirken Adrasanda ki petrol ofisine nasıl ruhsat verildiği acaba ruhsat tarihi ile planlama tarihi uyuşuyor mu? yoksa Rüşvet ilişkisi mi var? İkizler Motel nasıl olurda günü birlik alana ruhsat lı olarak otel inşaatı yapabir? Turizm yolu diye adlandırılan ve heyelan bölgesinde yapılan bu yolda yapılan ihale sonucu mütahit tarafından yapılması gereken yolda niçin belediye araç, gereçlerin ve personelin burada Aylarca çalışmıştır. acaba müteahit ile rant ilişkisi mi var?. Ön motel sahibi Nazmiye Şanlı'ya ait 1500 metre kare en arkada olan arsa nasıl olur da 4000 metrekare olarak en öne gelir ayrıca buranın üçüncü şahıslara pazarlanırken belediye başkanının aracılık etmesinde arazinin büyütülmesi konusunda kimin arazisi o kişilere peşkek çekilmeye çalışıldı? Fen Memurları İmar planı yapıyoruz diye kaç kişiye telefon açtılar ve ne kadar para toplandı? Valla daha ne kadarını yazsam.. Acaba hangi baba yiğit cevap verecek. Ve hangi Devlet kurumu bu soruları resmen sorup inceleyecek…
a.a
20.09.2009
Yaşasın greenpeace ve çevreciler; erdoğan kahya, mehmet çiller sonuna kadar arkanızdayız. Yıktırın Şu Adrasan sahilindeki pislik işletmeleri !!! Yaşasın özgür bağımsız Türkiye . Atatürkçü Gençlik olarak medya ya sahip çıkacağız. Deniz Baykal'a da bir antalyalı olarak mesaj çektim bu konuyu meclis gündemine taşıyacağını danışmanından öğrendim ve çok mutlu oldum..
Deniz ÖZ
18.09.2009
Yorumunda kendini TEDAŞ görevlisi olarak gösteren kişi, diyorki Erol beyin evi kaçak ondan elektrik vermedik onun içinde bize çamur atıyor. Zatı muhterem oradaki oteller ve yapılar kaçak değilmi ?Onlara nasıl elektrik bağladınız? Erol beye helal olsun ki kendisininde etkileneceği bir ihbarda bulunuyor . Sonra insanların ŞEREFİNİ ölçmek sana düşmez. Bu bilinmeyen isimlerle yorumda bulunanları da savcılığa şikayette bulunup , bu korkusuz isimsizleride ortaya çıkaracağım. Adrasan olayı bugün AKDENİZ MANŞET gazetesinde sahibi Murat Çiçek in köşesinde .Bilginize .SAygılarımla.
Mehmet çiller
17.09.2009
Sayın erol alsan ben tedaştan bir yetkiliyim. Abuk zubuk yazıyorsun tedaşla ilgili 1 tane suç belgeleyemezsin. Valiliğe şikayette bulundunuzda ne oldu. Bizler gerçek kanun adamıyız. Sen sadece kendini tatmin edersin. aldığımızdan zamdan size ne? gel de belgeyle konuş bize. Senin yaptığın edepsizliktir çamur at izi kalsın? Seni araştırdım ben adrasan'da bulunan babana ait eviniz bile kaçakmış,ama ev kaçak olduğu için elektrik aboneniz bile yok . sırf bu yazıların ondan değil mi kardeşim. Önce namuslu ve şerefli ol ondan sonra düşüncelerini kamuoyunla paylaş..
CS
17.09.2009
Sayın Erdoğan Kahya bu cesaret ve azimli tutumunuz karşısında hayran olmamak mümkün değil. Sizin gibi dürüst vatanını milletini düşünen bir çevre gönüllüsüne sahip olduğumuz için çok şanslıyız.Sizin çaba ve gayretleriniz sayesinde Adrasana Vali beyde el attı.Bayındırlık İl Müdürlüğünden yetkililer gelip Vali beye raporlar hazırlamaktalar. Ve muhtemelen kış aylarında BU 57 liler listesi Vaililik kanalıyla yıkılacak ADRASAN sahilide sizin sayenizde kurtulmuş olacak. Yıllar sonrada Kıyı Kenar çizgisi gerçekleşmiş olacak. Bu davada arkanızdayız. SAYGILAR
SELİM ELİBOL
17.09.2009
Adrasan AKP belde başkanlıgından umdugunu fazlasıyla elde edemeyip, partiden ayrılan arkadaşım sayın BILAL YILMAZ ın 16.09.2009 tarihli yazısına cevap…. Her ne kadar Dogru Yol Partisinde (DYP) encümen olarak siyaset hayatına adım atmış olsan bile, daha sonra çıkarların dogrultusunda haraket ederek, ve büyük bir U-dönüsü yaparak AKP kurucu belde başkanı oldun. Böylelikle kıyı kenar çizgisi icerisindeki yagmalama serüvenine, POLITIK gücünü kullanarak başlamış oldun. Arkadaşımız Bilal Yılmazın yapmiş oldugu kanunsuzluklardan bazılarını, kamu oyunun bilgisine sunmak amacı ile aşagıda kısaca özetlemek istiyorum: 1) Yagmaladıgın kıyı kenar çizgisi içerisine lokanta yapıp IHSAN KORKMAZER `e hiç sıkılmadan ve utanmadan kiraye verdin. Denize sıfır olan bu kaçak lokantadan ne kadar kira almaktasın? 2) Buranın bitisiginide bir türlü doymak bilmeyen nefsinin tutsagı olarak, bungolovlar ve Market yaparak kayınpederin MEHMET CETINKAYA `ya tahsis ettin. 3) Ayrıca kayınbiraderininde kendin gibi kanunsuz bir şekilde bungolov yapmasına ön ayak oldun. 4) Buna ilaveten, TOSMUR VE SEFIG `e ön ayak olarak Ceneviz koyunu talan ve işgal etme cüretini göstermelerine destek oldugun, bütün belde halkımızca bilinmektedir. 5) Akp Adrasan belde baskanı oldugun dönemde, para ödemeden belediyenin şebeke suyu ile bahçelerini suladıgın gerçegi halen adrasan halkının belleginde tazelligini korumaktadir… 6) 2009 belediye yerel seçimleri arefesinde, dere yatagını doldurarak, birinci derece sit alanı olan SARIKAVAK mevkisine 10 taneden fazla bungolov yapma aymazlıgını ve cüretini gösterebildin.. Bu vahim gercekler ortada iken, Antalya ve Adrasanı canı gönülden seven, Adrasanda senin gibi talan ve rant edinme olayına karışmayan, doga dostu ve sorumlu gazetecilik ahlakına sahip saygıdeger sayın Erdogan Kahya beye utanmadan bölücülük iftirasında bulunuyor, ve bu yapmış oldugun haksız karalamayı büyük bir erdemlilik gibi gösteriyorsun. Bu yaptıgın suçlamalar sadece görevi gazetecelik ve halkı bilgilendirmek olan Erdogan Kahya'ya yapılacak en büyük hakerettir. Şimdi utanmadan bizlere oradan dogruluk dersi vermeye çalışıyorsun.. Aynaya baktıgında yüzünün kızarıp kızarmadıgını ve kendinden utanıp utanmadıgını gerçekten çok merak ediyorum. Bir adrasanlı olarak yaptıgın talandan ve degerli büyügümüz Erdogan beye iftara atmandan dolay seni binlerce kez kınıyorum. Bu çirkin ve karanlık gecmişine ragmen, Sayin Erdogan Kahya beye bu suçlamaları yakıstırman senin ayrıca YARASA gibi aydınlıktan ve ışıktan korktugunun en büyük ispatıdır….Buradan seni tekrar esefle kınıyor ve iddialarıma karsı cevap verebilme yürekliligini gösterebilmeni temenni ediyorum. Saygılarımla
Dürüst bir Adrasanlı
16.09.2009
Adrasan´ ın denizine, Karetta kaplumbağasına, çam ormanlarına, defnesine, kaynanadiline, incirine, dallısına, keçiboynuzuna, narına kurban olayım. Böyle güzellik nerede var dünyada? En azından dünyanın benim gördüğüm diğer yerlerinde yok. . Neden bu güzelim ülkemizin böyle güzelliklerini yok etmek için bu kadar uğraşıyoruz. Her yeri betonlaşarak elimize ne geçecek. Tekrar Adrasan gibi bir koy yaratabilecek miyiz? Burada çevreye duyarlı gerçekten doğanın çıkarlarını kollayan ve gündeme taşıyan Sayin A. İlhan ın yazısını gördüm. Birkaç doğa dostu da Adrasan belediyesinin dereye fosseptik boşalttığını ve sahilden kum alındığını, sahilin betonlandığını ve bordur taşları döşendiğini yazmışlar Diğer cevre gönüllüleri ve Adrasan aşıkları nerelerdesiniz. Facebook´da dolaştığımda birçok Adrasan grubu gördüm. Bunların çoğu Adrasan´ daki betonlaşmaya, doğa ve cevre katliamına ve yapılan haksiz uygulamalara karsılar. Buradan çağrı yapıyorum herkese. Yükseltin sesinizi. Lütfen ülkemizin bu cennet kösesi Rant a kurban gitmesin. Unutmayin tabiat bizim atalarımızdan bize düsen paylaşılacak ve talan edilecek bir miras değil, çocuklarımıza ve diğer nesillere bırakacağımız bir emanettir. Emanete ihanet etmemeliyiz. Sayın İlhan in dediği gibi “Dünya bizim evimizdir ve evrensellik yerellikten doğar”… Selma Güler Eribol
S.G. ERIBOL
16.09.2009
Sayın Mehmet Çiller; Türk Milleti adına size göstermiş olduğunuz caba ve cesaretiniz için teşekkür ediyoruz. Siz ve sizin gibi duyarlı vatandaşlar sayesinde vatanimiz, güzel Türkiye´miz hak ettiği uygarlık seviyesine ulaşacak ve gerçek anlamda bir hukuk devleti olacaktır. İddialarımızı belgelere dayandırdığımız için bu kösede yayınlanan belgeleri ve ayrıca Adrasan´ın kıyı kenar çizgisi ve kıyı kenarda kalan kacak ve kanunsuz yapıların uydu fotoğrafları sayın Erdoğan Kahya ya iletmiştik. Bu köşe de daha evvel de açıkladığımız gibi adrasangonulluleri@hotmail.de adresinden bize ulaşabilirsiniz, iletişim sağlayabilirsiniz Saygılarımızla.
N. Sarıyıldız
15.09.2009
ADRASAN ILE ILGILI NEREDE ISE BIR AYDIR YAZILAR YAZILIYOR VE YORUM YAPILIYOR: FAKAT NE BELEDIYEDEN NE DE VALILIKTEN YAZILANLARA CEVAP VEREN YOK: BU DA BENDE KUSKU UYANDIRIYOR: ACABA ADRASAN BELEDIYESI IDDIA EDILDIGI GIBI BATAGA MI BATMIS: ISIN ICINDEN CIKAMIYOR MU?
Suat Akay
15.09.2009
Ben Adrasan da isletmeciyim.. Adrasan' a yıllar önce geldim. Kaç yıl önce geldiğimi söyleyemeyeceğim çünkü kimliğim ortaya çıkar ve o zaman vay benim halime. Belediye başkanı kilidi kapıya vurur. Bir hafta sonra da kepçelerini üzerime sarar. Hem de ykim sovu yapar. Arif´in başına gelenleri hepimiz biliyoruz. İsmimi vermekten korkuyorum çünkü buradaki isletmeciler belediye başkanının gazabından korkarlar. kacak bir yerde yasamak nasıldır bilir misiniz?. Yatırım yapsanız yapamazsınız, her an yıkılacak mı endişesi ile yaşarsınız. Bazı arkadaşlar burada cesaretli davranıp isletmelerini büyüttüler. Ben maalesef elime fırsat geçmesine rağmen yapamadım. Aslında biraz korkak davrandım. bugün yarin yıkmaya gelirler diye hep bekledim. Simdi görüyorum ki hata yapmışım. Ben de yıllar önce dükkanı büyütseymişim simdi krallar gibi yaşarmışım . Bundan sonra da buraları yıkmaya kimsenin gücü yetmez. Çünkü isletmeler büyüdü genişledi. İmarın gelmemesi de bunu kamçıladı. Neden mi bunları yazıyorum. Biraz da aslında vicdan azabından biraz da utandığımdan.Birkaç arkadaş cıktı ve burada olanlara dur demek için sağa sola yazılar yazdılar.Soruna dikkat çekmeye çalıştılar. Aslında haksiz da değiller. Bende buradan yakında çekip gideceğim için bunları yazma gücü gördüm kendimle. Bana göre Adrasan´da hicbirsey değişmez. Başkan ve Atıcılar yer buranın kaymağını. İyi Günler
Ismimi Aciklayamam
15.09.2009
Antalya cok özel bir yer, politikacilara ders veren,aydin,yürekli, doga asigi, insan sevgisinin hakim oldugu, sevdalilarin toplandigi bir sehir... Adresan'da olup bitenler AKP´nin zahiri görüntüsünden baska bir sey degildir, 7 seneden beri güdülen politika" Türkiye bir deniz yemiyen bir domuz ", bu adamlarla bas etmek kolay degil yüzsüz, piskin, niteliksiz, insan, doga ve memleket sevgisi olmayan menfaat ve yandas takimi. Burada en basta yazarimiz Erdogan Kahya bey,Adresan gönüllüleri ve Mehmet Ciller bey efendiye bendeniz yurt disinda yasiyan Antalya´li biri olarak o güzel cesur yüreklerini kutlarim, Antalya ile ilgili hayati konularda bu güzel takdiri yasan tutumlarini korkmadan sergilemelerinin devamini yürekten dilerim. Sivil toplum (Antalya sevdalilarina ) örgütlerine ekmek su kadar ihtiyacimiz var Sevgiler ve saygilar
Sedat Tuac,Almanya
15.09.2009
bugün il başkanı Sn Ömer Melli ile görüştüm . Çok ilgilendi. Belge istiyor üzerine gidecekler. yalnız gönüllü arkadaşlarla iletişim kuramıyorum !!?? Saygılarımla...
Mehmet çiller
14.09.2009
Adrasan ile yaşanan tartışmaları günledir ilgi ve şaşkınlıkla izliyorum. İlk defa medyada kıyı kenar şeridindeki kacak yapılar bu kadar yankı buluyor. Bir hukukçu olarak iddialar ile ilgili kendi görüşümü Sayin Erdogan Kâhya´nın kösesi aracılığı ile yazma ihtiyacı hissettim. Rahmetli Uğur Mumcu´nun bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz sözünü anımsatarak önce Kıyı Kenar Kanunu nedir oradan başlayayım. Okuyucuları hukuksal terimlere fazla boğmadan açıklamaya çalışayım. 3621 numaralı kıyı kanunu 17.04.1990 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun özetle kıyının tanımını yapar ve kıyıların kullanımını düzenler. Bu kanundan bazı maddeleri burada belirtmek istiyorum. Madde 4 - Bu Kanunda geçen deyimlerden; Sahil şeridi (Değişik tanım: 01/07/1992 - 3830/1 md.) Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alanı. Madde 5 - Kıyılar ile ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir: Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Madde 6 - Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. SAHİL ŞERİDİNDE YAPILABİLECEK YAPILAR Madde 8 - Uygulama imar planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde, 4 üncü maddede belirtilen mesafeler içinde hiç bir yapı ve tesis yapılamaz. Bu maddelere istinaden yürürlükteki yasaya istinaden kıyı ya 100 metre den yakin olan tüm tesisler kacak kanunlara aykırı ve yıkılması gereken yapılardır. Zira Antalya Valiliği İmar izleme Müdürlüğünün kacak binaları tespit ettiği bir raporu yayınlandı bu kösede. Belediye başkanına da yıkım için emir verilmiş. Adrasan gönüllülerine mücadelelerinde basarılar. Örnek bir mücadele veriyorlar ama ayni zamanda zorlu bir mücadele bu. Mücadelelerinde hukuksal olarak haklılar ama küçük yerlerdeki yerel yönetimlerin oy sevdası ve rant kavgaları bunlara eklenen atanmışlar yani Kaymakam ve Valilerin ilgisizliği problemin büyümesine ve çözülemez bir noktaya ulaşmasına sebep oluyor. Türkiye´nin sahillerinin, turistik bölgelerinin kronik olan bir sorunu olan kıyı kenar problemine bulaştılar. Allah yardımcıları olsun..
Sadullah Demir
14.09.2009
MEHMET ÇİLLER ARKADAŞA VE GÖNÜLLÜLERDEN KORKMADAN DEVAM EDEN 2 ARKADAŞA ÇEVRE VE DOĞA TUTKUNLARI OLARAK MÜTEŞEKKİRİZ: SAĞOLUN; VAROLUN ... SİZLERİ BU MÜCADELENİZDE SONUNA KADAR DESTEKLİYORUM:
KEMAL ATAÇ
14.09.2009
A.Gündüz , iltifatınız için teşekkür ederim, Sizlere laik olmaya çalışıyoruz, Yarın C.H.P İl başkanı ile görüşeceğim. Ayrıca Toşmur lakaplı İsmail ile ben Kumluca cezaevinde 15 gün ayni koğuşta idim. Ben FİNİKE OLAYI İÇİN SAVCIYA TEHDİT VE HAKARETTEN İSMAİL İSE SENET SAHTECİLİĞİNDEN YATIYORDU:!!İSMAİL TEK BAŞINA BU İŞLERİ YAPAMAZ! Bir de gönüllülerden benimle temasa geçip yardımlaşmamızı istiyorum... Bu havayı kaçırmadan olayı yukarılara taşıyalım, yalnız internette kalmayalım Saygılarımla.....
Mehmet çiller
13.09.2009
Antalya ili ve kumluca ilçesine bağlı çavuş köyünün yağmalanması hakkında durum tespit değerlendirmesi yapmam gerekirse; Eski belediye başkanı Mustafa TAŞGIN adrasan’ın 5 yılını kendisine, kardeşlerine(ramazan, Ali, Meryem), kayınbiraderi Canan bayar’a ve baldızı Nimet Yırtıcıya kıyı kenarı yağmalattırarak yasalar önünde olmasa da sorunlarını çözmüştür. Valiliğe bağlı yapı denetim yetkilileri teftişlerinde de anlaılacağı üzere denizin içine dolgu ve beton yaparak rant elde etmişlerdir. Dolgu neticesinde ve ormanı katlederek yağmaladıkları yerlere binalarını dikmişlerdir. Bu kötü örnekler şimdiki başkan zamanında da devan ede gelmiştir. Sayın Mustafa Taşgın 1. 5 yıl süre içerisinde senin imzanı taşıyan çavuş köy beldesine ne gibi kalıcı eserler kazandırdın? 2. kıyı kanununa göre kıyı içerisin de yapılan taşınmazlar da zilliyetlik söz konusu edilmesi mümkün değildir. Denize beton dökerek dolgu ve ormanı kesmenin bedelini hem yaslar önünde günün birinde ödeyeceksin. Alma garibin ahını çıkar aheste aheste! D. DENİZ
D.D
13.09.2009
SAYIN ERDOĞAN KAHYA (BASIN KAHRAMANI) ve MEHMET ÇİLLER (KAMU OYU AVUKATI) Her ikinizi de çocuklarımızın geleceği için tarihi mücadeleden dolayı kutlarım. Tarihe mal olmuş CENEVİZ koyu da yağmalanıyor. İsimlerinin İsmail Tuncer (toşmur) kod adı mafya bozuntusu şahısla Şerik Işık isimli talancı kişiler Ceneviz koyunda sayısız defne, çam ve diğer ağaç türlerini acımasızca keserek yapılaşmaya başlamışlardır. Adrasan'da yapılan yağmacılığa göz yumulması Ceneviz köyüne sıçramıştır. İlgili orman idaresini, kumluca kaymakamını ve diğer ilgili makamları göreve çağırıyorum. Adrasan ve Ceneviz kıyılarının yağmalanma Antalya valisinin sorunudur. Ve bu sorunları çözmesi gerekmektedir. Saygılarımla… A. GÜNDÜZ.
A.G
13.09.2009
Sayın Antalya valisi, sayın kumluca tedaş yetkililerinin bilgilerine 3621 sayılı kıyı kanunu 5. maddesinin belirttiği üzere “kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.” Dolayısıyla zilliyetlilikten söz edilmesi mümkün değildir. Yasanın bu açık hükmüne rağmen kumluca tedaş yetkilileri kıyı kenar çizgisinin tam ortasına KIYI YAĞMACILARINA ÖZEL ana aydınlatma direkleri dikerek menfaat karşılığı kıyının yağmalanmasına ortak olmuşlardır. Yasalara göre suç işlemişlerdir. Kumluca C. Savcısının tedaş hakkında kamu adına dava açması düşüncesindeyim. 11.09.2009 tarihinde tedaş yetkililerinin sağladığı özel kamyonetle çavuş köy beldesine gelinmiş olup kıyı ve kaçak gece kondulaşmaları yapan kişilere özel yüzme havuzlarını, bahçelerini, restorantların önlerinin aydınlatma lambalarının tedaş yetkilileri sıkılarak, utanarak yüzsüzlüğe vurarak söktüler 1. tedaş tarafından kıyı kenarın ortasına dikilen ana aydınlatma direkleri nereyi aydınlatıyor? Kime hizmet veriyor? 3621 sayılı kıyı kanununun 5. maddesine göre diktiğiniz direkler suç teşkil etmektedir. Derhal kumluca cumhuriyet savcılığının al gülüm ver gülüm ile yapılan tablo hakkında işlem yapılması gerekmektedir. 2. tedaşın sağladığı elektrik imkanlarıyla adrasan koylarında hem kaçak kıyılaşma hem de kıyı kenar yağmacıların iştahını açmıştır. Tedaş sorunları hakkında suç duyurusunda bulunuyor. 3, 1 ekim tarihinden itibaren elektriğe gelecek olan yüzde 22 zam sizin gibi tedaş çalışanların fakirin, yetimlerin ve biz vatandaşların haklarını peşkeş çekmenizden kaynaklanmaktadır. Özet olarak; kumluca tedaş yetkililerinin görevlerini menfaat karşılığı kötüye kullandıkları suç teşkil ettiği kanısındayım. Suçlular cezasız kalmayacaktır. Kamu adına sayın C. Savcısını göreve davet ediyorum. Saygılarımla… EROL ASLAN
E.T
13.09.2009
Utanmazlar, aç gözlü Caniler!!! Sözüm ona turizm yapıp, ülke ekonomisine katkıda bulunuyorlarmış. Siz şuna cebimizi doldurup, çarkımızın dönmesi için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz desenize.. Boş mezar bulsanız icine gireceksiniz... Yazıklar olsun sizin hepinize. Gözleri para hırsı ile dönmüş, doğa, güzellik, hak, hukuk tanımayan Talancılar... Tabiki suç sizlerde değil, size müsade edip sizin ile beraber çalışan işbirlikcilerinizde/Yetkililerde... Nede olsa balık baştan kokarmış...
Aslıhan TÜRK
12.09.2009
Atıcı Grup ilk yazıya yorum yazmış !! Sayın Kahya bu siteyi para ve çıkar karşılğı açmışmış !?? EEE Ben ve benim gibi kişiler ne karşılığı uğraşıyoruz . Yerimiz mi var?, kaçak binaların yıkımı bize rantmı sağlıyor. Atıcılar sizin gözünüzü para hırsı sarmış . Doğa umurunuzda değil. Birde utanmadan Erdoğan Kahya gibi bir adama çamur atıyorsunuz !! satın almayı bir denesenize, paranız mı yok? 5 yıldız bir otel kadar turizme hizmet ediyoruz adı altında o koyu yedirmeyeceğiz sizlere beyler. Bilginize ...
Mehmet çiller
12.09.2009