Kesinlikle sermaye düşmanı olduğumuz anlaşılmasın. Ancak bu olayda öylesi çarpıklıklar var ki; bu konularda kamuoyunun bilgilenmek en doğal hakkı. Üstelik ne burası dağ başı, ne de bu devasa ülke, “Muz Cumhuriyeti” ve de “Çadır Devleti”
Ayrıca hiç kimsenin, başkalarının hakkını yemeye, karşılıksız menfaat sağlamaya, hele hele yaptığı kamu görevi nedeniyle çıkar sağlamaya hakkı olamaz. Bu tür davranış içinde görev yapanların sonlarını yakın geleceğimizde gördük. Bu millet öyle bir sağduyu sahibidir ki; yıkılmaz denen koca çınarları toprağa ve de sandığa gömmüştür.
Bir de şunu söylemeliyim ki; bu satırlar, hiçbir zaman bir kişiyi ya da kişileri hedef alarak kaleme alınmamıştır…
Bunlar önce bir biline. Sonra da dün kaldığımız yerden sürdürelim bilgi vermeyi.
***
1996 yılında yapılan imar planı tadilatı ile turizm alanına dönüştürülen Antbirlik Kooperatifine ait arazi üzerine, Kent Silüeti Komisyonu’nun olumsuz raporuna ve durumun yeniden değerlendirilmesi önerisine rağmen, Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’nun onayı ile Muratpaşa Belediyesi İmar Müdürlüğü tarafından verilen inşaat ruhsatı ile Antalya’nın kalbine adeta bir hançer gibi saplanan Ramada Oteli bununla da kalmadı.
Aldığı inşaat ruhsatının dışına çıkıp emsal fazlalığı yaratan, komşu arazilere taşan bu hançerin yöneticileri, son olarak da mühürleri söküp doğanın Antalyalılara armağanı falezleri parçalamaya başladı. Otele falezler üzerinde yapılmak istenen plaj da Muratpaşa Belediyesi tarafından mühürlendi. Onlar mühür fevkini görev edindiklerinden yine kırdılar ve falezleri tahrip etmeye devam ettiler.
Bununla da kalmadılar;
Oteli iskan raporu almadan hizmete açtılar, müşteri kabulüne başladılar.
Ve Evcilmen ne diyor?
Dünkü “Ramada Oteline inşaat ruhsatını kim verdi?” başlıklı yazı ile ilgili Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen aradı. Hoşgörüsü ve dostluk mesajları için teşekkür ederim. Öncelikle, hiçbir ortamda bu ruhsatın bakanlık tarafından verildiğini söylemediğini ifade etti. Evcilmen, bu olayın bu hale gelmesinde birinci müsebbibin imar planı tadilatı yaparak buraya yüzde 2,3 yapı izni veren Mehmet Manavoğlu yönetiminin, ikinci müsebbibin de verdiği kavgaya ve Kent Silüet Komisyonu’nun kararına rağmen ruhsat verilmesini karara bağlayan Menderes Türel yönetiminin İmar Komisyonu olduğunu, burada 4 AKP’li ile bir CHP’li meclis üyesinin hatalı olduğunu, onların bu kararı doğrultusunda da inşaat ruhsatını bir ay içinde Muratpaşa Belediyesi’nin vermek zorunda olduğunu hatırlattı.
Henüz dosya kapanmadı
Süleyman Evcilmen, bu konuda yaptıklarını anlatırken, otel inşaatı aşamasında 9 ruhsata aykırı yapılaşma nedeniyle, inşaatı 9 kez mühürlediklerini ve müteahhitin 9 kez mühür fevki suçu işlediğini, 7 kez de bu konuda Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti. “Henüz dosya kapanmadı. Şimdi de falezleri tahrip ediyorlar” diyen Evcilmen mücadeleyi tek başına verdiğini de ifade ederek, otel inşaatında emsal fazlalılığı olduğunu ifade etti ve “Kat sınırı olmadığı için en üst kata kral dairesi yapmışlar. Mahkemelerin kararı ile yıkılabilir. Nitekim dün ekiplerimiz falezler üzerinde yaptıkları tahribatı durdurdu. Yıkım gerçekleştirildi” dedi
Kafamdaki sorular?
* İnşaat ruhsatının verilmesini sağlayan, Kent Silüeti Kurulu’nun “Proje bu hali ile yanlıştır. Kat yakınındaki Talya ve Cender otelleri geçmemelidir.Yeniden değerlendirin” şeklindeki raporuna hem “Uygundur” kararı veren, ardından tersi kararla avam projeyi onaylayan Büyükşehir İmar Komisyonu suç işlemiş midir? İmar komisyonunun bu yanlış kararını onaylayan meclis ya da Büyükşehir Belediye Başkanı suçlu mudur?
* Ruhsata aykırı olarak fazla emsal kullanan, komşu parsellere 4 metre yerine 1.40 metre kadar yaklaşan, 2 kat yerine dört kat bodrum yapan, özetle aldığı inşaat ruhsatına aykırı işler yapan müteahhite karşı inşaatın fenni sorumlusu, ya da yapı denetim şirketi neden işlem yapmamıştır?
* Mimarlar Odası tarafından görevlendirilen son bilirkişinin raporunda emsal dışı bir kullanımın söz konusu olmadığını beyan eden raporu yanında, mahkeme tarafından atanan bilirkişinin tam tersi kararı ile 2 yıl 1 ay hapis cezası alan dönemin Muratpaşa İmar Müdürü Ayşegül Kök ve yardımcıları İsmail Soydan ve Süleyman Altınay suçlu muydu, yoksa kurban mıydı?
* Mühürleri söken inşaat sahiplerine, ya da sorumlularına Muratpaşa Belediyesi tarafından İmar Kanunu’nun ( İmar Kanunu Madde 42) kendilerine verdiği yetkiyi kullanarak herhangi bir cezai müeyyide uygulamış mıdır?
* Bütün bu aykırılıklara rağmen İskan Raporu talep etmeden oteli hizmete açarak müşteri kabul etmeye başlayan otel sahipleri bu cesareti nereden almaktadırlar?
Ruhsat neden iptal edilmiyor?
Benim merak ettiğim diğer bir husus daha var. Ruhsatı veren belediye, verdiği gibi iptal de edebilir. Ne zaman mı? İşte İmar Kanunu’nun 32. Maddesi :
“Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar:
Madde 32 - Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir”
Bu işte kim haklı, kim haksız ya da suçlu yorumu lütfen sizler yapın. Ama ortada bir gerçek var ki; yasaları çiğneyerek Antalya’nın kalbine bir hançer gibi saplanan otelin hizmete girmiş olmasıdır. Bu sorudan nefret ederim ama;
“Acaba bu ülkede Kanunsuzluklar yapanın yanına kar mı kalıyor?”